CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal'ın girişimi ile Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa İlçesi'nde yer alan Büyük Taarruzun yaşandığı bölgede, DSİ tarafından yapılması planlanan gölet projesi Tarım ve Orman Bakanlığınca durduruldu. Köksal, "Gayretlerimiz ve mücadelemiz sonucu şehitliklerimiz ve tarihimiz sular altında kalmayacak" dedi.Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal'ın girişimi ile Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusu’nun zaferi ile sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin yaşandığı ve kahramanlık destanı olarak tarihe geçen bölgede Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılacak gölet projesi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından durduruldu.BAKANLIK PROJEYİ DURDURDUSinanpaşa İlçesi'nde Büyük Taarruzun yapıldığı bölgede DSİ tarafından gölet projesi gerçekleştirileceğini öğrenen Milletvekili Av. Burcu Köksal'ın konuyu gündeme getirerek verdiği mücadele sonucu Tarım ve Orman Bakanlığı projeyi durdurma kararı aldı.Sinanpaşa Ovası'nda, DSİ tarafından yapılacak Akyar Baraj ve gölet projesine karşı çıkarak konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına önerge veren Milletvekili Köksal, Afyonkarahisar-Sinanpaşa Ovası'na DSİ tarafından hazırlanan projenin uygulanacağı yerin “Büyük Taarruz Savaşı”nın geçtiği ve şehitlerimizin bulunduğu topraklar olduğunu dile getirerek, "Afyonkarahisar-Sinanpaşa Ovası'na DSİ tarafından bir proje hazırlandığını öğrendik. Söz konusu projenin uygulanacağı yer Büyük Taarruz Savaşının geçtiği ve şehitlerimizin bulunduğu topraklardır. Konunun uzmanları, tarihçiler, akademisyenler söz konusu bölgede yapılacak olan bu projeyle özellikle Fahrettin Altay’ın süvarileri, mevzileri şehitliklerin sulara gömüleceğini belirtmekteler. Bu projeyi hazırlamada önce bu hususlar dikkate alındı mı? Herhangi bir araştırma yapıldı mı?" soruları ile konuyu gündeme getirmişti. Öte yandan Köksal’ın önergesi ulusal ve yerel basında da büyük yankı uyandırmıştı.TARİHİMİZ VE ŞEHİTLİKLERİMİZ SULAR ALTINDA KALMAYACAK...Konuyu gündeme getirerek, tarihimizin ve şehitliklerimizin sular altında kalmaması için mücadele veren Köksal önergesinde, "Bakanlığınızca baraj yapmak isteğiniz bu bölgenin 2863 sayılı kültür varlıklarını koruma kanununa göre herhangi bir özel tescile gerek olmaksızın koruma altında olduğu hususu niçin göz ardı edilmiştir? Kanuna riayet edilmemesinin sebebi nedir? Zira bu durum açıkça suç teşkil etmektedir. Söz konusu projeyle bizler için manevi değeri son derece yüksek olan Atalarımızın kanlarıyla sulanmış ve Türk tarihi için bir dönüm noktası olan topraklar sulara gömülecektir. Bu projenin hayata geçmesiyle ileride telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkacaktır. Bu aynı zamanda aziz şehitlerimize karşı da büyük bir saygısızlık değil midir?" sorularını yöneltmişti.PROJE YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK..!Milletvekili Köksal'ın önergesi sonrası harekete geçen Tarım ve Orman Bakanlığı projeyi durdurdu. Bakanlıktan Milletvekili Köksal'ın önergesine verilen cevapta, "Gölet projesi planlama çalışmaları yapılan alanda Bakanlığımızca Şehitler Coğrafyası çalışmaları (gerçek şehitliklerin ve şehitlerin tespiti çalışmaları) devam etmektedir. Yapılan çalışmaların neticesine göre proje yeniden değerlendirilecektir. Söz konusu proje henüz planlanma aşamasında olup, gölet yapılması planlanan alanda herhangi bir inşai ve fiziki faaliyette bulunulmamıştır. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü nezdinde izin süreci devam etmektedir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nda yer alan Cezalar başlığı altındaki 65'inci Maddede tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin almaksızın inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır." denildi.Bakanlık tarafından verilen cevapta, "Bakanlığımızca tarihe ve şehitlere saygı gereğince alanın korunması, tarihi kaynak değerlerinin devamlığının sağlanarak gelecek nesillere aktarılması hususu titizlikle ve hassasiyetle yapılmaktadır." ifadelerine yer verildi.