KENDİ ÖZÜNÜ BİLMEK (4)

  ALLAH, O’NDAN BAŞKA İLAH YOKTUR. (Bir önceki yazının devamı) Allah, O’ndan başka ilah yoktur. Bunun anlamı; sadece Allah vardır ve O’nun yerini alabilecek bir başka varlık yoktur. Hayy’dır; O daima diridir, O’nun için ölüm söz konusu değildir. Kayyûm’dur; tüm kudretin kaynağı, kudretiyle her şeyi kıvamında tutan. O’nun için uyku, uyuklama veya kendisinden geçme diye bir şey söz konusu değildir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur.Bunun gerçek anlamı şudur: Evrende mevcut olan her şey, “tek veya bir olan Allah”ın vücudundan başka bir şey değildir. O’nun izni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? Kuran’da: “Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine egemenlik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah’tır. O’nun izni olmadıkça hiçbir şefaatçı devreye giremez. İşte Allah’tır sizin Rabbiniz”[1] denilmektedir.Evet, bu husus da çok önemlidir. Her iki ayette de Cenab-ı Allah’ın izni olmaksızın hiçbir şefaatçının devreye giremeyeceği bildiriliyor. Bunun cevabını yine Kuran’ın içinde ve hadiste buluyoruz.Cenab-ı Allah’ın: “Sadece benden isteyiniz” demesine rağmen Kuran’da: “Allah’ın velî kulları, kâfûr katılmış bir kadehten içerler. Bu Allah’ın veli kullarının içtikleri ve dilediği gönüle, akıttıkları bir pınardır”[2] denilmektedir.Bir başka ayette de: “Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda vermez.”[3]deniyor. Şu kutsi hadiste de Cenab-ı Allah: Kullarım bana nafilerle yaklaşır. O kulum bana yaklaştığı zaman, ben o kulumun tutan eli, yürüyen ayağı, duyan kulağı, gören gözü ve söyleyen dili olurum. Yeter ki o kulum tüm kalbiyle kendisini bana emanet etsin” diyor. İşte burası çok önemlidir. Yukarıdaki ayette: “Kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez” deniyor.Öyle ise Cenab-ı Allah’ın bu âlemde şefaat izni verdiği kulları mevcuttur. Şu halde Cenab-ı Allah’ın öyle veli veya evliya mertebesine ermiş kulları vardır ki, onlar tek bir saniye bile Allah’tan ayrı kalmazlar. Cenab-ı Allah, “Hazret-i Musa, asasıyla Kızıl Denize vurup ikiye ayırdığı zaman,  O’nun kolunda ben vardım. Hz. isa, 1000 yıllık ölüyü dirilttiği zaman, O’nun dilinde ben vardım.  Çünkü bu kimseler, Allah’ın rızasını kazanmış kimselerdi ve bir saniye dahi Allah’tan ayrı değillerdi. HAKKI SAYGI(Devam edecek)[1] Yunus Suresi, 3[2] İnsan Suresi, 5, 6[3]Sebe Suresi, 23

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Manşet Haberleri