Anımsıyorum:Birilerinin; “ Ben bu üniversitede Atatürkçü Düşünce Kulübünü kurarsam, yarınburada kedi, köpek dernekleri de ‘bizde isteriz’ diyeceklerdir.” şeklindeki sözleribizzat ağzından duyulduğunda, bu ülkede akademik üst unvan almış kişilerin ‘nedenli cahil olduklarını sergilercesine olan’ pervasızlıkları yadırganmıştı.
Hele;böyle söyleyen birinin üniversite yönetmeye talip olduğu bir demde, bir yerelgazetede güya ona arka çıkarcasına yazarak ‘aynı mealli sözün yinelenmesisuretiyle’ destek sağladıklarını sananların aymazlıkları karşısında Atatürkçülerinacıyla kıvrandığı gözlemlendi. İçimiz burkuldu. İnsanlar; Greville’in “İnsanı kendisikadar kimse kandıramaz” sözüyle teskin oldu.
Ogünlerin Afyonkarahisar’ında, böyle düşünülüp davranılması; “Atatürk’ün önderiolduğu Türk Devrimini ve bu devrimin temelini oluşturan Atatürk İlkelerini heralanda ilerlemeye açık ve sürekli geliştirici nitelikteki düşünce sistemini,devrimin bugünkü sonuçlarının yarınlara uzantılarını, Atatürk’ün düşüncelerini,davranışlarını, savaşımlarını ve yapıtlarını inceleme, araştırma konusu yapmaereğine karşı olan o girişim; karanlık bir adım ve düşünce akımı olarak algılanıyordu.
Bugelişmelerden hareketle, ADD’nin kamu yararına bir dernek oluşunu ve herhangibir ildeki sözüm ona kasaplar derneği ile bir tutulamayacağını kavramaktan uzakinsanların bu toplumu yönetmeye ve gelecek nesli eğitmeğe kalkıştığını bir kezdaha anlamış olmak, salt beni değil, sağduyu sahibi herkesi üzmüştü.
Oysaamaç; Atatürk’ün önderi olduğu Türk Devrimini ve bu devrimin temelini oluşturanAtatürk İlkelerini her alanda ilerlemeye açık ve sürekli geliştiricinitelikteki düşünce sistemini, devrimin bugünkü sonuçlarınının yarınlara olan uzantılarını,Atatürk’ün düşüncelerini, davranışlarını, savaşımlarını ve yapıtlarınıinceleme, araştırma konusu yapma, bunlara karşı girişim, adım ve akımlarlayasalar çerçevesinde düşün savaşı vermek değil miydi?
Zamanzaman Atatürk’ü, Atatürkçülüğü ve her alandaki uygulamalarını benimseyenleringüçlerini bu bağlamda birleştirip Atatürk’ün belirlediği erekler doğrultusundaatılımları yaygınlaştırıp sürdürmek, devrim karşıtlarının ulusal yaşamı geriyeçekme çabalarından toplumu korumak için birlikte çaba içinde olma özverisigösterilememiştir. Bu durum; ülkedeki rektörlük seçimlerinde de seçkinci aydıngörünmek adına, kişisel öz çıkarcılık adına paramparça davranışlarınsergilenmesinin, insanları bir kez daha üzdüğünü söyleyebiliriz.
İzinde olmak da ne demek?
Tutturmuşlar bir “Atamizindeyiz” sözcüğü, gidiyorlar gün boyu. Çalışmak, üretmek yok. Okumak, anlamakyok. Olanları izlemek, durumu incelemek yok. Durmadan “Atam izindeyiz” deyip,geçiyorlar. Belli ki, tatile çıkıyorlar. Oysa bir söylevinde, Gazi MustafaKemal ATATÜRK; “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarınıalışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını, sonra hürriyetlerini,daha sonra geleceklerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” Demektedir. Çanakkale, Kocatepe,Dumlupınar yorulmayan ve gece gündüz çalışan, çarpışan atalarımızın sayesineutkuya dönüşmüştür. Onları bu gün saygıyla anıyoruz.
1937 yılının 26 Mart gecesi saat24.00’ te Ankara Halkevi’nde Bursalı öğrenciler tarafından düzenlenen UludağGecesinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; “Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beniizlemeye ahdetmişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım.
Yorulmadan beni izleyeceğinizisöylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu?Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil,yorulduğunuz zaman da durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmedenbeni izlemektir. Yorgunluk her insan, her yaratık için doğal bir durumdur.Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bukuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.” diyor. Katılır mısınız?
Öyleyse, haydi! Samimiyetiyitirmek, gücünüzü yitirmektir. Atatürk’ü, yapıtlarını ve Atatürkçü düşünceyiyıpratarak kötüye kullanmak ereğiyle yapılan her türlü kalkışmaya, söz veeyleme gereken yanıtı vermek, olumsuzluk ve aykırılıkları gidermek Atatürkçü DüşünceKulüpleri’nin ve Atatürkçü Düşünce sahiplerinin ereğidir, hedefidir. Yorulsanızda durmayınız. İzinde mizinde olmak yok!