“AKP’liler yolsuzluk batağında”
Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, partisinin sunmuş olduğu Araştırma Önergesi’nin gündeme alınmasına dair bir konuşma yaptı. Parsak, AKP’lilerin yolsuzluk batağında olduğunu öne sürdü.Milliyetçi Hareket Partisi Grubu, TBMM Genel Kurulu’na “rüşvet ve yolsuzlukların çok boyutlu olarak araştırılmasına yönelik bir araştırma önergesi vermiş ancak bu önerge AKP Grubu’nun oyları ile reddedilmişti. Bu önergenin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi sırasında ise AKP’li Milletvekilleri tarafından,17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun kumpas olduğu, paralel yapının bu yolla darbe teşebbüsünde bulunduğunu ve ortaya çıkan ses kayıtlarının montaj ve sahte olduğunu ifade edilmişti.BU KEZ AKP’LİLERİN İDDİALARI İÇİN ÖNERGE VERDİLERMHP Grubu bu kez AKP’li Milletvekillerinin kumpas, darbe ve montaj iddialarının araştırılması için önerge verince TBMM Genel Kurulu’nda uzun süren bir tartışma başladı.MHP Parti Grubu adına söz alan Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, öncelikle rüşvet ve yolsuzluğun tüm toplumsal teşkilatların mücadele etmeye çalıştığı, devlet otoritesini sarsan, adalete olan güveni yok eden organize ve bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirterek Türkiye Cumhuriyeti'nin de kuruluşundan bu yana özellikle siyasi yönetimlerin başını çektiği birçok olaydan dolayı rüşvet ve yolsuzluk konusunda acı tecrübeleri bulunduğunu söyledi.“YAŞANAN OLAYLARI ŞAŞKINLIKLA İZLEDİK” Milletvekili Parsak, TBMM Genel Kurulu’ndaki ilk kürsü konuşmasında, AKP hükûmetleri döneminde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet skandallarının, yerel yönetimlerden vakıf ve derneklere, özelleştirmelerden kamu ihalelerine, görevini kötüye kullanan üst düzey bürokratlardan rüşvet çarkının dişlileri hâline gelmiş Hükûmet üyelerine kadar geniş bir alana dağıldığını, ortaya saçılan bilgi ve belgelerin herkesi şaşkınlık içerisinde bıraktığını kaydetti. AKP’nin, iktidarda bulunduğu 13 yıl içerisinde,Kamu İhale Kanunu'nun 158 kez değiştirdiğini, “ihaleye fesat karıştırma” suçunun cezasını azalttığını ve Sayıştay’ı denetim yapamaz hâle getirdiğini ve toplam müfettiş sayısı 13 bini bulan teftiş kurullarını kapatarak tüm denetim mekanizmalarını âdeta ortadan kaldırdığını belirtti.AKP, YOLSUZLUK BATAĞINDAAKP hükûmetlerinin rüşvet ve yolsuzluk batağına saplandığının, 17 ve 25 Aralık tarihlerinde tüm çıplaklığıyla ortaya serildiğini kaydeden Mehmet Parsak, dönemin Başbakanı ve Bakanların çocuklarının da karıştığı rüşvet ve yolsuzlukların, ses kayıtlı, fotoğraflı, delilli, ispatlı bir şekilde tüm kamuoyuna yayıldığını ifade etti. 17 Aralık 2013 gününün, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti Üyesi 4 Bakan için “hayatlarının en uzun günü” olduğunu söyleyen Parsak, o günü tanımlamak için “17 Aralık sabahı, bir gün yakalanacaklarını akıllarına bile getirmeyen bakan çocuklarının, kaçakçıların, hırsızların ve en fenası dönemin Başbakanının bile suçüstü yakalandığının isnat edildiği gün…” ifadelerini kullandı.YOLSUZLUĞUN KİTABINI YENİ BAŞTAN YAZDILARAKP hükûmetleri döneminde meydana gelen rüşvet ve yolsuzluk olaylarında haksız menfaat sağlayanların çok cüretkar davrandıklarının da altını çizen Parsak, “O kadar cüretkâr davrandılar ki ülkemizde rüşvet ve yolsuzluğun tanımı adeta yeni baştan yapıldı. AKP hükûmetleri döneminde rüşvet ve yolsuzluk “humus” hakkıyla açıklandı. "Çalıyoruz ama devletin parası değil, müteahhittin parası" denildi” şeklinde konuştu. Ayakkabı kutularından fışkıran euro ve dolarlarla, imam hatip lisesi yapılacağının bile iddia edildiğini kaydeden MHP Milletvekili Parsak, “Her cuma hoca hutbeden söylüyor; "Allah akrabalara ve yakınlara bakmaya emreder." denildi, "darbe" denildi, "kumpas" denildi, "montaj" denildi, "şantaj" denildi. Bir yandan "'Tape'ler, ses kayıtları sahte" denirken diğer yandan garip bir şekilde “kriptolu telefonlar dinlendi, odasında böcek vardı” denildi. Bir yandan "Paraları, para sayma makinelerini oraya paralelci polisler koydu" denirken diğer yandan bu paralar içeriden çıkarılan suçlulara faiziyle birlikte iade edildi” sözleriyle AKP’nin çelişkili ifadelerine dikkat çekti. 17-25 Aralık Soruşturmaları sırasında 4 Bakanın medyaya yansıyan konuşmalarına da değinen Parsak, “Bir yandan hırsızların önüne yatma taahhüdünde bulunup diğer yandan "Sana bir şey sorarlarsa böyle diyeceksin tamam mı oğlum, tamam mı oğlum?" denildi. Bir peçetenin üzerine yazılan "Aldım-verdim” notlarıyla 700 bin dolarlık bir saatin satın alınabileceğine inanmamız beklenildi” dedi.BAĞIRAN SESLER KISILDIMilletvekili Parsak, aynı operasyonlar sırasında oğluyla telefon görüşmeleri basına yansıyan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “biz kısık sesleriz” şiirini bile bağırarak okuduğunu ancak telefonda oğlu Bilal Erdoğan ile korku ve panik içinde fısıltıyla konuştuğunu hatırlattı. 17-25 Aralık Operasyonları ile ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluk çarkının, AKP Yetkilileri tarafından ört-bas edildiğini de savunan Afyonkarahisar Milletvekili Parsak, delillerin yokedilmeye ve halkın kandırılmaya çalışıldığını kastederek,“Rüşvet ve yolsuzluklar, hisli bakanların becerikli elleriyle hissettire hissettire rapora bağlandı” diyerek, “bu seslerin montaj olduğunu hissediyorum diyen dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’a yüklendi.ÇALIYOR AMA ÇALIŞIYORAKP’li yetkililerin bu dönemde "Çalıyor ama çalışıyor, çalıyorsa bizimki çalıyor, çalıyorsa, haşa, Allah için çalıyor” dediklerinin altını çizen Parsak, AKP’nin, boğazına kadar yolsuzluğa batmış, rüşvet çarkının dişlileri hâline gelmiş Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı ve üst düzey bürokratları savunduğunu söyledi. Mehmet Parsak, Reza Zarrab’ın bir TV programındaki ifadelerini kastederek, AKP’nin hırsızlara “dış ticaret açığını kapatıyor” diyerek, ihracat ödülü verdiğini de hatırlattı. Konuşmasına AKP’nin önceki dönemlerde gündeme gelen yolsuzluk iddialarını unutmadıklarını belirterek devam eden Mehmet Parsak, “Biz ne Unakıtanları unuttuk ne mısır akıtanları unuttuk ne yumurta akıtanları unuttuk. Deniz Feneri Derneğini de unutmadık, Sayıştay’ın by-pass edilmesini, kurumlarınızdaki teftiş kurulu başkanlıklarının kapatılmasını, yüce Meclis de dâhil olmak üzere devletin tüm denetim mekanizmalarının etkisiz hâle getirilmesini de unutmadık” dedi.HARAMA KALKAN ELLERAKP’nin, Yüce Divan’a gönderilmek üzere TBMM’ye gelen dosyaları aklamaya çalıştığını da kaydeden Mehmet Parsak, “Biz rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan bakanların, harama kalkan ellerle, burada, yüce Meclisin çatısı altında Yüce Divan'dan kurtarılmasını da, bakanlarınızın "Bizi Yüce Divan'a göndermeyin." diye yalvardıklarını da unutmadık. "Ben Yüce Divan'a gidersem peşimden Bilal de gelir." diyenleri de unutmadık. Gizli toplantılarınızda "Halkın içine çıkamıyoruz, bu bakanları yargılayın." diye çırpınan partililerinizi de unutmadık” dedi.Konuşmasında AKP-Cemaat ilişkisine de değinen Parsak, AKP’nin bu yapı ile yıllarca paralel ve birlikte hareket edip sonra bu yapıyı "paralel yapı" diye suçladığını söyledi.ARAŞTIRALIMKonuşmasının son kısmında Araştırma Önergesi’nin detaylarını veren Mehmet Parsak, “Şimdi diyoruz ki: Araştıralım! Madem rüşveti araştıramıyoruz, madem yolsuzluğu araştıramıyoruz, madem hukuktan korkuyorsunuz, adaletten korkuyorsunuz, Yüce Divandan, yargılanmaktan korkuyorsunuz, o zaman sizin bahanelerinizi araştıralım. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kriptolu telefonları dinlendi mi? Dinlendiyse ortada bir montaj yok demektir. Yok, dinlenmediyse, kayıtlar montajsa bunu kimler yaptı? Bunu yapan kişileri kimler göreve getirdi? Bugüne kadar başka hangi montajları yaptılar, paraları polisler mi koydu? Bu paraları polisler koyduysa bu paralar neden polislere değil de başkalarına faiziyle iade edildi” dedi.AKP, CEMAATİN EZELİ VE EBEDİ İŞBİRLİKÇİSİDİRDüne kadar AKP ile Cemaat arasından su sızmadığına dikkat çeken MHP Milletvekili, “Paralel yapıyı araştıralım. Bu yapı bugüne kadar kimlerle, hangi bakanlarla, hangi milletvekilleriyle, hangi bürokratlarla, ne tür ilişkiler içindeydi, araştıralım. Düne kadar "Ne olur gel de bitsin bu hasret." diye Türkiye'ye çağıranları, Milliyetçi Hareket Partisi sizi uyardığında "Bu iddialara kargalar bile güler." diyenleri, paralel yapının ezeli ve ebedi iş birlikçilerini araştıralım. Dün size paralel olanlar bugün devlete mi paralel oldular, bunu araştıralım” dedi. Şu an Milletvekili olmayan 4 Bakan’ı da unutmayan Parsak, “Araştıralım, bu 4 bakan suçsuzsa neden görevden alındılar, neden bugün burada değiller, yok eğer suçlularsa neden Yüce Divana gönderilmediler, bunu araştıralım. "Ben Başbakanın emirlerini yerine getirdim. Ben istifa ediyorsam o da etmeli." diyen Bakan mı masum, yoksa dönemin Başbakanı da mı suçlu, bunu araştıralım” ifadeleri ile AKP sıralarına yüklendi.Konuşmasının sonunda AKP Milletvekillerine seslenerek partisinin önergesine destek isteyen Mehmet Parsak, "Kumpastı, darbe teşebbüsüydü” dediniz, bu çerçevede araştırma önergesi verdik geçen hafta, reddettiniz, tamam. Meclisin aynı zamanda bir aklanma yeri olmadığını unutup "Meclis yargılanma yeri değildir." dediniz, ona da tamam. O zaman gelin sizin iddialarınızı araştıralım! Kumpas mı, darbe mi, kim ne yapmış, kim paralel ile ilişkiliymiş görelim, buna da "hayır" derseniz iki dünyada bu yükün altından kurtulamazsınız. Kendi sözlerinizi, kendi gerekçelerinizi, kendi bahanelerinizi kendiniz yalanlamış olursunuz. Biliniz ki tarih olaylar yaşandıktan çok sonra yazılır. Bugün burada bulunan herkesin tarihte yer almak istediği şekilde davranacağına yürekten inanıyorum” dedi.