Ahşu siyasiler!
Muktedirolduklarının onda dokuzunu kendine, sadece birini seçmenine bırakanlar onlardeğil mi?
Vaatettiklerini akabinde unutanlar, yapmaya söz verdiklerini sigara
paketine yazanlar da onlardı.
Başbakanolduğunu iddia eden adamın, sözü güvenilir olmalı değil mi?
Peki,bu ülkeye ABD kumpası ile CHP’nin yol vermesiyle Başvezir edilen zat, bakanyapılmadan önce ne söz vermişti?
“Bütündokunulmazlıklar kalkacak, herkes kanunlar önünde hesap verecek!”
Oysa; düne değin adına “düzmece operasyon” denilen Amerikancı saldırılar almışbaşını gidiyor, Başbakan ve etrafındakiler hariç, herkes, güya hukuk önünde ABDadına hesaba çekiliyor. Amerika’nın rüzgârına dokunan Ergenekoncu ilan ediliyordu.
Heleşimdilerde yeni bir safhaya geçildi, bu seferki mazeret fuhuş, casusluk veFetöcülük. Hedef gene aynı: TSK üzerinden Türkün ulusalcı ruhu, milleti ordusundanayırma teşebbüsü.
Öyleya; ‘casusluk’ suçlamasına, fuhuş çetesi ile casusluk faaliyetinin organizeyürütülmesi iddiasına kim itiraz edebilir ki?
Casuslukamaçlı fuhuş, yani ihanetin savunulabilir bir tarafı olabilir mi?
Elbetteolamaz.
Nasfet(vicdan) olmadan hukuk olmaz. ‘Adalet’ olmaz, ‘Hak’ tecelli etmez. Düşmanınmenfaatlerini gözeterek yapılan hamleler, haklı olabilir mi?
ABD’ninbir eş başkan vasıtasıyla yürüttüğü saldırılarına maruz kalanlara, “Adaletegüvenin!” diyen bu kara ses, ne oluyor da kendi dokunulmazlığını kaldırmıyoracaba?
Hani,istisnasız bütün dokunulmazlıkların kalkacağına dair söz vermiştiniz!
Hani,milletvekilliği dokunulmazlığı da buna dâhildi?
Böylesinesöz veren, vaatlerde bulunanlar; acaba niçin kendi yönetimlerindeki adaletedahi güvenmez ki?
Hayret:her kesim de fetöcü teröristlerin var olduğu düşünülebiliyor ve derdestediliyor. Ama iş siyaset kulvarına geldiğinde, kendileri sanki ak kaşık. SaltAKP güruhunda bir tek fetöcünün olduğu bile kabul edilmiyor!
Buülkede, casus olduğu için içeri tıkılması, hesap vermesi gereken bir kişivarsa, onun da ilk sırasında, ABD’nin kendisine BOP Eş başkanlığı görevini verdiğinidefalarca itiraf eden kişi gelmez
mi?
Buülkede tüm insanlar, casusların üzerine gidilecekse, artık işe eş başkandanbaşlamak gerektiğine inanıyor.
TSK’yave ulusalcılara yapılan bu tür operasyonların BOP Eş başkanına yaptırtılması,O’nun bu özelliğini perdelemek gayretinden başka bir şey değil!
Canlarıpahasına görev yapan asker ve aydınlar üzerinde olumsuz bir etki yapacağıbilinerek gerçekleştirilen böylesi saldırılar, ortaklık yaptıkları düşmana,“Çuval geçirdin olmadı, gemisini vurdun olmadı, generalini katlettin geneolmadı, bu orduyu ve aydınları sen teslim alamıyorsun, ama ben onu içeridençökertir, senden daha iyi dize getirebilirim!” anlamında.
Demekki; Emperyalizmin yararlarına hizmet eden hukuk, hukuk değildir. Gerçek hukukortadan kaldırılmışken, kimin, neyin hukukunu kabule zorlandığımız belli değilmi?
Ulusalyararlara aykırı davranışlar elbette cezalandırılmalıdır. Cezalandırılmıyorsa,milli hukuk geçerli ve yeterli olamıyorsa, bir engel ortaya çıkmış demektir.Engeli ortadan kaldırdığınızda hukuk işlevsellik kazanır ve süreç yenidenbaşlar.
Emperyalizminbu topraklardan kovulmasıyla beraber, evrensel dedikleri, emperyalizminhizmetindeki hukukun da bertaraf edileceği bilinmelidir.
Ulusalhukukun geri gelmesiyle beraber, ulus devletimizin düşmanı terörist Amerika’ylagizli anlaşma yapan BOP Eş başkanları da yaptıklarının hesabını vereceklerinibilmelidir.
Busonuç, toplumsal yaşamın doğasındadır. Henüz zaman varken verilen sözlertutulmalı, hukuksuzluk ortada kaldırılmalı ve temiz eller operasyonu en yüksek siyasimakamdakilerden başlatılmalıdır.
İktidarlaryapmazsa, milletin bu beklentisi, yine milletin kendi azim ve eliylegerçekleşecektir. Önünüzde duran seçim sandığı biricik çözüm yoludur.
Öcülerinilacı din değildir. Korkularınızın ilacı ise cesarettir. Türkiye’nin, ırak veSuriye’deki terör unsurlarının varlığınakarşı gösterdiği kararlılığı sonucunda empeyalist USA(ABD) ‘nın geri adımlarıen güzel kanıt değil mi?