ABD güdümlü “Kürt Açılımı” plancıları, gündemin merkezine sözde Kürtlerin haklarını oturtuyorlar. Oysa daha önemli olan, bu hak ve hukukun hangi stratejik program ve plan çerçevesinde olacağıdır.Cepheden gelen şehit tabutları halen ABD ile PKK birlikteliğinin bir mesajını göndermektedir.Bu mesaj; Türkiye’de kendini Kürt görenlerin, ABD’nin planları çerçevesinde sözüm ona “demokratik haklar” kandırmacasına sürüklenip karanlıklara yuvarlanacağıdır.Türkiye tarafında, TBMM çatısı altındaki hiçbir güç, Kürdümüzü kazanmak için eylemli bir mücadele içinde değildir. ‘Milli’ denen güçler, ABD’nin izniyle sorunu çözmekten vazgeçmedikleri için umutlarını ABD’nin ‘ortak’ değiştirmesine bağlamışlardır. Senaryolarına göre, ABD, Tayyip-Gül ikilisini deliğe süpürüp, onları dansa kaldıracaktır. Kapalı kapılar ardında görüşmeyi de bunun için kabullenmiş görünüyorlar. Washington’un kollarında bu kez onlar olacaktır.Oysa bu yolun çıkmaz, iflas yolu olduğunu bilmemezliğe geliyorlar.Ne yazık ki; Ulusal devleti savunduğunu vurgulayan güçler, üstünlüğü PKK ve işbirlikçilerine kaptırmışlardır. Meclisteki muhalefet de Genelkurmay da bunun farkındadırlar. Buna rağmen sessizliklerini sürdürüyor ve milleti uyandırarak karşı duruş için cesaretlendirmiyorlar. Çünkü onların Kürt halkını kazanmaya yönelik hiçbir program ve siyasetleri yoktur.Ne bağımsızlık, ne toprak reformu, ne Ortaçağ’dan kurtulmak ve ne de yurttaş özgürlüğü!Kürdümüzü kazanma siyasetinin, ağalara ve şeyhlere dayanamayacağını algılayamamışlar. Oysa Kürdü Ortaçağ güçleriyle denetleme politikasının artık sonuna gelinmiştir. Ağalığı şeyhliği tasfiye ve kamu yatırımlarıyla halka refah, programına yönelmek, emperyalist propagandalarla kendini Kürt sayan halk kitlelerini Türkiye ile birleştirebilecek tek çaredir.Türkiye’nin Kürdü olacaksa, onlar Cumhuriyet’in Kürdü olacaktır. Ağa, şeyh, aşiret reisi, Cumhuriyet’in Kürdü değildir. Ama bunlar Cumhuriyet yıkıcılığının güçleri haline gelmişlerdir. Sağduyu sahibi istisnalar gerçeği değiştirmez. Ne yazık ki, bu Ortaçağ güçleri emperyalist işbirlikçilerinin dayanağı görünüyorlar.O halde usunuzdan asla çıkarmayın: açılımlara alternatif seçenek var. Cumhuriyet’in gücü, ancak Devrimci Cumhuriyet programıyla ve halk örgütlenmesiyle yaratılabilir.PKK’nın etkisi altına düşen yurttaşları kazanmanın yolu da bu değil mi?ABD ile birleşip Kürdümüzü bastırma hayal ve gafletine son verilmelidir. Kürdümüzle Cumhuriyet temelinde birleşip ABD’ye direnmek zorundayız. Irak, bize ders olmalıdır!Halkı kazanan savaşı kazanır. O halde Kürdümüzü kazanmalıyız; savaşı kazanmanın başka yolu yok!Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün, Kurtuluş Savaşı sürecinde uyandırdığı ulus olma bilincine ulaşmaktan başka yol yok!Ne mutlu Türküm diyene!İşte, saçma açılımlara alternatif seçenek budur, emperyalistlerin akıttığı kanlara çare budur.