İnsan ve İnsanın Evrendeki Yeri! (IV)İnsanın vücudunda bulunan beş kapı da şunlardır:1. Vücudumuzda bulunan iki adet meme.2. Vücudumuzda bulunan bir göbek.3. Vücudumuda bulanan bir adet cinsiyet organı.4. Vücudumuda bulunan bir adet mak’ad.a) İnsan adı verilen bu şehrin içersinde “366” adet ırmak vardır ve bunlar kan dolaşımını sağlayan damarlardır.b) “777” kemer vardır ki bunlar vücudumuzun direncini ve dayanıklılığını sağlayan sinirlerdir.c) “440” adet direk mevcuttur ki bunlar, vücudumuzun iskeletini meydana getiren kemiklerdir.d) Bu şehrin tam ortasında bir pınar mevcuttur ki vücudumuzun tüm su ihtiyacı buradan sağlanır. Bunlar ciğerlerdir.e) Bu şehrin yarısından yukarısı yedi kat gök ve Arş-ı A’lâ’dır. Yarısından aşağısı da yedi kat yer ve Esfel-i Safilin’dir.f) Bu şehrin dışına ait beş meleği vardır ve bu melekler şehirde meydana gelebilecek her türlü iyiyi, kötüyü, hayırı ve şerri, bu şehrin sahibi olan “Ruh” a veya “Sultanına” bildirirler. Bu şehrin Sultanı için Yunus Emre şöyle diyor:İş bu vücut şehrine hem dem giresim gelürİçindeki sultanın yüzün göresim gelürg) Bu şehrin göklerinin ve yerlerinin tamamını, “nefs” adını verdiğimiz izafi ruh kaplamıştır. İnsanın vücudundan ibaret olan bu şehir, Hakk’ın Zat’ı ile mevcuttur. Ve yine Hakk’ın nuru ile farka gelmiştir. Bu söylediklerimize örnek olarak Kuran’da Yüce Allah, meleklere: “Ben kupkuru bir çamurdan, değişken cıvık balçıktan bir insan yaratacağım. O’nu amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın” (1) dedi.Bu bölüme başlarken, “İnsan’ın evrendeki yeri nedir” diye başlamıştım. Yukarıdaki Kuran ayetlerini dikkatle incelediğimizde şunu çok açık olarak görüyoruz, Allah adıyla işaret edilenin “Esma”sıyla varlığını sürdürüp, işlevini yerine getirdiği içindir ki, “şuur” boyutu itibarıyla bu hakikat boyutunu algılayıp yaşayan “insan”, yeryüzünde açığa çıkış itibariyle “halife” olarak tanımlanmıştır. Bu hususu fark ederek yaşamını idame ettiren insan “Diri”dir, “Gören”dir; bunun aksi ise “ölü”dür, “ama” (kör) dür. Kendi hakikatini fark edip yaşayan, “şuur”unun hakikati itibarıyla “melek/kuvve” olan “İnsan”ın aslı da, Allah isimlerinin işaret ettiği özelliklerdir ki, bu isimlerin manalarının “insana yakışır” şekilde kuvveden fiile çıkması “cennet” denilen yaşamı meydana getirir! Cennet, sadece suretten insan olanın yaşam ortamı değil, “melek/kuvve” olan “İnsan”ın özelliklerinin yaşanacağı ortamdır. Bu hususun çok iyi anlaşılması gerekir!..“Her ne ararsan kendinde ara” söylemi, işte bu yüzdendir! Kendini tanırsan “mikro âlem” olarak, evreni de tanırsın “makro âlem” olarak! Böylece âlemlerin “Rabbi”nin kim olduğunu da bilmiş olursun!..İlim, akıl ve iradenin anlamı ile devam edecek…•Hakkı SAYGI________________________Hicir suresi, 28, 29