IX. TÜRKİYE TİCARET VE SANAYİ ŞURASI

Dinar'da Başbakan Binali Yıldırım’ın teşrifleriyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde düzenlenen IX. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’na Afyonkarahisar TSO Meclis Başkanı Mehmet Sıtkı Merdivenci, Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser Afyonkarahisar TB Meclis Başkanı Fahrettin Zobalı, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mühsürler, Bolvadin TB Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Boyar, Çay TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kaygısız, Dinar TSO Meclis Başkanı Ahmet Acar, Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hakan Uyan, Emirdağ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Aktepe, Sandıklı TB Meclis Başkanı Reşit Mutlu, Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Şahin katılmıştır. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser 9 Oda ve Borsa adına İlimiz sorunlarını dile getiren bir konuşma gerçekleştirmiştir. Sayın Serteser’in konuşmasında Sayın Başbakanım teşriflerinizle onurlandırdığınız IX.Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası kapsamında hazırlanan ilimizi ve bölgemizi ilgilendiren ticaret ve sanayinin önündeki engeller ve çözüm önerileri aşağıda takdim edilmiştir:1-TARIM VE HAYVANCILIK; Kırmızı et fiyatlarında istikrarsızlık Et ve Süt Kurumunun besi ithalatına rağmen halen devam etmektedir. Bu durum, Et ve Süt Kurumunun besi ithalatına cevap veremediğini açıkça göstermektedir. Et ve Süt Kurumu kanalıyla hayvan ithal etmek isteyenler mağdur durumdadır. Bu nedenle, “İthal Besi Hayvan İzni” Et ve Süt Kurumunun yanında, büyük çiftlik sahiplerine ve özel şirketlere de verilmelidir. Getirilen besilik hayvanların dağıtımı, köyden şehre göçü engellemek için özellikle 10-30 başlı besihanesi olan üreticiye, Ticaret Borsalarımız kanalıyla yapılmalıdır. Patates ve benzeri ürünlerde ekim planlaması olmadığından, fiyat istikrarı sağlanamamaktadır. Üretici zarar etmektedir. Bu nedenle, Bakanlığın daha önce yapmış olduğu ürün planlamasına yönelik çalışmaları bir an önce faaliyete geçirilmelidir. Sebze ve meyve ihracatının arttırılması için kargo uçak fiyatları 50 cent/kg ya indirilmelidir. İhracatın geliştirilmesi için TKDK-Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu büyük işletmelere de destek vermelidir. Toptan ve Perakende yumurta satışlarında uygulanan %8 KDV oranının toptan yumurta satışında %1 KDV oranında uygulanması gerekir. Çünkü yumurta üretim ana hammaddeleri olan mısır, buğday gibi ürünlerde uygulanan KDV oranının %1, soya, ayçiçek küspesinde %0 olarak uygulanmasına rağmen toptan ve perakende yumurta satışlarında KDV oranının %8 olarak uygulanması zaten sıkıntıda ve zarar içerisinde olan yumurta üreticilerine ilave bir yük getirmektedir. Ayrıca; nihai tüketiciye perakende yumurta satışında KDV oranının %8 olarak devam etmesi halinde devletimizin KDV kaybı olmayacaktır. Toptan yumurta satışında KDV oranının % 1’e düşürülmesi yerinde olacaktır. Kayıt dışı ekonominin azalması için tarımsal ve hayvansal ürünlerin girdi ve çıktılarının KDV oranları %1’e eşitlenmelidir. Yaklaşık 1 yıl önce Kuzey Irak Hükümetinin her bir “Yumurta Tır”ı için 2.200 USD vergi getirmiş olup, devletimizin girişimleri sonucu bu vergi kaldırılmıştı. Ancak son 5 aydır bahse konu vergi tekrar uygulanmakta olup ayrıca Bağdat Hükümeti de 2.300 USD 2. bir vergi uygulamaya başlamıştır. Dolayısıyla, her bir tır için toplam 4.500 USD vergi ödemekteyiz. Bu zaten sıkıntıda olan yumurta sektörüne ciddi bir vergi yükü getirmekte ve ihracatımızı olumsuz etkilemektedir. Irak’a yapmış olduğumuz yumurta ihracatımızda Kuzey Irak Yönetimi ve Bağdat Yönetiminin ayrı ayrı uygulamış olduğu keyfi vergi yükü çözülmelidir. Yumurta son kullanım tarihleri, viol paketlerine yazıldığı halde yumurta kabuklarına ayrıca yumurtlama tarihi yazılması hem yumurta yazım işlemlerinin küçük işletmelerde yüksek maliyete neden olmasına, hem de yumurta zayiatına neden olmaktadır. Ayrıca; Tüm gıda ürünlerinde sadece Son Kullanım Tarihi (SKT) yer almasına rağmen sadece Yumurtaların üzerine yazılan yumurtlama tarihi (Y.T.) nihai tüketici tarafından son kullanım tarihi (SKT) gibi algılanıyor, kafa karıştırıyor. Bu durum yumurtanın perakende tüketimini olumsuz etkilemektedir. Yumurtlama tarihinin kaldırılması yerinde olacaktır. Dahilde işleme rejiminde destek alma süreci uzamaktadır. Bürokrasi azaltılıp, ihracatçının önü açılmalıdır. 2- ULAŞIM VE LOJİSTİK; Afyonkarahisar tarih boyunca kavşak noktası olmuş ve ekonomisinin belli bir kısmını bu özelliğinden sağlamıştır. Ankara-İzmir Otoyolu yapılırken, şehir merkezinden, ilimizin kavşaklarından bir veya birkaçına çıkış verilecek şekilde geçmelidir. Hızlı tren Afyon-İzmir güzergâhın ihalesi en kısa sürede yapılmalı, Afyon’dan geçecek şekilde İstanbul-Antalya arasında hızlı tren projesi olmalıdır. Hükümetimizin ilk bölgesel havalimanı projesi olan Zafer Havalimanı’ndan, İstanbul Atatürk Havalimanı’na her gün gidiş-dönüş seferler var iken, Ekim itibari ile sefer sayısı haftanın dört gününe inmiştir. Ocak 2017 tarihinden itibaren de seferlerin kaldırılacağı ifade edilmektedir. Oysa talebimiz İstanbul’a sefer sayısının arttırılması her gün birden fazla sefer olması ve İstanbul haricinde Antep/Adana gibi yurtiçi seferlerin konulmasıdır. Ayrıca yurtdışı Brüksel, Saint Etienne ve Düsseldorf havalimanlarına gidiş-dönüş seferleri başlatılmalı ve uçuşlar desteklenmelidir. Zafer Havalimanı uluslararası kargo lojistiği için de kullanılmalıdır. 3- MADEN VE SANAYİ ; Öncelikle ilimizde yüksek teknolojiye yönelik yatırımlar yapılması için yeni teşvik sisteminde belirlenecek yatırım bölgelerinden birisi mutlaka Afyonkarahisar olmalıdır. Başta 3. Havalimanı olmak üzere, projelerde yerel doğal taşlarımız kullanılmalıdır. İlçe OSB için zaman-kapasite ölçeği getirilmeli, diğer bölgeleri olumsuz etkilememeli, yatırımlar kapasitesi yüksek kesime kaydırılmalıdır. Karma OSB için %75 doluluk aranması, il/ilçe merkezi dikkate alınarak yapılmalıdır. Atıl OSBler iptal edilmelidir. Doğalgaz henüz tüm il ve ilçe OSBlere ulaşamamış olması önemli bir sorun teşkil etmekte olup OSBlere doğalgaz getirilmelidir. Birden fazla ortaklı maden ruhsatlarında, bir kereye mahsus olmak üzere, ruhsatlarının bölünmesi sağlanmalıdır. Madencilik Bakanlığı ve taşra teşkilatı acilen kurulmalıdır. Doğal Taş Madenciliği Teşvik Kanunu’nun ivedilikle çıkarılmalıdır. Ülkemizin bir Doğal Taş Madencilik ana politikası oluşturulmalıdır. Maden ruhsatları ile toprak sanayii saha ruhsatları hızlı bir şekilde verilmeli, talepler en geç 2 ay içerisinde neticelendirilmelidir. Yüksek maden, çevre ve orman bedelleri azaltılmalıdır. İlimiz sanayici ve tüccarlarını ilgilendiren ve yukarıda arz olunan konularda kıymetli yardım ve yol göstericiliğiniz ışığında, yüksek tasviplerinize sunma zarureti hâsıl olmuştur. Yüksek emir ve müsaadelerinize arz ederiz. Saygılarımızla,

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Manşet Haberleri