Değerli sosyal medya takipçilerim! Bugünden itibaren, Balkanlar veya Rumeli olarak bildiğimiz coğrafyada yüzlerce yıl önce yaşamış ve tarihe mal olmuş şahsiyetlerden söz etmek istiyorum.
Bu ulu Alperenler, yaşadıkları dönemlerden asırlar sonrası dahi insanlık âlemine ışık olmaya devam ediyorlar. Bu mümtaz şahsiyetlerden bazıları; Sarı Saltuk, Seyid Ali Sultan (Kızıldeli), Otman Baba, Akyazıl Sultan, Demir Baba, Ali Koç Baba, Elmalı Baba’dır. Şüceaddin Veli Hazretleri ise, Eskişehir dolaylarında olmasına rağmen, ardaları vasıtası ile Rumeli’de söz sahibidir.
Sayın okuyucularım veya takipçilerim! 1989 yılında komünist rejimin Balkanlar’daki etkisi kalkınca, doğum yerim olan Bulgaristan’a sık sık gitme imkânı buldum. Aslında benim doğduğum yer olan Silistre’nin Dulova kasabasına bağlı Kolobina köyü, o yıllarda Romanya toprakları içerisinde kalıyordu. Ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1944 yıllarda Bulgaristan topraklarına katıldı. Daha önce de Avrupa’ya giderken birkaç defa orada yaşayan akrabalarımı ziyaret etme imkânı bulmuştum. Ama bu ziyaretlerim çok kısıtlı olmuştu. 1992 yılından itibaren o bölgelerde uzun uzun kalıp alan çalışmaları yapma fırsatı buldum. Hatta bir keresinde Sayın Ayhan Aydın, Rahmetli Ahmet Hazerfen’le birlikte, Bulgaristan’da Alevi/Bektaşi inancı üzerine geniş bir araştırma yaptık. Daha sonraki yıllarda bu alan çalışmalarım devam etti. 2010 yılı başlarında da bu çalışmalarımı bir kitap haline getirmeye karar verdim.
İleriki bölümlerde anlatacağım hususların daha iyi anlaşılması bakımından bazı genel bilgiler vermek gereği duydum.
İlk Türkler, M.S. 375 yılında Orta Asya’dan hareketle Kara Deniz’in kuzeyinden Tuna boyuna ve Balkanlar’a gelen Hun Türkleridir. Daha sonra bunları Avarlar, Bulgarlar, Kumanlar, Peçenekler, Uzlar (Gagavuz) gibi Türk kavimleri izlemiştir.
Ayrıca Anadolu’da 1239 yılında Selçuklu Devleti’ne karşı başlatılan, 1240 yılı ortalarında sona eren ve tarihe Babai İsyanı olarak geçen büyük bir isyan yaşanmış, kırk binin üzerinde Babai Alevi katledilmiştir. Babai katliamıyla sonuçlanan bu isyandan sonra 1243 yılındaki Kösedağ Savaşı'nda Selçuklu Devleti, Moğollara yenilerek Moğol hâkimiyeti altına girmiştir.
Babai İsyanı sonunda Selçuklu ve Moğol baskısından canlarını kurtarabilen Türkmen Babailer, kitleler halinde Batı Anadolu’daki Beyliklere göç etmek zorunda kaldılar. Önce 1264 yılında II. İzzettin Keykavus’la birlikte Sarı Saltık ve Batı Anadolu bölgesinden on iki bin Türkmen ailesi, Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda bulunan Dobruca (Deliorman) bölgesine gelip yerleştiler.
1354 yılında Osmanlıların Gelibolu’yu ele geçirmelerinden itibaren Babai ve Bektaşi inançlı kimseler, kitleler halinde Balkan Yarımadası’na göç ettirildiler. Osmanlıların ele geçirdikleri bölgelere yapılan göçler, 150 sene devam etti.
Yaptığım çalışmalar sonunda benim tespit edebildiğim kadarıyla sadece Bulgaristan’da 3190 Türk adı taşıyan köy mevcuttur. Bunların 104 adedi Alevi/Bektaşi köyüdür. Aşağıdaki Silistre bölgesine ait haritada Türk adını taşıyan köyleri görebilirsiniz. Sadece Bulgaristan’da 54, Yunanistan’da 53, Arnavutlukta 76, Eski Yugoslavya’da 37, Kosova Prizen’de 9 adet Bektaşi Tekke ve zaviyesi bulunmaktadır.
Osmanlıların Rumeli’ye geçmesiyle birlikte 1354 yılından itibaren Anadolu Türklerinin kitleler halinde Rumeli’ye göç ettirildiklerini ve göç edenlerin Alevi/Bektaşi inancına mensup kimseler olmasından dolayı aşağıda gördüğünüz kitabımın adını “Türklerin Balkanlara Geçişi ve Alevi/Bektaşi Zümreler” koydum.
Yarın Sarı Saltık Baba Sultan’la devam edecek.
Hakkı SAYGI