Dr.Fevzi Özgönül, Yemeklerden hemen sonra içilen çay ve kahvenin içerisinde bulunan bazı maddelerin , demir emilimini yarı yarıya azalttığını belirtti.Demir eksikliği dünyada çok sık rastlanan bir beslenme sorunudur. Süt çocukları ve büyüme çağındaki çocuklar, gebeler ve vejetaryen diyetle beslenenlerde daha sık eksiklik görülmektedir. Kadınlarda demir depoları daha az olduğu için hemen hemen her üç kadından birinde demir eksikliğine bağlı kansızlık şikâyeti görülmektedir. Kadınlarda aşırı âdet görmeye bağlı aşırı kanama nedeniyle de demir eksikliği yaşanabilmektedir.Özellikle yiyeceklerin demir içeriğinin az olması ve demirin bağırsaklardan emilmesinin çok güç olması sebebi ile demir eksikliğine sık rastlanmaktadır. Kahveyi yemekten hemen sonra tüketmeyin. Neden mi?Kahveyi yemekten hemen sonra tüketmek demir emilimini olumsuz yönde etkiliyor. Demir insan vücudunda toplam 4-5 gr bulunduğu halde çok önemli bir elementtir. Demir bağışıklık sisteminin güçlenmesi, sinir iletimi, dokulara oksijen taşınması, DNA, RNA ve protein sentezi gibi yaşam için önemli olan birçok enzimin yapım aşamasında görev almaktadır. Bu nedenle demir eksikliği, özellikle büyüme çağındaki çocuklarda, ergenlik çağında ve kadınlarda hamilelik döneminde ortaya çıkmaktadır.Çay, demir emilimini azaltıyorYemeklerde hemen sonra içilen çay da besinden alınan demirin emilimini azaltır. Çay, kahve ve kakao içerisinde bulunan bazı maddeler, demir emilimini yarı yarıya azaltır. Bu nedenle yemeklerin hemen üzerine içilen çay ve kahveden vazgeçmemiz gerekir. Tabii ki demirin faydaları olduğu gibi fazlalığının da zararları vardır.Bünyeye fazla miktarda demir almak damar sertliğine, hücrelerin yağlanmasına ve erken yaşlanmasına da sebep olur. Demir fazlalığı kanser riskini artırdığı gibi siroz, şeker hastalığı, halsizlik, iştahsızlık, kalp büyümesi, bulantı, kusma, nefes darlığı gibi rahatsızlıklara da sebebiyet vermektedir diyen Dr.Fevzi Özgönül ,’ İnsanların günlük alması gereken demir miktarı 10-15 mg’dır. Bebeklerde 1-2 mg, yetişkin erkeklerde 10s mg, kadınlarda 20 mg, gebeliklerde ise 30-35 mg olarak tavsiye edilir.’ dedi.