AAzmin öyküsü: Tornacılıktan başhekimliğe- İzmir'de bir hastanenin başhekimi, silah fabrikasında tornacı olarak çalışarak başladığı, bu sırada açık lisede okuyup üniversite sınavını kazanmasıyla hızla yükseldiği kariyeriyle, idealleri peşinde koşanların başarabileceklerine dair en güzel örneklerden birini oluşturuyor- Başarı öyküsünü okul okul dolaşıp öğrencilere anlatan başhekim Koçak: "Herkes doktor, avukat, mühendis olacak diye kaide yok. Önemli olan, ne istediğin, kendini nerede başarılı görmek istiyorsun, en iyisi nasıl olabilirsin"İZMİR (AA) - EMRE UMURBİLİR - İzmir'de bir hastanenin başhekimi, silah fabrikasında tornacı olarak çalışarak başladığı, bu sırada açık lisede okuyup üniversite sınavını kazanmasıyla hızla yükseldiği kariyeriyle, idealleri peşinde koşanların başarabileceklerine dair en güzel örneklerden birini oluşturuyor.Kırıkkale'de doğan, orta okulu bitirdikten sonra silah fabrikasında tornacı olarak işe başlayan Ömer Koçak, işinde yükselebilmek için önce açıktan liseyi daha sonra da iki yıllık makine bölümünü okumayı hedefledi.Bu hedefi doğrultusunda okulunun son senesinde dershaneye giden Koçak, yeni arkadaşlarının kendisiyle yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle alay etmesinin etkisiyle, dershaneden kaydını sildirme kararı aldı.Dershane öğretmeninin, "Vereceğim program doğrultusunda üniversite sınavına bir ay kala sizinle alay edenlere derslerinde yardım edeceksiniz" sözüyle cesaretlenip eğitimine devam eden Koçak, hem öğretmeninin sözünü gerçekleştirdi hem de üniversite sınavında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı.Mezuniyetinin ardından İstanbul'daki bir sağlık merkezinde bir süre hekimlik yapan Koçak, daha sonra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne geçerek genel müdür yardımcılığı ve vekilliği görevlerinde bulundu.Sağlık Bakanlığı müşaviri olarak da çalışan Koçak, son olarak Çiğli Devlet Hastanesi'nin yöneticiliğine ve başhekimliğine atandı.- Öyküsünü öğrencilere anlatıyorÖmer Koçak, bir yıldır lise son sınıf öğrencilerine tornacılıktan başhekimliğe uzanan başarı öyküsünü anlatarak, motive ediyor.Son olarak Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Mesleki Eğitim Merkezi'nde eğitim gören, aralarında ilk mesleği tornacılığı da öğrenen öğrencilerin bulunduğu topluluğa seslenen Koçak, AA muhabirine, babası ilkokul mezunu, annesi ilkokul üçüncü sınıftan terk olduğunu, çocukken de etrafında okuyan herhangi birisi bulunmadığını anlatarak, izlediği yol ile başta aile çevresine örnek olduğunu, kardeşinin de açtığı yolda öğretmenlik yaptığını söyledi.Koçak, lise son sınıf öğrencilerine yönelik, kendi hayatını örnek gösterdiği "Sağlıklı kariyer planlama ve duygusal zeka" başlıklı sunum gerçekleştirdiğini belirterek, sunumun, öğrencilerden büyük ilgi gördüğünü dile getirdi.Öğrencilerin, kariyerleriyle ilgili lise son sınıfta karar verdiğine işaret eden Koçak, şöyle konuştu:"Çocuklar, ailelerin, dershanelerin baskısı altında, yarış düzeninde yetişiyor. Çocukların istedikleri mesleklerle dayatılan meslekler arasında farklılıklar var. İnsanlar, artık eğitimini aldıkları mesleğin dışında çalışıyor, bu da ilk karar anına dayanıyor. Herkes doktor, avukat, mühendis olacak diye kaide yok. Önemli olan, ne istediğin, kendini nerede başarılı görmek istiyorsun, en iyisi nasıl olabilirsin. Eğer bir çocuk gerçekten bir şey istiyorsa, bunu başarabilir."- Koçak'ın kariyerindeki diğer köşe başlarıAnadolu Üniversitesinde kamu yönetimi bölümünü de bitiren Koçak, ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi'nde insan kaynakları yönetim uzmanlığı, İrlanda'da da "stratejik yönetim ve planlama" konusunda eğitim aldı.Ömer Koçak'ın, 2011 yılında yayınlanan "10 Soruda Kamuda Yönetişim" adlı kitabı bulunuyor.