Şirket zulmü
Dün bahsetmiştik. Yenidünya düzeninde Türkiye'de yeni
oluşum. Bu yeni iktidarımız, öncelikle yeni oluşan kurullar üzerinden
ekonomik dengeyi sağlayıp; liberalizm adı altında özelleştirme
kandırmacasıyla varlıklarımızı peşkeş çekmeye başladı. İlk olarak Türk
Telekom hedefe kondu. Hiç unutmam, bu özelleştirmeyi yapan ulaştırma
bakanlığı müsteşar yardımcısı dostumdan bizzat dinledim. Bu
özelleştirme ( peşkeş) yapıldığında müteahhit firmanın cebine yüz elli
milyon dolar devlet para koydu.. Şaşırmayın. Ne yazdığımı
biliyorum.. Yüz elli milyon dolar... Öyle katakulli yaptılar
ki, bedavaya verdiler, bir o kadar da cebine para koydular. Şirketin sonraki
maliyetini hiç hesap etmiyorum.
Neyse, bu kadar şirketleşmiş durum her sektörde oluştu. Buvaziyet
tüm ekonomiyi yönetir, vatandaşı da sıkboğaz duruma getirir oldu. Herkes,
mecburen bunlarla yaşamak zorunda.. Elektrik, iletişim, telefon,
doğalgaz, ulaşım, güvenlik, haberleşme vs. Aboneliklerin tamamı
şirketlere teslim oldu. Çıkmak için bırakın müracaatı, kanlı bıçaklı
olmak durumunda kaldı vatandaş. Bir dostum Türk Telekom aboneliğini
sonlandırmak için silah çekmek zorunda kaldı. Abartmıyorum, gözümün
önünde oldu.. Başka bir arkadaşım iki buçuk ayda ancak sonuç
aldı. Buna benzer hikâyeler herkesten dinleyebilirsiniz. Bu cüreti
hükümet bunlara sağladı. Kale gibi koruma duvarları ördü bunların
etrafına. Şikâyet edecek merci de maalesef kalmadı..
Gerekçe, liberal ekonomi adı altında soygun ve sömürüyüresmi
hale iktidar partisi getirdi. Bir nevi, köyde taşları bağlayıp
köpekleri serbest bıraktılar...
Selamlarımla...
(devam edeceğiz)