Panik bozukluk

Ataklar halinde gelen ani bunaltı, bunaltıya eşlik eden özellikle kalp krizi, felç geçirme veya öleceği korkusu ve nöbetin tekrar geleceğine dair  endişeli bekleyiş ve acil servislere başvuru ile karakterize bir bozukluktur. Bu hastalarda ayrıca   bir yerlerde düşüp kalacağı korkusu, kontrol kaybı korkusu-çıldırma korkusu da sık olarak görülmektedir.Bu korkulara eşlik eden bedensel belirtiler de bulunmaktadır. Klinikte en sık gördüğümüz bedensel belirtiler hastanın hava açlığı yaşaması, çarpıntı, baş dönmesidir. Bu üç belirti dışında ateş basması, terleme, yüzde kızarıklık, dengesizlik, uyuşma, bulantı diğer önemli bedensel belirtiler arasındadır. DSM tanı sistemine göre aşağıdaki  13 belirtinin 4’ünün olması panik atak tanısı koymak için yeterlidir. Bu belirtiler şunlardır:1-Çarpıntı, kalp hızında artış, kalp atımlarını hissetme2-Terleme3-Titreme ve ya sarsılma hissi4-Nefes darlığı, alınan nefes yetmiyor gibi hissetme, nefes açlığı5-Boğulma hissi6-Göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi7-Bulantı ya da karın bölgesinde şişlik8-Bulunulan çevreye yabancılık hissi, sanki rüyada gibi gerçek dışılık hissi (Derealizasyon, depersonelizasyon) Hayvancılığın kalbi Afyon’da atacak9-Baş dönmesi, başta sersemlik hissi, bayılacak gibi olma, yere düşecek gibi olma10-Kontrolünü kaybetme,  çıldırma, delirme korkusu11-Kalp kirizi geçireceğine ve öleceğine ilişkin korku12-Uyuşma, hissizlik, yanma, karıncalanma hisleri13Üşüme, ürperme, soğuk ya da sıcak basmaları,İnsanların yaşam boyu yaklaşık %10’unun nedeni belirsiz panik atak atlattığı bilinir.Eğer bedensel ve ruhsal bazı belirtiler var ve yukardaki üç korkudan biri veya birkaçı, nöbetin tekrar olacağına ilişkin endişeli beklenti hali, nöbetlerle ilgili kurgular-senaryolar ve ataklar nedeniyle davranış değişiklikleri varsa panik bozukluktan, yoksa panik bozukluktan değil panik ataklardan söz edilir.Panik ataklar  kedi, köpek, örümcek, yükseklik korkusu gibi özgül fobilerde, sosyal fobi de, obsesif kompulsif bozuklukta ortaya çıkabilmektedirPanik bozukluğun yaşam boyu rastlanma oranı  %3 civarındadır.Hastalığın ilk ortaya çıkışı genç ve erişkinlik dönemi olmakla birlikte her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Kadınlarda 1.6-2 misli daha fazla görülür.Hastalar panik ataklardan çok etkilenir ve korkarlar bu sebeple dışarı çıkmaktan, kapalı yerlere girmekten, büyük alışveriş merkezlerinde dolaşmaktan, yolculuk yapmaktan çekinirler. Panik bozukluk yoğun korku yaşattığı için hastalar yalnız kalmaktan kaçınırlar ve yanlarında hep birinin bulunmasını isterler. Zaman içinde bu durum yakın çevreye bir bağımlılık yaratır.Panik bozuklğu olan insanlar genellikle kardiyak (kalple ilişkili) belirtiler veya yaygın biçimde korkulan hastalıklar arasında olması sebebiyle kalp hastalığından şüphelenirler ve bu yüzden kardiyolojiye başvururlar. Kardiyak belirtiler çok yoğun bir korkuya sebep olur ve genellikle ilk şiddetli nöbette ve sonraki tekrarlarında hastalar uzun bir dönem içerisinde acil servislere, doktorlara giderler. Hastalar evde yalnız kalmak istemez. Kalabalık içine giremez, kapalı yerde kalamazlar.Tedavisinde ilaç tedavileri ve bilişsel davranışçı psikoterapiler birlikte uygulanır. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Manşet Haberleri