“CUMHURBAŞKANIMIZIN ADAY OLMASINA İLİŞKİN ZERRE ENGEL YOKTUR”

  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, Afyonkarahisar İl İstişare Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Yavuz “Cumhurbaşkanımızın aday olmasına ilişkin zerre engel yoktur” dedi. Yavuz seçim kanunu paketinin de hazır olduğunu, erken seçim dedikodusu olmasın diye beklettikleri söyledi. Yavuz paketin içeriğinde bir dönem oy kullanamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da düşündüklerini ifade etti.  AK Parti’nin düzenlediği Seçim İşleri Başkanlığı İl İstişare ve Değerlendirme toplantıları Afyonkarahisar’dan başladı.Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Harun Tüfekçi, Seçim İşleri Ege Bölge Koordinatörü Serpil Kavrak, il yönetimi, ilçe başkanları, belediye başkanları, İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban ve çok sayıda partili katıldı. “Halı altına süpürülenler” AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay yaptığı açılış konuşmasında “2002 de iktidara geldiğimiz günden bugüne Afyonkarahisar’a milyarlarca liralık bir yatırım geldi. Değim yerindeyse hizmeti vatandaşlarımızın ayağına getirerek sosyal donatı ve alt yapı konusunda ülkenin kuruluşundan bugüne kadar yapılmayan ne varsa birçok yatırımı gerçekleştirip aziz milletimizin ihtiyaçlarını önemli oranda karşılamayı başardık. Değerli dava arkadaşlarım 80 yıllık ülkenin maalesef hasır altına süpürülen sorunlarını ortadan kaldırmak elhamdülillah AK Parti’ye nasip oldu” dedi. “Geldiğimizde OSB’de 173 kuruluş vardı, şimdi 740’a çıktı” Uluçay, “2002 de biz iktidara geldiğimizde bu şehirde Organize Sanayi Bölgesinde hizmet veren kuruluş sayısı 173 iken çalışan sayısı da 3 bin idi. Bugün geriye baktığımızda 19 yıllık süreçte OSB’deki kuruluş sayısı 740’a çıkarken 3 bin olan çalışan sayısı da 9 bine yükselmiştir. Aradaki rakamsal fark ise AK Parti hükümetlerinin verdiği güven, istikrar ve teşviklerin karşılığıdır. Sadece işletme ve istihdam alanında bir değişim yok, dış ticarette de ciddi bir seviyeye çıktığımız 2002 ile 2021 yılları arasındaki ihracat rakamları ile kendini göstermektedir. 2002 yılında yıllık yaklaşık 50 milyon dolar olan yıllık ihracatımız önceki gün Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş’un açıklamasında, geçen yılın Şubat ayına göre yüzde 25,4 artışla aylık 20 milyar dolar olmuştur. Değerli dava arkadaşlarım bu rakam, tüm zamanların en yüksek Şubat ayı ihracat rakamıdır. Bu rakamlar; AK Parti’nin verdiği teşviklerin, güvenin ve istikrarın karşılığıdır. Dengeli ve istikrarlı büyüme çizgimiz ile yatırımlar ve istihdamdaki artış eğilimini sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre 3,2 milyon yeni iş imkânı ortaya çıkartarak artan nüfusumuza ve iş gücüne katılımdaki yükselişe rağmen işsizlik oranımızı %11,3'e gerilettik. Bununla paralel olarak Geçtiğimiz yılın son çeyreğini %9,1'lik ve yılın tamamını %11'lik bir büyümeyle kapattık. Böylece G20, OECD ve Avrupa Birliği üyeleri arasında en yüksek büyüme oranını elde eden ülke Türkiye oldu” ifadelerine yer verdi. “Erdoğan’a güveniyor ve inanıyoruz” Dünya da yeni bir düzen kurulduğunu ve kurulan bu düzende Türkiye’nin de önemli bir köşe taşı olacağını kaydeden Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Türkiye yüz yıllık sancılardan sonra doğacak ve inşallah dünyanın en güçlü devletlerinin başında yer alacak... 2002’den bugüne kadar ülkemizi yöneten ve önemli bir seviyeye çıkaran Cumhurbaşkanım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a güveniyor ve inanıyoruz. Gözlerimizi kapayıp 2002’den bugüne yapılanları hayal ettiğimizde başörtüsünden, one minute’ye, 15 Temmuz’dan ekonomik darbe girişimlerine kadar birçok badireyi atlatırken, bir yandan da halkımızın güvenlik, sosyal donatı gibi temel ihtiyaçlarını karşıladık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan terörle mücadeleden, ekonomik savaşa, vesayetten toplum mühendislerine kadar girdiği hangi savaşı kaybetti? Verdiği hangi sözü tutmadı, hangi vaadi havada kaldı? Milletimiz “Onlar konuşur AK Parti yapar” sözünü boşuna demiyor. Evet onlar 2002 öncesi siyasetin köşe taşları olan ve 20 yıldır da konuşan, kamera gördüğünde nasıl şov yaparımın derdine düşen zihniyeti çürümüş, ruhu köleleşmiş, mandacılık hayali kuran acizlerdir. Onların 80 yıldır millete çok gördükleri hizmeti 20 yılda AK Parti’ye nasip eden Allah’a ne kadar hamd etsek azdır. “2001 de yaşasaydık şu an ödediğimiz elektriğin iki katını ödeyecektik” “Türkiye’yi değerlendirirken sadece bugünleri değil, bizden önce ve bizimle olarak kıyaslamak daha doğru bir yöntem olacaktır” diyen Uluçay şöyle konuştu; Örneğin Türkiye’de altın üretimi;️ 2001; 1.4 ton iken ️2021 de 45.8 tona yükselmiştir. Burada hedefimiz yıllık 100 tondur. 2002 de asgari ücretle satın alınabilen elektrik: 1490 kW idi. Bugün asgari ücretle satın alınabilen elektrik: 3104 kWdir. Eğer o günün şartlarında yaşamış olsaydık bugün iki katı bir ücret ödemeye mahkum olacaktık. Türkiye'nin savunma sanayii şirketleri;️ 2002 de 56 iken bugün 1525 şirkete çıkmıştır. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketi listesinde ️Türkiye’den 7 şirket, ️Fransa'dan 4 şirket, ️Almanya’dan da 3 şirket yer alıyor. 2002 de asgari ücrete alınabilen ekmek sayısı 888 iken bugün 1701 ekmek alınabiliyor. Her ürün ve hizmetin biz iktidara geldiğimiz gündeki alım gücü ile bugünkü alım gücü arasında yüzde yüzün üzerinde bir fark oluşturmaktadır.  Ancak aziz milletimizin alım gücünü daha iyi seviyeye taşımak boynumuzun borcudur bu günlerdeki yaşanan sıkıntılar geçicidir. Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce sıkıntıları, badireleri nasıl atlattı ise Allahın izniyle yine atlatacaktır. CHP’nin 1947’deki muhtarlık seçimlerinde yaptığı zulmü anlattı Demokrasilerde sandığını namus olduğunu vurgulayan Uluçay, “Çünkü siz sahada ne kadar çalışırsanız çalışın, seçimin kazanıldığı yer sandıktır. Demokrasinin fiilen tecelli ettiği yer olan sandığa sahip çıkmazsak millet iradesinin yönetime yansıması da temin edilemeyecektir. Size Mersin'e bağlı Arslanköy'de yapılan 1947 Muhtarlık Seçimleri'nde yaşanan olayları özetlemek istiyorum; CHP'yi anlamak ve tanımak için Arslanköy'ü ve Arslanköy'ün kadınlarını da iyi tanımak ve anlamak gerekiyor. CHP 1946 seçimlerini açık oy, gizli tasnif usulüyle kazandıktan sonra yetinmemiş, bu defa da gözünü 1947 yılında yapılan muhtarlık seçimlerine dikmiştir. Torosların tepesindeki Arslanköy sakinleri, CHP'nin dayattığı zalim muhtarı değil kendi destekledikleri Demokrat Partili adayı seçmek için dört gözle sandığı beklemektedir. Seçim sandığı köye gelir ama Halkevine konulan sandığa Demokrat Partili adaya oy vereceği bilinen hiç kimse yaklaştırılmaz. İtirazlar üzerine sandık, köy odasına götürülür. Ahali oyunu kullanır ve akşam sandık kapanır. Sandığın başındaki görevli, CHP adayının kazanamayacağını görünce, 'hastalandım' diyerek, oy sayımını ertesi güne bırakmak ve sandığını karakola götürmek ister. Bunun üzerine Arslanköy'ün kahraman kadınları, köy odasının önünde toplanır ve sandığın başka yere götürülmesine izin vermezler. Sandıktan çıkacak iradelerinin çiğnenmesine müsaade etmeyen bu kadınlar, Torosların soğuğunda jandarma ile sabaha kadar sandığı beklerler. Ertesi gün yapılan sayımda, Demokrat Partili köy muhtarı adayı, seçimi 10 kat farkla kazanır. Sonucu hazmedemeyen CHP'li yöneticilerin itirazıyla il valisi seçimin yenilenmesine karar verir. Köye gelen ve başlarında sarhoş bir zabitin bulunduğu jandarmayla seçim sandığına ve orada tecelli eden iradelerine sıkı sıkıya sahip çıkan köylüler arasında nahoş hadiseler yaşanır. Aralarında birkaç aylık bebeklerinin de bulunduğu, kadınların da bulunduğu çok sayıda Arslanköylü gözaltına alınıp demir parmaklıklar arkasına atılır. Yine CHP tarafından ayarlanan bir hakim vasıtasıyla bu olay bir isyan havasına büründürülüp sanıklar hakkında idam cezası istenir. Değerli dava arkadaşlarım CHP’nin karşılığı budur. Yargılananlar arasında bulunan "Elif" isminde kahraman bir kadın, hakime dönerek, "Rey demek ırz demektir. Soruyorum size, oyumuzu mu teslim edelim, ırzımızı mı?" der. Bu kahraman kadın, parmağıyla boynunu gösterip, 'İdama kadar yolu var' sözüyle adeta bu zalimlere meydan okumuştur. Demokrat Partili ünlü isimlerin avukatlığını üstlendiği Arslanköylülerin yargılanmasının bir yıldan fazla sürmüştür. Arslanköylüler yargılamanın ardından ya beraat ederler yada küçük cezalar alarak tahliye olurlar. Tarihimize 47 Hadisesi olarak geçen bu olay, milletimizin sandığı ve oradan çıkan iradesine olan bağlılığını göstermesi bakımından çok önemlidir” şeklinde konuştu. “CHP hiçbir zaman sandıktan çıkan iradeye saygı duymamıştır” “CHP'yi tanımak istiyorsanız CHP budur” diyen Uluçay sözlerini şu ifadelerle noktaladı; CHP hiçbir zaman sandıktan çıkan iradeye saygı duymamıştır. AK Parti Afyonkarahisar teşkilatları olarak her seçimde olduğu gibi 18 Haziran 2023 için de sıkı bir hazırlık içindeyiz. Bu çerçevede en önemli görev seçim işleri başkanlarına ve onlarla birlikte çalışanlara düşmektedir. Değerli dava arkadaşlarım 2023 elbette kolay olmayacaktır ama inananlara muhakkak her zorluk ile bir kolaylık vardır! Bizler umudumuzu Allah'tan kesmez, Ona sığınırız! Tevvekkül eder ve derdini verenden dermanını bekleriz! Çünkü kula Allah yeter! Mazluma inşirah var, bundan sonrasını zalimler düşünsün! “2023’te ya varolacağız ya da yok olacağız” Uluçay’ın ardından söz alan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de şunları söyledi;Ben ilçe belediyelerini ve belde belediyelerinin tamamını dolaşıyorum. Orada söylediğim tek söz var; 2023’te ya varolacağız ya da yok olacağız. Bazı arkadaşlarımız diyor ki ‘belediyelerde senin emrindeyiz.’ Ben belediye seçimlerine gelmedim. 2023’ü kaybedersek hiçbirimize belediye başkanlığı yaptırılmaz. Çalışmalarımızı ona göre yapmak zorundayız. Ben sadece AK Partili belediyeleri değil, cumhur ittifakının belediyelerini de ziyaret ediyorum. Tek söylediğim; 2023. Onun da ilk çalışması olan seçim işleri istişare toplantısı Afyonkarahisar’da başlıyor. Ben özellikle Seçim İşleri Başkanımız Ali İhsan beye çok teşekkür ediyorum. İlk toplantının Afyonkarahisar’da yapılması şehrimize verilen önemi gösteriyor. Eskiden ‘yol uzun, yük ağır’ derlerdi. Şimdi yol kısa, yük ağır. 2023’ü kaybetmeyeceğiz. “Afyonkarahisar Türkiye ortalamasının 10 puan üzerinde oy alıyor” Zeybek’in ardından konuşan Çoban ise “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sloganı ile 14 Ağustos 2001 de partimiz kuruldu. Tüm illerde olduğu gibi teşkilatlandı. Seçim işleri başkanlarımızın yaptığı eğitimlerle halkımızın desteği ile partimiz her seçimde Türkiye ortalamasının daima 10 puanın üzerinde oy almıştır.  Bu da seçim işleri başkanlığımız ve Afyonkarahisar il teşkilatımızın çalıştığının bir göstergesidir. Bu eğitimler çok önemli. Seçimler sandıklarda kazanılıyor. Hayırlı olsun” dedi. “2023’e odaklanmalıyız” Son konuşmayı ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz yaptı. Yavuz toplantının basına açık olan kısmında, 2023 seçimlerine odaklanmaları gerektiği mesajını verdi. “Hummalı, geceli gündüzlü bir çalışmanın içerisindeyiz” diyen Yavuz şöyle devam etti; Bütün Türkiye’yi dolaştık. Dedik ki önümüzde çok önemli bir seçim var. 2024 sonraki mesele, zaten belediye başkanlarımız yerel yönetimlerde tarih yapıyorlar. 2023’e odaklanmalıyız. Dolayısıyla her ilde istişare toplantısı yaparak ayrıntılı bir şekilde teknik çalışmayı gerçekleştirerek o ilden ayrılmayı düşünüyoruz. “Cumhurbaşkanımızın aday olmasına ilişkin zerre engel yoktur” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı ile ilgili zere kadar bir engel olmadığını kaydeden Yavuz şöyle konuştu; Cumhurbaşkanımızın adaylığıyla ilgili CHP zihniyeti ve o zihniyetin peşine takılanların tüm söylemlerini çöpe atın. Ne söylüyorlarsa kavga çıkarmak adına, kafaları karıştırmak adına ve ortalığı bulandırmak adına yapıyorlar. Cumhurbaşkanımızın ilk dönemi bu, daha önceki dönem parlamenter sistem döneminde başka bir sistemde seçilmişti. O yüzden sil baştan başladı. İkinci dönemi 2023 olacak. Seçim 2023’ün Haziranının 18’inde yapılacak. Oradaki seçimde Cumhurbaşkanımız Cumhurbaşkanı adayıdır. 2012 yılında TBMM bir kanun çıkardı ve dedi ki ‘bundan önceki Cumhurbaşkanları 7 yıllığına seçilmişti. Dolayısıyla süre ondan ibarettir.’ Bu hükmü oy birliği ile Anayasa iptal etti. Siz eğer Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliğinden sonra aday olamaz diye düşünüyorsanız, olamaz diye madde koymanız lazımdı. Koymadıysanız seçilmesi için hiçbir engel yok. Cumhurbaşkanımızın önünde aday olmasına ilişkin hiçbir engel yok. Geçici maddeyle yasaklamadığınız sürece asla olumlu etkiler, olumsuz etkileyemezsiniz olumlu etkiyi. Anayasayı değiştiren ilgili kanun çerçevesinin 7. Maddesi diyor ki; Anayasanın 101. Maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değişmiştir diyor. Buradan da baktığımızda hiçbir engel yok. 2012 anayasa mahkemesi kararı sistem değiştiği için kavram değiştiği için, kanunların geriye işlemezliği ilkesi var. Kanunlar geriye işlemesi için özel hüküm koymanız gerekir. Bu da yok. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız aday olmasına ilişkin zerre kadar engel yoktur. “Seçim kanunu paketi hazır, dedikodu olmasın diye bekletiyoruz” Yavuz, seçim kanuna ilişkin tüm hazırlıkları yaptıklarını kaydederek şöyle konuştu; Paketin sadece meclise geleceği günü bekliyoruz. Erken seçim söylentileri olmasın diye seçim kanunu paketini meclise getirmedik. Sandığa güvenemeyenler eski parlamenter sistemi özlüyorlar ‘ya ne yaparım ben’ diye kafa karıştırıyorlar. 5 tane seçim kanunumuz var. Biz Cumhur İttifakının bileşenleri olarak kanunları bir pakete dönüştürdük. Biz bu çalışmayı yaptık ve bitirdik çalışma hazır. Biz sadece meclise geleceği günü bekliyoruz. O çalışmayı yaparken AK Parti ile MHP’nin arasında zerrenin zerresi kadar bile itilaf olmadı ittifak olarak bir karar alındı. Şimdi zamanını bekletiyoruz. Şimdi gelseydi erken seçime gidecekler diyeceklerdi. Onun için zaman biraz daha daralsın birileri de erken seçim var mı yok mu diye dedikodu yapmasın dedik. “Biz seçmen olamayan Kılıçdaroğlu’nu da düşündük” Seçim kanununa ilişkin bir takım kritik değişiklikler yapıldığını belirten Yavuz, Kılıçdaroğlu’nun bir dönem seçmen olamamasına ilişin örnek vererek bununda önüne geçecek bir değişiklik yaptıklarını söyledi. Yavuz, “Özellikle bir takım kritik az madde değişimi ama kritik gördüğümüz bir tane örnek vereyim mesela seçmen oluyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu bir ara seçmen değildi. Bir kişi bir kez seçmen olduysa hep seçmen olsun diye düşündük. Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu da düşündük. Az ama öz değişiklikler yapalım istedik. Biz 2023 seçimleri daha demokratik ortamda gerçekleşsin istiyoruz. Biz 1 tane bile oyumuz gitmesin istiyoruz. O yüzden çok çalışacağız, o yüzden hummalı bir çalışmanın içerisindeyiz” şeklinde konuştu. Toplantı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Harun Tüfekçi’nin sunumu ile basına kapalı olarak devam etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri