Şimdi ülkemize gelelim..
Hatırlarsanızen küçük ve en aşağıdan başlayarak, devlet hizmetleri taşeronlaşmıştı. Hattabüyük özel sektör hizmetleri bile hâlâ taşeron sistemiyle çalışıyor. Tabiibunun gerekçesi, iş verimini artırmak idi. Önce belediyeler, sonra kamuiktisadi kuruluşları ve diğer kamusal alanın tamamı. Bunu yıllar sonradeğiştirdiler ve sözde devletleştirdiler. Bir milyona yakın işçi ve memurukadroya aldılar. İçindeki katakulliyi saymazsak başarılı diyebiliriz. Fakatburada bir alicengiz oyunu oynandı... Taşeronda çalışan insanların; kıdemtazminatı, fazla mesai, bilumum diğer ücretler ve emsallerinin aldığı ücretfarklarından talep etmemek ya da vazgeçmek şartıyla. Yani olan yine işçiye olduve şirketler kazandı. Bütün bu yüklerden kurtuldu..
Bunu örnek olarak verdim. Ülkemizde şirketlere tanınanimtiyaz ayrıcalıklar saymakla bitmez.. Teşvikler. Arazi tahsisi, vergidenmuafiyet, vergi borçlarını silme, kolay ve ucuz kredi, krediye devletingarantörlüğü ve yapılandırma. Kredisi silinen şirketlerin isim ve hacimlerinebakıldığında kalburüstü ve küresel sermayeye hizmet eden şirketler olduğunugörürüz. En sonunda devleti de Varlık fonu üzerinden tek şirket halinde yönetmegayret ve amacı..
Yani Türkiye de Fransa’dan farklı yönetilmiyor. Belki dahafazlası.. Sarı Yelekliler’in manifestosunu tekrar okuyun, bir tane ülkemizdeeksiğini bulamazsınız..
Bütün dünyada acımasız kapitalizm ve soygun düzeni bütünkuralsızlığıyla maalesef işlemektedir. Bu nereye kadar gidecektir? Sonu ne olur?Bunun sonu gelmiştir. Çok uzun olmayan zamanda tasfiye olacaklar.. Küreselsermayeye hizmet eden siyasetçi, ekonomist, özel sektör... Ne varsa. Hakça veadilane paylaşım kazanacak, insan onuruna uygun bir sistem tesis edilecektir.Bizim ülkemizi yöneten iktidarın gücü de buna paralel etkisini kaybedecektir..
Bizim hükümetimiz ya; küreselcilerin hizmetini bırakıp,halkın hak ve menfaatlerini önceleyecek, ya da küreselcilerle birlikte tarihtekisömürücü unvanını koruyacaktır. Takdir kendilerinindir..