Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı haftalık değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen toplantıya Başkan Raşit Demirel’in yanı sıra il yönetim kurulu üyesi Nurullah Mardin’de katıldı. Toplantıda özellikle çözüm süreci konusunda AKP hükümetini eleştiren Demirel; “AKP artık güven vermiyor. AKP’nin ayarı iyice bozuldu. Sürekli kandırıldık diyor. Şer güçler koalisyon istedi diyerek milletin iradesine saygı göstermeyip birde üstüne hakaret ediyor. Abbas yolcu. AKP, Ya fabrika ayarlarına dönmeli ya da nadasa bırakılmalıdır. Bu ülke AKP’den mutlaka kurtulmalıdır” dedi
SALDIRILARI ŞİTDETLE KINIYORUZ
Gündeme ilişkin değerlendirmelerle başlayan toplantı da öncelikle il yönetimi üyesi Nurullah Mardin söz alırken ardından İl Başkanı Raşit Demirel değerlendirmelerde bulundu. Özellikle son günlerde Ülkemizde yaşanılan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Demirel şunları ifade etti; “Geçtiğimiz günlerde Ankara’da barışa, demokrasiye ve kardeşliğe destek sağlamak için toplanan insanlara karşı yapılan saldırı ile her gün askerimize ve güvenlik güçlerimize yönelik yapılan kahpece ve kalleşçe saldırıları şiddetle kınıyoruz. Üç gün evvel Erzurum’da şehit edilen Emirdağ’lı hemşerimiz uzman çavuş Şükrü Şahin’e de Allahtan rahmet ve mağfiret, geride bıraktıklarına da sabır ve baş sağlığı diliyorum” dedi.
KAYBETTİĞİMİZ CANLARI KIBRIS HAREKÂTINDA BİLE KAYBETMEDİK
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiç hak etmediği halde yanlış yönetildiği için tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşamaktadır diyen Demirel, geçtiğimiz günlerde Ankara’nın göbeğinde yapılan bombalı saldırılarla ilgili olarak da AKP’ye yüklendi. Demirel; “Burada patlayan bomba, AKP’nin yetersizliklerinden ve yanlışlarından başkaca bir şeyde değildir. Terör, elini kolunu sallayarak başkente kadar girebiliyorsa, bizi yönetenlerin o koltuklarda oturması asla doğru değildir. Aciz ve pısırık hükümet, görevini derhal bırakmalıdır. AKP ise, 1 kasım seçiminde nadasa bırakılarak oyuncak haline getirdiği ülke, mutlaka elinden alınmalıdır. “Çözüm” denilen ihanetin baş sorumluları, kanun önüne çıkarılıp, dökülmesine sebep oldukları kanın hesabı sorulmalıdır. Bu millet, çözüm sürecinde kaybettiği can’ları, Kıbrıs barış harekâtında bile kaybetmemiştir” dedi.
AKAN KAN DURSUN DİYE OPERASYONLARA MANİ OLDULAR
AKP’nin çözüm süreci ve barış adı altında yaptığı yanlışları da dile getiren Demirel; “Çözüm dediler, barış dediler, analar ağlamasın dediler, bu milleti kandırdılar. Anaların ciğerlerini dağladılar. 7 hazirandan bu yana şehit edilenlerin sayısı 150’yi aştı. Beş gün önce hamile eşinin ve çocuğunun yanında bir polisimizi taradılar. PKK’lı caniler, hedef gözetmedikleri için açtıkları ateşle yanındakileri de öldürebilirlerdi. Yine üç gün önce Erzurum’da, biri Emirdağlı hemşerimiz olmak üzere iki askerimizi şehit ettiler. PKK vururken, meclisteki uzantısı HDP hemen kameralar önüne geçip ‘akan kan dursun’ diye operasyonlara mani oldular. Koro halinde barış dediler, hep bir ağızdan süreç dediler. Ne güzel memleket ki herkesi inandırdılar. Ne barışı, ne süreci? Hangi barıştan bahsediyor bunlar? Demediler. 1984’den beri devleti zaafa uğratıp ülkeyi bölmeyi amaçlayan ve bu uğurda acımasızca kan akıtan PKK, ne oldu da silah bırakmak istedi? Nadim mi oldu? Pişman mı oldu? Yendi mi? Yenildi mi? Barış istemek kim, bunlar kim? Büyük Kürdistan amacıyla eylem yapan terör örgütünden barış beklenir mi hiç?” dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜYLE BARIŞ OLMAZ ANCAK VE ANCAK MÜCADELE OLUR
Çözüm sürecinde AKP’nin barış safsatasına zaman zaman CHP’nin de eşlik ettiğini görüyoruz diyen Demirel açıklamalarına şöyle devam etti; “Ankara’daki patlamada CHP’li gençlerinde olduğunu duyduk. O gençleri Ankara’ya gönderen irade, PKK uzantısı bir partinin oylarını yükseltmek için nasıl desteklediğini 7 haziran seçimlerinin ardından duymuştuk. CHP’nin ve liderinin kafası karışık. CHP liderinin, “kredi vermek, mecliste çözmek” gibi PKK’yı taraf haline getiren sözleri bazı CHP’li dostlarımız tarafından tepkiyle karşılandığını biliyoruz. Ankara’daki patlamada CHP gençlik kolları üyelerinin de öldüğünü duyduk. Allah hepsine de rahmet eylesin. CHP’li gençleri oraya gönderen irade, kime ve neye hizmet ediyor bunu anlamak mümkün değil. CHP 2010’dan beri yanlış adım atıyor. Amaç, HDP’ye kaçan oyları geri getirmek ise bu düşünce pek de akıl karı değil. Ey AKP.., EY CHP... Kendinize gelin. Vatan toprağını vermek, barış demek değildir. Terör örgütü ile barış olmaz, terör örgütü ile ancak ve ancak mücadele olur” dedi.
AKP YA HÜKÜMETİ BIRAKMALI YA DA İŞİ CİDDİYE ALMALIDIR
PKK her eylem yaptığında geçici başbakan Sayın Davutoğlu muhalefete; ‘gelin görüşelim’ diyor. Bu nasıl bir kafa? Bu nasıl bir düşünce? Siz açılım safsatasını ortaya atarken Milliyetçi Hareket Partisine danıştınız mı? Danışmadan aldığınız kararın neyini görüşeceksiniz? Ülkede kan oluk oluk akarken, çözüm süreci devam ediyor diyen siz değimliydiniz? “Ey MHP. Neden çözüm sürecine karşınız” diye kameralar karşısında bas bas bağıran eş başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan değil miydi? Teröre karşı MHP ile birlikte fotoğraf vererek aklanacağınızı mı zannediyorsunuz? MHP bu oyuna asla gelmeyecektir” diyen İl Başkanı Demirel; “Algı yönetiminden başka yönetim bilmeyen AKP, ayak oyunlarını bırakarak ülke gerçeklerine dönmeli, ya hükümeti bırakmalı ya da işi ciddiye almalıdır. Ankara’daki vahim patlamadan sonra Sayın Ahmet Davutoğlu’nun, sorumlu bir siyaset adamı pozu vererek; “Teröre karşı ortak bir tavırda bulaşalım. Bu çerçevede Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile tekrar görüşmeyi planlıyorum. Bütün siyasi liderlerin bugünlerde özellikle teröre karşı olan tutumda birleşmeleri önem taşıyor” açıklaması çokta inandırıcı gelmemiştir. Serok Davutoğlu, tek başına karar verebilecek durumda değildir ve inandırıcılığını yitirmiştir. Bu tür söylemler, AKP’nin köşeye sıkıştığında başvurduğu taktik ve algı yönetimden başka bir şey değildir. Ahmet Davutoğlu’nun en büyük özelliği, kapalı kapılar ardında başka, kameralar karşısında başka birisi olmasıdır. MHP liderinin terörle ilgili uyarılarına kulak asmayan, terör örgütü üzerinden MHP’ye iftira atan başbakan Davutoğlu değimliydi? Biz, ‘Bana serok Ahmet derler’ diyerek, kobani’de ki PKK’lılara selam gönderen serok Ahmet Davutoğlu’nu unutmadık. Türkiye cumhuriyetinin yıldönümünde Habur’dan peşmergelerle koridor açıp, onların aracılığıyla teröristlere gönderilmeye çalışılan tır’ları hiç mi hiç unutmadık” dedi.
AKP’NİN AYARI İYİCE BOZULDU
Toplantı açıklamalarına son olarak, 14 yıl boyunca etnik köken deyip bölücülüğe pirim çıkaran AKP’nin yanlışlarından döneceğine her hangi bir emare görülmediğini söyleyerek devam eden Demirel; “Cumhurbaşkanı çıkıyor barışı buzdolabında dondurduk diyor, geçici başbakan çıkıyor çözüm sürecinden vazgeçmedik diyor. Açılım denilen çözüm süreci, kaybettiğimiz vatan evlatlarından dolayı bize fazlasıyla ağır geliyor. Kan akmasın deniliyorsa eğer, elbette ki kan akmasın. Öncelikle PKK canımızdan can almasını hele bir bıraksın. AKP artık güven vermiyor. AKP’nin ayarı iyice bozuldu. Sürekli kandırıldık diyor. Şer güçler koalisyon istedi diyerek milletin iradesine saygı göstermeyip birde üstüne hakaret ediyor. Abbas yolcu. AKP, Ya fabrika ayarlarına dönmeli ya da nadasa bırakılmalıdır. Bu ülke AKP’den mutlaka kurtulmalıdır” dedi