Henüz sosyal medya icat edilmeden önce yaşayan ünlü şair Cahit Zarifoğlu (ö. 1987) eşi Berat Zarifoğlu’na yazdığı mektup sanki sosyal medyadaki hallerimizi anlatıyor:
“Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye. Emin ol kim olduklarını çıkaramadım.
Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorar”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı.
Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olabilme imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.
Acaba anlatabiliyor muyum?
Cahit”
:/