2001
Değerli dostlar, kısaca hatırlayalım.2001’de ne oldu?. Amerika’da
ikiz kuleler vuruldu. Amerika yeni bir politika belirledi..
Neydi onlar?.. Terörizmle savaş ve terörü destekleyenülkelerle
savaş. Sonuçta Irak, Afganistan işgali, daha sonra da Arap Baharı diye
tarif edilen 25 Arap ülkesinin parçalanıp etkisizleştirilmesi ve
kaynakların küreselcilere teslimi. Ve bu devletlerin, halkların
kendine gelemeyip, iktidar olmalarını engellemek.
NATO da, yeni bir düşman konsepti oluşturdu. İçindeTürkiye’nin
de bulunduğu bir buçuk milyar Müslümanı ve devletlerini savaşın hedefi
haline getirdi. Hakeza, Birleşmiş Milletler de bu düzenin uygulayıcısı
ve denetçisi oldu.. Amerika’nın istediğine ambargo ve uçuşa yasak
bölgelerle bu politikayı uyguladı.. IMF de devletlerin ekonomik
düzenine nizam veriyor: Para ve üretimin kontrolünü yaptı, yapıyor. Bu yenidünya
düzeninin başlangıcıydı..
Türkiye’de ne oldu?.. Çok kuvvetli ve yıkıcı ekonomik kriz
oluştu.. Elbette kriz kendiliğinden ve durduk yerde çıkmadı.. Geçmiş
hükümetlere yanlış ve popülist politika uygulayarak bu krize gerekçe
oluşturdu.. Sonuçta Kemal Derviş gibi bir kayyumu göndermek suretiyle
içeriyi dizayn ettiler. Her sektörü ve ekonomik değeri zapturapt
altına alacak ve geriye dönüşü olmayan sistemi "Denetleme Kurulları"
ihdas ettiler..
Yıkıcı krizin sonucunda yepyeni siyasi tablo çıktıkarşımıza..
Yarım ekmek dönerle, sayın Hasan Celal Güzel'den (Güzel'e
rağmen) yüz bin TL’ye partiyi satın alıp yüzde 7.5 oy almak üzere
merkez sağ partileri pasifize ettiler.. Mevcut iktidar ortaklarını
saf dışı ettiler. CHP devre dışı kaldı. Bir yıllık yeni başka bir parti (nevzuhur)AKP, yüzde otuz dört oy ile meclisin üçte ikisini kontrol altına aldı.
Sanki bupartiyi, bütün kolaylıklarını sağlayarak, rakiplerini saf dışı bırakma işisizce tesadüf olabilir mi?.
Akledelim lütfen..
(devam edeceğiz)