AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı 88. Danışma Meclis toplantısında konuşan AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay CHP’nin tezkere kararı ile HDP’nin emir eri olduğunu, boyun eğdiğini ve ABD Başkanı Biden’e selam çaktığını kaydetti. Uluçay “Önüne geleni azarlayan sözde ülkücü hanımefendi de Kürdistan diyene konu mankeni kesildi. Haddini bil, burası Türkiye Cumhuriyeti diyemedi” diyerek tepki gösterdi. AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı 88. Danışma Meclis toplantısı Atlı Spor Kulübünde yoğun bir katılımla gerçekleşti. Toplantıya AK Parti Grup Başkan Vekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, AK Parti Trabzon Milletvekili ve Afyonkarahisar İl Koordinatörü Bahar Ayvazoğlu, AK Parti Afyonkarahisar milletvekili Ali Özkaya, AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, İl Koordinatörleri Halil Ürün ve Hüseyin Sezen, Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk, Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan, Merkez İlçe Başkanı Ziya Coşkun Karadeniz, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban, İl Yönetimi, ilçe ve belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. “CHP tezkere kararı ile HDP’nin emir eri oldu, boyun eğdi, Biden’e selam çaktı” Toplantının ilk konuşmasını AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay yaptı. Uluçay, Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara dikkat çekerek şöyle dedi; Bugün Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi asla geri adım atmayacağız. Çünkü biz Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşları olarak onunla birlikte 10 büyükelçi ve onlara biat eden içerideki işbirlikçilerine karşı taarruzdayız. Herkesin malumu olduğu üzere bu işbirlikçiler Suriye – Irak teskeresine terör örgütlerine destek vermek için red oyu verdiler. Evet, bugün onlar PKK terör örgütünün siyasi kanadına biat ettiler, emir eri oldular ve boyun eğdiler. Bu red kararlarının ABD Başkanı Biden’in kongreye gönderdiği “TSK’nın Suriye’deki varlığı tehdit” mektubundan sonra gelmesi de ayrı bir rezilliktir, okyanus ötesine selam çakmadır. Oysa bu tezkere 2019’daki teskerenin aynısıydı. Peki iki yılda ne değişti de o zaman evet dediğinize bugün hayır diyerek 180 derece döndünüz? Hani siz Atatürk’ün askerleriydiniz? Mustafa Kemal’in itlerisiniz diyenlere niye boyun eğdiniz? Ne değişti de HDP’nin askerleri oldunuz? “Sözde ülkücü hanımefendi Kürdistan diyene konu mankeni kesildi” “Bu 5 benzemez bir yandan birbirlerine yaranmak için çizgilerini ve iradelerini yok saymış, verdikleri kararlarla kendilerine olan saygıyı hiç etmiştir” diyen Uluçay konuşmasında “Elbette sadece tezkereye red kararı vermekle kalmadılar. Bugün zillet ittifakı denilen ittifak Kürt sorununun olduğunu iddia ederek PKK Terör örgütünün siyasi kanadı HDP’ye yeşil ışık yakmıştır. Hatta sözde milliyetçi olan hanımefendi de 'Burası Türkiye Cumhuriyeti’ diyen Cumhurbaşkanımız’a aklınca tırnak çıkarmış, diş göstermiş ama “Burası Kürdistan” diyen bir hayalperest karşısında konu mankeni kesilmiştir. "Kılıçdaroğlu ile Ankara'da kol kola giriyorsun" diye tepki veren amcayı dövmekten beter eden bu sözde milliyetçi hanımefendi "Burası Kürdistan" diyen esnafa gıkını çıkartamıyor, dut yemiş bülbüle dönüyor. “Haddini bil, burası Türkiye Cumhuriyeti diyemiyor. Hani ülkücüsün ya! Ülkücüler iki oy için eğilip bükülmez. Hayali Kürdistan olanın, bu hayali kurarken size destek olanın, sizinle aynı yolda yürüyenin, PKK terör örgütüne ve siyasi kolu HDP’ye tek laf edemeyip destek olanın elbet bir gün hesabı sorulur. Bu Millet bu ülkeyi sözde Kürt sorunu diye bölmenize izin vermez. Hayali Kürdistan olanın, sonu kabristan olur. Bu böyle biline. Bu salonda bulunan değerli dava arkadaşlarım soruyorum size Kürt kardeşlerimizin ne sorunu var? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her kardeşimiz şartları tuttuğu müddetçe her türlü kurumda çalışabiliyor mu? Evet çalışıyor. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, kireç kuyuları ortadan kalktı mı? Evet kalktı. Bunları biz kaldırdık” ifadelerine yer verdi. “Ne kadar FETÖCÜ ve PKK’lı terörist varsa kamuya geri getirecekler” Uluçay, “Bunların sorun dediği şey, yok olmak üzere olan PKK terör örgünü kurtarma meselesidir. Bunların sorun dediği, eyaletlere bölüp Türkiye’yi parçalayamamalarıdır. Evet Türkiye’yi parçalayabilirlerse onlar için sorun ortadan kalkacaktır! Şimdi kimler terörle birlikte çalışıyor not edin! Şimdi çıkmışlar KHK’lıları kurtarma planı yapıyorlar. Kim bu KHK’lılar? Açığa alınıp suçu ispat edilmeyenler hariç, FETÖ’den atılmış, PKK ve DHKP-C terör örgütleri ile bağları dolayısıyla kamu görevinden ilişiği kesilmiş kimselerdir. O zaman kamudan atılmış PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri ile ilişkisi tespit edilmiş, onlara çalışan ne kadar kişi varsa kamuya geri döndürecekler” dedi. “Zillet ittifakı bebek katillerine yeşil ışık yakıyor” Uluçay konuşmasında şu ifadelere yer verdi; Şimdi soruyorum; Binlerce askerimizi şehit eden, henüz 9 aylık olan Muhammed’i annesi ile birlikte katleden, 23 yaşındaki Servet’i, 13 yaşındaki Diyar’ı tuzak kurup öldüren, Tunceli’de 8 ve 4 yaşındaki iki kardeşi şehit eden, Yasin Börü ve arkadaşlarını hunharca katleden PKK’lı teröristleri de affedecek misiniz? Bu işin sonu oraya doğru gidiyor. KHK ile atılanları görevlerine iade edecek olanlar, 16 Yaşındaki Eren Bülbül’ü, 3 yaşındaki Celin Naz Aydın’ı, 9 yaşındaki Elif Şimşek’i, 13 yaşındaki Fırat Simpil’i, 16 yaşındaki Yasin Börü’yü, 15 yaşındaki Ömer Yıldız’ı, henüz daha 9 aylık olan Muhammed Omar’ı, Mehmetçiklerimizi ve adını sayamadığım nice masumların katillerine resmen yeşil ışık yakıyorlar. Bu ihanettir, zulümdür. Bu millet bu zulmün altında asla ama asla kalmaz, dünyayı başınıza yıkar. Muhalefetin başındaki zat ne zamandan beri yargı mensubu oldu? Bizim bildiğimiz SSK’yı batıran genel müdürdü ama hukuk fakültesi bitirdi de haberimiz mi yok. Değerli dava arkadaşlarım Necip Fazıl Kısakürek’in bir sözü var; Bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme şartıyla vatanı düşürmeye bile razıdır… Bugün zillet ittifakının vaatleri hiç dikkatinizi çekti mi? ‘Biz her şeye karşıyız, gelince şuraları yıkacağız, ortadan kaldıracağız, satacağız’ diyorlar. Ekonomi hakkında bir fikirleri var mı? Hukuk, ticaret, sosyal yaşam, refah gibi bir söylem duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü dedikleri tek şey “Her şey güzel olacak”tan ibarettir. İstanbul’u gördünüz, her şeyi berbat ettiler, binlerce insanı işsiz bıraktılar, koskoca şehrin otobüsleri metroları çalışamaz hale geldi. Dünyanın hiçbir yerinde yapılanları yıkmayı vaat ederek oy alamazsınız. Mandacı olacağım diyerek yola çıkıp oy alamazsınız. Siz yollar, arabalar, hastaneler, sosyal donatılar yapmışsınız çok önemli değil. Marifet iltifata tabidir ancak metroyu yapana değil de 23 Nisan’da metroya balon bağlayana alkış tutan bir kesim var maalesef. “Sıcak asfalt yerine satıh kaplama yapmayı planlıyoruz” İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban da konuşmasında “Bizim, İl Genel Meclisi olarak öncelikli vazifemiz köylerimize su sorunudur. Afyonkarahisar Türkiye'de az yağış alan illerden bir tanesidir. Son 3 yıldır ortalama yağışın çok altında bir yağış alıyoruz. Kar yağışının da istenilen düzeyde olmaması dolayısıyla maalesef su kaynaklarımız da çok ciddi azalmalar meydana geldi. 2020 yılında yaptığımız bütçeyle suya ayırdığımız bütçe yetmedi yetmeyecektir ama sağ olsun değerli milletvekillerimizin destekleriyle Sayın Valimizin gayretleriyle bir noktada köylerimizde hemen hemen bize şikayet iletilip de sorunu çözülemeyen köyümüz kalmadı. Su olmadan hiçbir yerde medeniyet oluşmaz. İnsanlar da mutlu olmaz. Bizim önceliğimiz de zaten önce su, sonra kanalizasyon, sonra yol, sonra da diğer hizmetler geliyor. Bu noktada 2019 yılında sıcak asfalt şantiyemiz ile birlikte hemen hemen 18 ilçemizin belki 15 ilçesinde birtakım köy yollarımızın da sıcak asfalt yapılmaya başlandığını hep beraber gözlemlediniz. İnşallah bu çalışmalar devam edecek. 2022 için şöyle bir planımız var; Ben özellikle bu toplantıda belirtmeyi arzu ediyorum. 2020 yılı Nisan ayında asfalt sezonu başlarken bir ton asfalt malzemesi 950 liraydı. İki gün önceki fiyat ise 5150 lira. Dolayısıyla bu rakamlara sıcak asfalt yapmanın gerçekten büyük bir zorluk olduğu ortaya çıkıyor. Ancak değerli milletvekillerimizin bize bir önerisi oldu 2022 yılında farklı gelir arttırıcı yöntemler veya borçlanma ile çalışma yapmayı planlıyoruz ancak yapamazsak satıh kaplama yapmayı planlıyoruz” dedi. “Muhalefetin il başkanları hesap bilmiyor” Belediye Başkanı Mehmet Zeybek de teleferik yatırımı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Zeybek, “Teleferik konusunda bu ay içerisinde 140 bin yolcu garantili ihaleye çıkıyoruz. Tabii bunu bazıları farklı anlıyorlar. CHP ve İYİ Parti il başkanları ‘burada zarar edilirse bedeli AK Partili Belediye meclis üyelerinden tahsil edilsin’ diye açıklama yapmışlar. Bunlar hesap bilmiyorlar. Biz 15 yıllık bir Garanti verdik. Yolcu bedeli 25 lira. Yaklaşık maliyetimiz 52 buçuk milyon lira. 140 bin çarpı 25 dediğimizde onu da 15 ile çarptığımızda zaten 52 buçuk milyon lira ediyor. Yani biz 52 buçuk milyon liralık bir işi 15 yıl vade ile yapmış oluyoruz. Bununla ilgili bankadan kredi kullanmış olsak nereden baksanız yüzde 15 yüzde 20 faiz ile yaptığımız zaman bu da belediyemize maliyeti 70 ya da 80 milyon civarında bir rakama tekabül ediyor. Bu mu karlı, yoksa 52 buçuk milyon liraya vermek mi karlı? Ben de diyorum ki ‘bittikten sonra herkes binebilir ama muhalefet asla’ diye yazmayı düşünüyorum. “Kılıçdaroğlu İsmet İnönü’nün temsilcisidir” AK Parti Afyonkarahisar milletvekili Ali Özkaya da bir konuşma yaptı. Özkaya, “Zor bir coğrafyada zor bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın tüm emperyalitleri bu bölgeye geliyor. Bu bölge tüm medeniyetlerin kuruluş merkezidir. Tüm enerji kaynaklarının ya merkezi ya da geçiş noktasıdır. Zenginlik ve refahın mutlak şartı bu coğrafyaya hâkim olmaktır. Bu nedenle buraya hâkim olmak istiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz bu coğrafyanın hâkimiyiz. Biz bu milletin ve bu insanlığın yöneticisi oyun kurucusuyuz. Kendimizi kimseye yem ettirmeyiz. Dimdik durur hakkımızı koruruz. Özü budur. İçeridekilerinde mantığı budur. Kılıçdaroğlu’nun geldiği gelenek bunu gerektiriyor. O Atatürk’ün değil İsmet İnönü’nün temsilcisidir. Atatürk tam bağımsız Türkiye’nin lideridir. İnönü, Marshal yardımlarına imza atmıştır” şeklinde konuştu. “İnönü, Atatürk’ün açtığı bütün fabrikaları Marshal yardımları ile kapattı” “Atatürk döneminde kurulmuş tüm uçak ve silah fabrikaları Marshal yardımlarıyla kapatılmıştır” diyen Özkaya şöyle devam etti; Uçakların malzemesinden aliminyum çatal-kaşık yapıldığı o günlerin temsilcisidir. Onların SİHA’dan, İHA’dan uçaktan, helikopterden, bağımsız Türkiye’den anlaması pek mümkün değildir. Dışarı da pek çoğunu tutarken bir kerede Müslüman Türk Milletini tutmazlar. Acı olan vaka budur. İnşallah onlarında akılları başına gelir. Bağımsız, yerli ve milli muhalefet iktidarın en temel, rahat hizmet etmesinin nedenidir. Türkiye’nin bugünkü temel sorunu CHP’nin PKK güdümündeki HDP’nin siyasi boyunduruğu altına girmiş olmasıdır. CHP’ye HDP talimat veriyor, HDP’ye Kandil talimat veriyor. Git tezkereye hayır oyu ver. Koşarak gidip tezkereye hayır oyu verdiler. Acı olan budur. “Kürdistan lafına tek kelime edemiyor” Özkaya İYİ Parti Genel Başkanına da gönderme yaptı. Özkaya "Kendisinin iyi milliyetçi, iyi ülkücü olduğunu söyleyen hanımefendi de ‘Burası Kürdistan burayı bil ha. Meclise gidince de Kürdistan de.’ diyene tek kelime edemiyor. Bunu hiç unutmayın aziz Afyonkarahisarlılar. Bunu her zaman kendisini iyi zannedenlere söyleyin. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Elbette Kürt kökenli olabilirsiniz. Bu son derece doğaldır. Allah her birimizi başka bir ırktan yarattı. Biz bunu kendi kendimize kazanmadık. Ama Türkiye Cumhuriyetine Kürdistan dersen sonunun kabristan olacağını kabul etmek zorundasın" dedi. “AK Parti’de siyaset demek sorumluluk almak demektir” AK Parti Trabzon milletvekili Bahar Ayvazoğlu da konuşmasında “Bu ülkede on yıllar sonra yepyeni yüzler, yeni umutlar ve coşkuyla kurulmuş AK Partimiz bir yandan Türkiye`de muazzam bir dönüşümün mimarı olurken bir yandan da Müslüman coğrafyanın mazlum milletleri için de umuda yol olmuş, 21.yüzyılın parlayan yıldızı olmuş bir destanın adıdır. Artık, ateşler içinde yanan Müslüman topraklardaki insanlar, yurtlarından edilmiş olanlar, savaşın ve açlığın pençesinde kıvranan mazlumlar her gece açıp ellerini gökyüzüne, küresel zulme itiraz edip dua ediyorlar. ‘Bu topraklar mazlumların son sığınağıdır’ diye haykıran Recep Tayyip Erdoğan için her şey yolunda gitsin, Türkiye girdiği bütün savaşlardan galip çıksın diye. Dolayısıyla en son, 2018, 2019 yıllarında elde ettiğimiz seçim zaferleri, sadece partimizin, sadece milletimizin değil sadece 83 milyonun değil dünya üzerindeki tüm mazlumların, mağdurların, müslüman coğrafyanın zaferidir. Ve AK Partinin, bu teşkilatın neferleri olarak ne mutlu bizlere ki, o umutlar gibi o zaferlerin de bir parçası olduk. İşte bu yüzdendir ki, AK Parti'de siyaset yapmak demek, öncelikle bu ehemmiyeti bilince kazımak ve bu sorumluluğu üstlenmeye hazır olmak demektir” dedi. “Tarihçiler ‘Fransız Devrimi’ parantezini kapatıp ‘Türkiye Devrimi’ sayfasını açtı” Ayvazoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi; Bir düşünün nerelerden geçtik geldik ? 27 Nisanlar, 7 Şubatlar, Geziler, 17-25`ler? Diplomatik terörler, ekonomik ablukalar, sınırlarımıza dayanan terörist ordular, en son kendi uçaklarımızı, tanklarımızı üstümüze salıp alçakça bir darbeye kalkışanlar? Daha dün 10 büyükelçi krizi. Nerelerden geçip geldik? Ama aşkolsun, nice nice ‘mümkün değil!’ler girdi hayatımıza? Bu dünya darbecilere darbe yapan bir milleti Türklerde gördü O gece siyasi tarihçiler ‘Fransız Devrimi’ parantezini kapatıp ‘Türkiye Devrimi’ sayfasını açtı. 100 yıl sonra Ayasofya rüyası, 30 yıllık işgalden kurtarılan Karabağ, 40 yıldır kapalı Maraş’a tarihi bir açılış, 2020’de keşfedilen Tarihimizin ilk doğalgaz rezervi, Doğu Akdeniz, Libya. Ülkemiz son 19 yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken, aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarıyla da karşı karşıya kaldı. Zaten tam da bu yüzden AK Parti, sıradan bir parti değil, bir partiden çok daha fazlasıdır. Ve AK Parti teşkilat mensupları olarak bizler, sizler! bir parti üyesinden çok bir büyük davanın sevdalılarıyız. Zaten İl ve ilçe teşkilatlarımızı ziyaret ettikçe, teşkilat mensuplarımızla bir araya geldikçe bu hakikate tekrar tekrar şahit olmaktayız. Buradan devam edeceğiz. Gelecek nesillere tam bağımsız, daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye bırakmak yegane hedefimiz. Herkes yüreğini çıkarıp atacak ortaya. “Efendiler önümüz 2023 ve zor bir süreçten geçiyoruz” Ayvazoğlu, kişisel hesaplarının dertlerine düşenlerin, kendi kariyer planlamalarından çıkamayanların Türkiye’nin yakasından düşeceklerini kaydederek şöyle dedi; Hiç ama hiçbirimizin bu sorumlulukla davranmak yerine kişisel hesaplarda boğulmak, küsmek, gücenmek, nefsinin sesine kulak vermek gibi bir lüksü yok. Önümüz 2023 efendiler. Hemen öncesindeyiz ve zor bir süreçten geçiyoruz. Salgınla perçinleşen küresel krizi en az hasarla atlatan ülkelerden biri olsak da boğuşmakta olduğumuz sorunlar çok. Yeni dönemde meclisimizi de ,yeni seçim yasası, yeni bir anayasa gibi zorlu görevler bekliyor. Dedik ya, önümüz 2023 ve burası son 100 metre… Kimse yaşanmış kimi alt problemlerin, şu şunu dedilerin, bu bunu yaptıların içinde boğulmasın. Yerelde ve genelde kimi zafiyetler ve kişisel zayıflıklar asıl fotoğrafı örtmesin. Biz parti olarak, teşkilat olarak en sıradan neferimizden, mahalle temsilcilerimizden, ilçe ve il yönetimlerimize, meclis grubumuza kadar içeride ne kadar güçlü olup ne kadar birbirimize kenetlenirsek ve milletimizle bağımızı ne kadar güçlü tutarsak o kadar ayakta kalacağız. Ayakta kaldıkça gerek partimize gerekse de ülkemize yönelik bu küresel operasyonları boşa çıkaracağız. En büyük gücümüz milletimizle olan sağlam bağımızdır. Milletimizin bizden rızasıdır. Bundan sonra da o rızaya layık olarak yürüyeceğiz. “İYİ Partililer bile ‘Recep Tayyip Erdoğan kadar sevilen adam gelmedi’ diyor” AK Parti Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan da “Türkiye Büyük Millet Meclisinde adı İYİ, kendisi farklı olan Parti'nin Grup başkanvekili diyor ki; Recep Tayyip Erdoğan kadar sevilen adam gelmedi. Ne demek bu; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a hayranlık inanın AK Parti ve Cumhur ittifakı'nın dışındaki çevrelerde var. Bu kadar sevgiyi ve muhabbeti başka Cumhurbaşkanı görmedi. Artık yavaş yavaş çözüyorlar, dökülüyorlar. Her şeyi anlatıyorlar. Evet bu muhabbeti biz biliyoruz nereden biliyoruz. Dombıra'nın sözlerinden biliyoruz. Şu dua hiçbir faninin başka bir faniye yapacağı dua değildir. Neydi o dua; ‘Allah'ım benim ömrümden al da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ver.’ Bu dua niçin yapılır? Bir fani başka bir faniye bu duayı niçin yapar hiç düşündünüz mü? Geçmişte yaşanan acıları, darbeleri, tüp kuyruklarını, Kocatepe'de savaşta öndeki şehit olacak da arkadaki asker şehit olanın silahını alıp düşmana saldıracak. Oradaki yokluklarımızda, sıkıntılarımızda, muhtıralarda, hukuk düzenine karşı başkaldırıları, oralarda yapamadıklarımızı yapan bir lider olduğu için Cumhurbaşkanımıza böylesi bir dua yapılıyor” şeklinde konuştu. “2023'te ki zafer bizim olacak” Özkan konuşmasını şu ifadelerle noktaladı; Eğer bu davayı kutlu bir zaferle buluşturmak istiyorsak ülkemizdeki vesayet anlayışını eğer sona erdirmek istiyorsak, huzur egemen olsun istiyorsak ve dünyada 5 Güvenlik Konseyi üyesinin iki dudağı arasından çıkan artık zulmün sona ermesini istiyorsak, tebessümü selamı sevgiyi ve saygıyı kimseden eksik etmeyeceğiz. Bunlar bedava. Az önce belediye başkanımız yatırımları anlatırken milyonlardan bahsetti. Eskiden bir milyonluk çalışmayı açmak için bakan gelirdi. Eğer tebessüm eksik etmezsek, insanlardan selamı sabahı sürdürürsek 2023'te ki zafer bizim olacak.