Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı
Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, tüm şehit ve gazilerin eşit olduğunu belirterek, “Şehit yakınları ve
gazilerimizi kategorize etmek yanlıştır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)
Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gaziler ve
şehit yakınlarının sorularının görmezden gelindiğini söyledi.
ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZİN SORUNLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Vatan savunmasındayken şehit veya gazi olan kahraman askerlerimize minnet borçlu olduğumuzun
önemle altını çizen Milletvekili Köksal, “Onların emaneti olan yakınları da bizim baş tacımız. Bu
söylediklerim de kuşkusuz bu ülkedeki tüm yurt severler hemfikir. Ancak uygulamada ne yazık ki gazi
ve şehit yakınlarımızın sorunları görmezden gelinmekte, taleplerine kulak tıkanmakta. Örneğin
kamuda çalışan gazi ve şehit yakınları hala mobbinge maruz bırakılmakta. Bu konuda mobbingi
önceleyecek yasal düzenlemelerin yapılmasına ise AKP tarafından destek verilmemekte. Kamu da
çalışan tüm şehit yakınlarının ilkokul, ilköğretim, ortaokul mezunu olmasına bakılmaksızın memur
statüsüne geçirilmesi söz konusu mobbingin önlenmesinde atılacak en önemli adımlardan birisi. Yine
şehit ve gaziler arasın da 15 Temmuz, güneydoğu, sivil gibi ayrımlar devam etmektedir. Biz artık bu
ayrımların ortadan kalkmasını istiyoruz. Çünkü bu topraklar için canını veren canını ortaya koyan tüm
şehit ve gaziler eşittir. Onları kategorize etmenin, ayırmanın kesinlikle yanlış olduğunun bilincindeyiz.
Şehit çocuklarının tamamı iş hakkından yararlanamamakta. Anne maalesef iş hakkı için çocuklarının
arasında seçim yapmak zorundadır. Bu nedenle tüm şehit çocuklarına da iş hakkı muhakkak
sağlanmalıdır. Gazi yakınlarımıza ikinci bir iş imkânı verilmemektedir. Kıbrıs gazisi çocuklarının iş hakkı
yoktur. Mesela Afyonkarahisar’da bütün siyasi partilerin milletvekillerinin gidip sarıldığı, elini öptüğü,
fotoğraf çektirdiği Tahsin Dedemiz yıllarca oğluna iş aramıştır. Vatani görevini yaparken şehit olan
erlerimizin anne ve babaları son derece düşük miktarda maaş almaktadır. Ana, babanın aldığı maaş
toplamı 18 yaşın altındaki asgari ücret tutarı kadardır. Ülkemizin yaşadığı ekonomik kriz, ağır
ekonomik koşullar düşünüldüğün de bu meblağın geçimi sağlamaktan çok uzak olduğu
görülmektedir.” dedi.
MALUL SAYILMAYAN GAZİLERİMİZİN SAYISI 19 BİN
Köksal, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Şehit erlerimizin emaneti olan ana, babalarının veya eşlerinin aldığı maaşların acilen iyileştirilmesi
onların geçimini temin edecek bir seviyeye çıkarılması gerekmektedir. Gazilerimizi ve şehit
yakınlarımızı üzen bir uygulama da şehit yakını ve gazi kartların da kocaman harflerle yazan ücretsiz
seyahat yazısıdır. Bu yazının da daha küçük puntolarla yazılması çok daha uygun olacaktır. Gazilerle
ilgili önemli bir sıkıntıda gazilikten önce işe girenlerin evvelki primlerinin iptal edilmesidir. Birçok
gazimiz bu nedenle mağdur olmuştur. Askerlik görevinden evvel çalıştıkları işlerde ödenen primler
boşa gitmiş ve bu yüzden de emeklilik gibi bir takım haklar da sıkıntı yaşamışlardır. Bu yanlıştan da
derhal dönülmelidir. Gazi ve şehit yakınlarıyla gaziler özel hastaneler dâhil tüm hastanelerden
ücretsiz yararlanmalı ayrıca şehit ve gazi yakınlarıyla gazilerden ilaç farkı alınmamalı, hiçbir şekilde eş
değer ilaç almaya zorlanmamalıdır. Bir de malul sayılmayan gaziler vardır ki yaşadıkları mağduriyet
oldukça fazladır. Onlar vatani görevlerini yerine getirirken yaralanıp sakatlanan asker ve polislerdir.
Askerlik ve kamu görevini yerine getirirken yaralanan fakat mevcut gazi ve şehit aileleriyle ilgili kanun,
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, KHK, yönetmelik ve tüzükler kapsamında değerlendirilmeyip bu
kanunların verdiği haklardan yararlanamayan kişiler malul sayılmayan gaziler olarak
adlandırılmaktadır. Askerlik ve kamu görevini yerine getirirken alınan fiziki ve psikolojik yaralanmalar
neticesinde vücut bütünlüğünü bozacak ölçüde uzu ve fonksiyon kaybına uğramış veya kalp ve
omurilik gibi hayati vücut bölümlerinin ve diğer hayati iç organlarının yakınında çıkarılması dahilin de
ölümüne sebebiyet verecek ancak çıkarılmaması durumunda ise yaşamında güçlük çıkartan ve
çalışma kabiliyetini düşüren kurşun ve şarapnel parçaları ile çıkarılamayan kurşun ve şarapnel
parçalarından kaynaklı ağır metal zehirlenmesi yaşayarak kanser gibi amansız hastalıklarla birlikte
yaşamaya mecbur kalan malul sayılmayan gazilerin yaşadığı psikolojik problemlerin başında ise
iletişim sorunları, yalnızlık, psikolojik bunalım, travma, stres bozukluğu gibi sorunlar gelmektedir.
Ayrıca yaralanmalar sonucunda yapılan cerrahi tedavi sonrasında uygulanan rehabilitasyonlarında
yetersiz oyduğu gözlenmektedir. Sayıları yaklaşık 19 bini bulan malul sayılmayan gazinin neredeyse
hiç biri vazife malullüklerinin nevileriyle dereceleri hakkında nizamname hükümlerine göre belirtilen
derecelere dâhil olmamakta 684 sayılı KHK ile getirilen haklardan faydalanamamaktadır.
Faydalanılmış olsa bile sadece malullük maaşı bağlanacağından bahsedilmektedir.”
MAĞDURİYETİ GİDERMEK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU
Malul sayılmayan gazilerin birçok mağduriyet yaşadığını dile getiren Köksal, “Malul sayılmayan
gazilerin raporlarından bazı örnekler vermek istiyorum. Örneğin malul sayılmayan bir gazinin raporun
da terörle mücadele de yaralanma neticesinde bacağının yürümesine engel olacak seviyede 2 cm kısa
olduğu belirtilmekte ancak bu gazimizin 684 sayılı KHK’nın getirdiği haklardan faydalanabilmesi içinde
13.07.1953 tarihli ve 4/1053 sayılı bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe konulan vazife malullüklerinin
nevileri ve dereceler hakkında nizamname hükümlerine göre en az 5 cm kısalık aranmaktadır. Bir
başka malul sayılmayan gazinin sol el baş ve işaret parmağında yine dış görünüşünü bozacak ve elini
kullanmaya engel olacak şekilde kopukluk bulunmakta ancak yine bu nizamname hükümlerine göre
sol el başparmağının metakarbıyla birlikte yokluğu ya da sol el baş ve işaret parmağının birlikte
yokluğu aranmaktadır. Bazı malul sayılmayan gaziler ise vücudunda kurşun ve şarapnel parçalarıyla
yaşamaktadır. Şimdi yalnızca birkaç santimle birkaç milimle vazife malulü gazi sayılmayan daha birçok
malul sayılmayan gazimiz bulunmaktadır. Onların talebi vazife malulü gazi olabilmeleri için derece
tespitinin hükümlere göre yapılacağı vazife malullüklerinin nevileriyle dereceleri hakkında
nizamnameye malul sayılmayan gazileri de kapsayacak ek maddeler eklenmesi ya da bulunan
maddelerin genişletilmesidir. Gözle görülür seviye de vücut bütünlüğünü bozan yaralanma izleri ve
uzu kaybı bulunan, vücut organlarında fonksiyon kaybı bulunan, vücudun da kurşun ve şarapnel
parçalarıyla yaşamak zorunda kalan malul sayılmayan gazilerimize gazilik kartı vazife malulü gazilerin
sahip olduğu sosyal haklar ve malullük maaşı verilmesi gerekmektedir. Buradan tüm partilere
sesleniyorum. Mecliste grubu bulunan tüm partilere yıllardır malul sayılmayan gazilerin beklediği
gazilik onurunu vermek ve onların mağduriyetini gidermek hepimizin boynunun borcudur diyorum.
Gelin bunu mecliste hep beraber çözelim.” şeklinde konuştu.