İTTİHAT-FİRAK

İttihat; kelime anlamıyla,birlik olma,bir olma, birleşme dir. Firak da ittihatin zıt anlamıdır.
Tabi bu deyim- kelimeleri TC ve Türk milleti için kullanıyoruz. Günlük hayatta,aile başta olmak üzere, sosyal olarak, mahalle,köy,kasaba,il ve Türkiye ve millet olarak Türk milletinin yaşadığı bütün Türklük dünyası için anlıyoruz. En geniş manada,insaniyet. İnsanlığın da mazlum,mahzun ve haksızlığa uğrayan bütün kitleler içindir. Bu nokta halka halka genişleyerek en son halkayı oluşturuyor.
Tabi konumuz ülkemiz ve Türk milleti üzerine olacak.
Bu birleşme ve birlikte hareket etmeyi mesleki,mesai ve ekonomik oluşumlar için de kullanabiliriz ve elzemdir.
İkibinlere kadar ülkemizde uygulanan ayrılık ve fitne tohumları farklı şekil ve alanlarda dönem dönem düşük yoğunluklu olmakla birlikte,derin izler bırakan, yıkıcılıgi derin olan ayrılık tohumları ekildi,sonuç da verdi.
İkibinden özellikle 2002 den itibaren,bu kalıcı hasarın üzerine,atomize denilen farklı bir ayrışma ve adavet ( düşmanlık) politikası uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor.Hemde literatürde farklı isimler ve çeşitler eklenerek.Hemde çekirdek tabir edilen en küçük sosyal varlık aileye ve aile fertlerine kadar indirgendi.Bu patolojik hâl aldı hatta.
Bu dışarda laboratuvarlarda analiz ve sentez sonucunda oluşmuş bir çalışma. Buna uygun ortam ve siyasi oluşumu da katarak,herkesin neredeyse paronayak davranmasına kadar vardırildi.
Ailelerimizde doğal olarak var olan kuşak çatışması modern hayatın çeşitliliği ve ağırlığı karşısında iyice su yüzüne çıktı.
Kim ne derse desin, atasözümuze de geçen -balik baştan kokar- deyişinde kendini ifade ettiği gibi, devleti yönetenlerin sorumluluğu en başta gelir.Nasilki nimet ve başarıdan en büyük payı kendileri alıyor, öylede külfet ve başarısızlık tada en büyük pay onlara vermek nahak olmayacaktır.
Eski siyasilerimizden ve önemli devlet adamlarimizdan sayın Süleyman Demirel,halka hitap ederken;ister köylü olun ister şehirli,ister genç ister yaşlı ister kadın isterse erkek,ister doğulu ister batılı diye tarif ederek doğal ve kimsenin zoruna gitmeyecek tarifler yapardı. Kimsede kötü örnek teşkil edecek ibarelerden özellikle kacinirdi.Devlet adamlığı sorumluluğu da zaten bunu gerektiriyor du.
Günümüze geldiğimizde; politikacilarimiz,sanki hayat iksirini, yaşama sevincini firakta, ayrıştırma da,zitliklarda bulmuş gibi hergun her saat her daim kendileri ve taraftarları ( maç amigosu gibi) konuşarak, tepemize vura vura hayata geçirmektedir.Hem de Türk milletinin ruhuna uymayan sun'i şekilde isimlendirmek suretiyle.
Bunun yegane çaresi: muhalif- muvafık hangi sıfat ve isimde cagriliyorsak da, herkesin birbirine sahip çıkarak, derdini dertlenip, neşesine ortak olmak suretiyle bu oyunu bozmamiz lazım. Çünkü yıllarca bıkmadan usanmadan yapilageliyorsa ifşa olmuş bir oyundur bu. Tanıyalım tanımayalim herkese Güler yüzle selam vermekle başlayalım.Oyle bilinmeyen denklem değil bunlar.Guler yüzümüzu açalım.Azicik nefsimizden fedakarlık yaparak diğer hemşehri ve dostlarımıza, özellikle çocuklar ve gençlerimize örnek olalım.Ben bunun adına ( sokakta eğitim)diyorum.Tipki eski yıllarda,bizim cocuklugumuzdaki yaşadıklarımız gibi. Bütün sorumluluk burada yaşlı ve tecrübelilere düşüyor. Bu konulara zaman zaman devam edeceğiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Manşet Haberleri