Bu yıl Türkçenin Çınarları Sabahattin Ali, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Şukran Kurdakul adına etkinlikler düzenlendi. Ne yazık ki ben yalnızca Necati Cumalı etkinliğinde bulunabildim. Güzelbahçe Belediyesi ve Dil Derneği İzmir Temsilciliği’nin birlikte hazırladıkları etkinliğin genel sunumunu Kültür Bölümünden İlkay Kıyak güzel seslenişleriyle başarıyla yaptı. Dil Derneği yürütme kurulundan Süheyla Soyteki, Abdullah Bolulu ve Düriye Ayyıldız Cumalı şiirlerinden örnekler seslendirdi. Nüket Hürmeriç güzel sesi ve yorumuyla yüreğimize seslendi.
Dışarda kavga varDöğüşen haklı ile haksızBiziz yenilen kavgada Kaldıkça evlerde yalnız(Başaklar Gebe, Necati Cumalı 1970)Düriye Ayyıldız, Türkçe Günlerinin oluşumundan başlayarak günümüze kadar geçtiği yolları, yapılanları, yıl yıl etkinlikleriyle aktardı ekrana. Birçok yazın insanı, çizer, düşünür, bilim insanı, izleyici ve katılımcıyla gerçekleşen etkinlikler bir bir geçti gözümüzün önünden. Kendisinin de içinde olduğu etkinlikleri, yazarları, söyleşileri, panelleri, ustalara saygıyla, verilen ödüllerle, tek tek anımsadık. Yitirdiğimiz dil ustalarını saygıyla andık. Prof. Şerafettin Turan, Muzaffer İzgü, Berin Taşan, Emin Özdemir, Prof. Dr. Cevat Giray yapıtlarıyla yaşayacaklar, yolumuzu aydınlatmayı sürdürecekler.Necati Cumalı’yı yakından tanımış Dil Derneği başkanı, dil sevdalısı, Dil Derneğinin yılmaz emekçisi, yazar Sevgi Özel, Tiyatro sanatçısı, yönetmen, yazar, eğitimci ve çocuk ve büyükler için masallar projesinin yaratıcısı, sanat dostu Gürol Tonbul, Yazar, akademisyen Eftal Sevinçli onun çeşitli yönlerini anlattılar. İçten ve keyifli bir sohbetti.Necati Cumalı 1921 Florina doğumlu. Ailesi Urla’ya göçünce ilk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalıştı, Urla’da avukatlık yaptı. Paris Basın Ataşeliği’nde memurluk, İstanbul Radyosu’nda redaktörlük yaptı. İsrail’ de bulundu, İstanbul’a yerleşti.İlk şiiri Urla Halkevi Dergisi Ocak’ta çıktı(1939).
Yağmurlu Deniz kitabıyla Türk Dil Kurumu 1969 şiir ödülünü aldı. Yalnızlık, ölüm, aşk ve günlük yaşamın kaygı, sevinç ve sorunları tüm yazdıklarına yansımıştır.
Harbe Gidenin Şarkıları adı altında toplanan şiirleri derin bir acıyı yansıtır.
Karda Ayak İzleri ve
Muharebe Görmüş Bir Adam Anlatıyor şiirleri bugün yazılmış, gidenlere ağıt gibi.
…. En güzel ocak ateşleriArtık ısıtamaz elleriniİsimlerini en yakın tanıdık Söylese işitmezlerKurt mu, dost mu, düşman mı?Bilmeyecekler baş uçlarına geleniArtık ne tren, ne gemiOnları getirmez bir daha.Cumalı’nın şiirleri bir öykü anlatır gibidir. Öyküleri de şiirsel bir söyleyişle yazılmıştır. “Dil benim çalgımdır” diyen yazarın dili çok akıcı , konuları da bize çok yakındır. Kent ve köy yaşamının sorunlarını ustaca anlattığı eserleri sinemaya da uyarlanmış, oyunları beğeniyle izlenmiştir.
Susuz Yaz 1963 de 14. Uluslararası Berlin Film Festivalinde Altın Ayı ödülünü almıştır. İki kez de Sait Faik Hikaye armağanını kazanmıştır (
Yalnız Kadın, Makedonya 1900 )Ardında şiir, günce, deneme, öykü, roman, tiyatro oyunu dalında yapıtlar bırakan Necati Cumalı “Boşuna yaşamadım ben bu hayatı” diyerek 10 Ocak 2001 de İstanbul’da sonsuzluğa uğurlandı. Onu anmak, gençlere tanıtmak dil dostlarının bir göreviydi. Etkinliğe liselerden öğrencilerin katılımı önemliydi. Ayrıca Narlıdere Huzurevi sakinlerinden bir grup da zevkle izledi programı.Emeği geçenleri çiçek ve anmalıkla ödüllendiren Güzelbahçe Belediye Başkanı Ö. Mustafa İnce gelecek etkinliklerde de birlikte olma sözü verdi. Tüm emeği geçenleri kutluyor güzel Türkçemiz için elele çalışmayı sürdürmeyi diliyorum. Yazın dalında güzel örnekleri okumayı, okutmayı da sürdürelim, sanat yapıtlarını izleyelim diyorum.