Sultandağı depreminden sonra Kocaöz beldesinde yaşayan 69 yaşındaki Cevdet Öztürk’in evi ağır hasar gördü. Depremzede olan Cevdet Bey için deprem evi inşa edildi. Ancak ev “yanlışlıkla” dere yatağı üzerine yapıldı. Ne zaman yağmur yağsa ev sel altında kaldı. Cevdet Bey, bir gün olsun evine girip oturamadı. O gün depremzede olan Cevdet Bey, bugün “bürokrasizede” olarak karşımıza çıkıyor.
Çobanlar ilçesine bağlı Kocaöz beldesi 2002 yılında meydana gelen Sultandağı depreminden olumsuz etkilendi. Beldede ki çok sayıda ev deprem sonrası büyük hasar aldı. Evi hasar gören vatandaşlardan bir tanesi de 69 yaşındaki Cevdet Öztürk oldu. Cevdet Bey ve 40’a yakın kişiye
“kooperatif kurarsanız size deprem evi yapacağız” denildi. Hemen bir araya gelen depremzedeler kooperatif kurdu. Daha sonra ise söz verilen deprem evlerinin yapımına geçildi. Evlerin yapımı birkaç yıl içerisinde tamamlandı. Ancak Cevdet Bey, yaklaşık 10 yıl önce tamamlanan evine hala yerleşip oturamadı. Sebebi ise evin dere yatağına yapılmış olması. Cevdet Bey için yapılan ev ne zaman yağmur yağsa sel altında kalıyor. Ev adeta “yüzen bir gemiyi” andırıyor.
GELEN DİLEKÇEYLE ŞOK YAŞADICevdet Bey “çare” diyerek yaşadıklarını Gazete 3’e anlattı. 13 yıldır valilikten, cumhurbaşkanına kadar dilekçe yazdığını ifade eden Cevdet Bey, evinin kapısını açıp ömrünün kalan kısmını yeni evinde geçirmek istiyor. Ancak Cevdet Bey’i İl Afet Acil Durum Müdürlüğü’nden gelen cevap şaşkına çevirdi. Cevapta özet olarak:
“Söz konusu binaların bakım ve onarımları şahıslar tarafından yapılması gerekiyor. Müdürlük olarak bizim yapacak bir şeyimiz yok.” denildi.
OTURAMADIĞI EVİN PARASINI İSTEDİLERCevdet Bey bu şoku atlatamadan Ziraat Bankası’ndan gelen ihtarname ile bir başka şok yaşadı. Bankadan gelen ihtarnamede, yapılan deprem evinin kredi borcunun ödenmediği belirtilerek;
“Tarafınıza tahsis edilen konutunuzun kredi borcu gecikmeye girmiştir. 20 gün içerisinde 10.112 TL’lik borcunuzu ödeyiniz. Ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacaktır.” denildi.
“DERE YATAĞINA EV YAPTILAR”Cevdet Bey’in yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Benim kerpiçten bir evim vardı. Depremde bu evim ağır hasar aldı. Bize “kooperatif kurarsanız size deprem evi yapacağız” dediler. Hemen bir araya gelip bir kooperatif kurduk. Deprem evleri yapılmaya başlandı. Ancak evler yapılırken ben itiraz ettim.
“Buraya yapmayın, burası dere yatağı” dedim. Bizi dinlemediler, evler yapıldı. Bizden habersiz kura çekilip sizin eviniz şurası denildi. Biz gene itiraz ettik. Burası dere yatağı, burayı su basar dedik. Memurlar gelip benim evimi inceledi. Bize
“burada su yok her hangi bir sorun olmaz” dediler. Sorun olmaz dedikleri eve girip oturmak nasip olmadı. Çünkü ne zaman yağmur yağsa benim evim sel altında kalıyor. Yapılan tüm evler çürük. Bunu da geçin, ne zaman yağmur yağsa benim evimi sel basıyor. Aynı şekilde benimle birlikte birkaç komşumun evi de aynı durumda.”
“DOĞRU DÜZGÜN BANYOM BİLE YOK”Şu anda kerpiçten olan eski evimi tamir ettirdim. Evimin tavanı kamış. Bu yüzden her yağmurda akıyor. Doğru düzgün banyom bile yok. Yaşım 70’e geldi, bunun bir çaresi olması lazım. Ben bir çare istiyorum. Şu asırda bu olmamalı. 13 yıldır sürekli dilekçelerle yazışıp duruyoruz. Ancak en ufak bir gelişme yok. Evi yapamayacaksanız hiç değilse bana bir çadır yapın.Özel Haber:Nail Azbay-Gazete 3