Kültür Merkezinin kurucusu Şair, Yazar Aydın Şimşek, Toplumsalcı Akıl ve yüreğe Bağlı Şair diye tanıtıyor Tuğrul Keskin’i. Ondan sonrası bir nehir söyleşi gibi, akıp gidiyor. Birbirini tamamlayan yorumlarla…
Hangisini Aydın Şimşek söyledi, hangisi Tuğrul Keskin’inayırt edemedim. Bildiğim şiire, şaire dair konuşuldu. Biz de keyifle dinledik.
Tuğrul Keskin 1961 Iğdır’ın Aralık ilçesinde doğdu. 1980 denberi şiir yayımlıyor. ‘Şairin hayatı şiire dair’ diyenlerden. Üretken birkalem. Yazdıklarıyla ses getiren konuşulan şairin ödülleri: 9 Eylül ŞiirÖdülü(1990), Dionysos Şiir Ödülü(2004),Yunus Nadi Şiir Ödülü (2004) Zifir’le, TTB Behçet Aysan ŞiirÖdülü(2008) Kanda’har’la, DatçaEdebiyat Günleri Onur Ödülü(2014) ZitoEpanastasis’le
Şair içine doğduğu halk destanlarından, masallardan vekendinden önce var olan şiirden beslendiğini sonra öğrendiği bütün kalıplarıkırarak kendi şiirini kurduğunu söylüyor. “Putları yıkarken onların içindekiışığı alıp değiştirip dönüştürmeli ki yeni şiir özgün söyleyiş çıksın ortaya.Yoksa yazılanlar tekrardan öteye geçemez. Bir zemin ve tarih bilincinedayanarak çok seslilik yaratılabilir.”
Bir usta yanında çalışan çırağa en iyi eserini bırakır.Ölümünden sonra atölyeye dönen çırak ustanın eserini yerle bir eder. Sonra oparçaları ezip kendi hamuruyla yoğurup kendi eserini yapar.
Şair toplumsal mücadelenin ve yaşamın içinde olacak, sırçaköşklerde yazılan şiirler toplumdan uzak kalır. Tam da bu bağlamda ZitoEpanastasis kitabından söz etmeliyiz.
“Kurulan mahkemeler1920 yılının son günlerinde karar verdiler, bu bildirideki görüşlerindenvazgeçmeyerek “düşman” la savaşamayanlar ölecektiler. Bildiride imzası olan ikiyüz yiğit insan görüşlerinden vazgeçmedi, boyun eğmediler zalime. 1921 yılıOcak ayının ilk günü, işgal kuvvetleri komutanlığının merkezi de olanBalçıklıova’ da (İzmir Balçova), şu an İnciraltı Sahili denilen bölgede YunanKrallığı tarafından kurşuna dizildiler.” “İşte bu kitapta okuyacağınız şiirler,1921 yılının ilk günü, kardeşçe bir dünya özlemiyle Ege Denizi’nin kıyısınacansız bedenlerini bırakarak kalplerimize gömülen, iki yüz yiğit askerinanılarına ithaf ve bir unutuşa direniş için yazılmıştır…
Hadi “ Öfkenin Şiiri” nden bir bölüm okuyalım.
Haykıralım yoldaşlar balçıklıovadan
nazlı bir gelin gibi süzülürken ölüm
haykıralım geleceğe doğru bugün
yumruk yumruk sıkılı öfkelerimizi
ve şiirini haykıralım mazlumların
eşit bir dünyayıkuracak olanın şiirini
öfkenin şiirini haykıralım bugün
kırlarda, genişbulvarlarında kentin
yankılansın daha dayankılansın
pıtraklar içindekisakinliğin ve küfrün
çatlayan damarlarını insanlığın
anlatalım geleceğe doğru bugün
Kavil’deki şiirler daha başka ufuklara yelken açıyor. Ev üstünedüşünme, (evselden evrensele diyor buna şair) doğaya yaklaşım, yalın ve derinsöyleşme, hayatların hikâyeleri… Memleket vatan sevgisi,elimizden akıp gidene sahip çıkma duygusu egemen şiirlerde.
Kesik kol
Sevgili yurttaş uyu, aldırma sen
ölü insanlardan yapılan sahneye
ve kuşatılmasına coğrafyanın silahla!
Bekle kurduğun kurnaz tuzakta
kesik kolun vereceği kanlı ekmeği
ısır ekmekten dolsun miden kanla!
Mercimek tarlanı yuttu gökdelenler
satıldı bir alçağa sonmercimek tarlan da
fakat aldırma, geçsin ömrün uykuda!
Yeni ülkeler kurulacakmış yıldızlarda
karnını doyurursun sen de yıldız tozuyla
ama şimdilik takma bunca ölüme, uyu!
kan bulur uykuna sızmanın bir yolunu nasılsa.
Aşk da var elbette şiirlerde yaşama sevinci de her şeyerağmen umut ta…
Okunası şiirler hepsi de. Daha ne güzel dizeler yazacakTuğrul Keskin kim bilir. Biz de severek okuyacağız. Yüreğine, emeğine sağlık…
Sen de hep şiirlerle buluştur bizi Aydın Şimşek usta, sana dateşekkürler. Emeklerin hep var olsun…