Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörlüğü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı tarafından 27 Kasım 2014 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansta Afyonkarahisarlı Gazeteci, Avukat ve Yazar merhum Abdullah Mahir Erkmen anıldı.Konferansta ilk olarak sözü merhum Erkmen’in yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Avukat Metin Gürer aldı. Gürer konuşmasında, Erkmen’in Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyetin ilk yıllarını yaşamış biri olduğunu söyledi. Erkmen ile 10 yıl mesai arkadaşlığı yaptığını belirterek, “Erkmen, Osmanlı’nın efendiliğini ve Cumhuriyetin ilk yıllarının heyecanlı gençliğini bize gösterebilmiş bir insandı. Avukat olarak hırslı bir insan değildi. Daha ziyade yazarlığı ile meşgul olurdu” dedi.Afyonkarahisar Barosu’nun 3. BaşkanıDaha sonra söz alan Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin ise 1935 yılında kurulan Afyonkarahisar Barosu’nun Türkiye’nin en eski barolarından bir tanesi olduğunu belirterek, “Abdullah Mahir Erkmen de Afyonkarahisar’ın 3. baro başkanıdır. Hukuk fakültesini bitirdikten uzun bir süre sonra avukatlık yapmış olan Erkmen, İstanbul’da bir süre çalıştıktan sonra naklini Afyon’a aldırmış ve vefat ettiği 1978 tarihine kadar da avukatlığa devam etmiştir. 1948-1952 ile 1956-1957 arasında iki dönem görev yapmıştır. 1935 tarihinde avukatlık stajına başlayan Erkmen, 14 Eylül 1937 tarihine kadar avukatlık stajı yapmıştır” diye konuştu.Şahin, Erkmen’in 1947 yılına kadar gazetecilik ve öğretmenlik yapmaya devam ettiğini belirterek, “Erkmen 1947 yılına kadar gazetecilik ve öğretmenlik yapmaya devam etmiştir. 1946 yılında 1922’den beri çıkarmakta olduğu Haber gazetesini Hayri Tokman’a devrederek ruhsatnamesi için başvuruda bulunmuş; Adalet Bakanlığı’nın 2 Mayıs 1947 tarihli ruhsatnamesi ile de avukatlık mesleğini icraya başlamıştır. 26 Eylül 1947 tarihinde Afyonkarahisar Barosu’nun almış olduğu karar ile memleketi olan Afyonkarahisar’a bürosunu taşımış ve o tarihten itibaren Afyonkarahisar’da avukatlık yapmıştır. Erkmen Afyonkarahisar’da bilgisi, şahsiyeti ve araştırmacı kişiliğiyle olduğu kadar beyefendi kimliği ve olağanüstü nezaketi ile tanınmaktadır” ifadelerini kullandı.AKÜ’nün kentin kültür hayatına katkı sunanlara yönelik etkinlikleri sürecekAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ise üniversite olarak kentin kültür hayatına katkıda bulunan kişi ve kurumları çeşitli dönemlerde anmayı ve bu konuda bilimsel ve kültürel toplantılar düzenlemeyi önceliklerinden biri olarak gördüklerini söyledi. Solak, “Afyonkarahisar ili kültür hayatına katkıda bulunan kişi ve kurumları çeşitli dönemlerde anmayı, kendileri ile ilgili bilimsel ve kültürel toplantılar düzenlemeyi önceliklerimizden biri olarak görmekteyiz. Bu kapsamda çalışmalarımız devam edecektir. Merhum Abdullah Mahir Erkmen’i de bu vesile ile rahmetle yad eder, etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese ve katılımınızdan dolayı sizlere teşekkür eder, saygılarımı sunarım” dedi.Akarçay’ın ıslahını ilk dile getiren kişiAfyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise Erkmen’in avukat olmasının yanında şehrin sorunları ile ilgili köşe yazıları olan bir kişi olduğunu belirtti.Çoban, şöyle konuştu: “Bunlara baktığımız zaman kendisinin yaşadığı şehrin sorunlarına büyük bir ilgi duyduğunu da görüyoruz. Erkmen, ilk kez 1928 yılında şehrin temizliği ve temizlik işleri konusunda yazılar kaleme almış. 1929 yılında o dönem için belki de lüks sayılabilecek şehrin imarını gündeme getirmiş ve imar planlamaları nasıl olmalı, yeni binalarda nelere dikkat edilmeli konularında köşe yazıları yazmış. O dönemde yaşayan ihtiyaç sahibi insanlar için birimler ve dernekler kurulması konularını gündeme getirmiştir. Afyonkarahisar’da Akarçay konusu tarihte 2 kez gündeme getirilmiştir. Merhum Ali Çetinkaya’nın Bakanlığı zamanında 1938’lerde Afyonlular ‘Nafia vekilimiz Ali Çetinkaya, bizim akarçayımızı ıslah et. Buradan sinek ve koku ürüyor. Buradan seller oluyor’ gibi yazılarla gündeme getirilmiş. O tarihten önce ise bu konu, ilk defa 1930’lu yıllarda merhum Erkmen tarafından gündeme getirilmiştir. Yine şehrin su ihtiyacı ile ilgili hem 1920’lerde hem 1930’larda hem de 1940’lı yıllarda ciddi yazılar kaleme almış ve su meselesini Erkmen, Afyon için en önemli mesele görmüştür.”Konuşmaların ardından “Afyonkarahisar’a Adanan Bir Ömür: Abdullah Mahir Erkmen” başlıklı konferansını vermek üzere AKÜ Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Turan Akkoyun söz aldı.Erkmen’in hayatına ilişkin anekdotlar aktaran Akkoyun, 36 yıl önce vefat eden Erkmen’in arkasında tarih bırakan biri olduğunu kaydederek, “Dumlupınar Mahallesi, Ordu Bulvarı 34 numarada ikamet etmekte iken 14 Kasım 1978 tarihinde kalp yetmezliği aramızdan ayrılan Erkmen, arkasında tam bir tarih bıraktı” dedi. Erkmen’in gazetecilik ve avukatlığının yanında bir eğitimci olduğunu dile getiren Koyuncu şöyle konuştu:“17 yaşında öğretmenlik mesleğine başlamıştı. 1920’li yılında Milli Mücadele’nin en şiddetli günlerinde Anadolu hareketini dünyaya tanıtan yayın organlarından biri Söz Birliği Gazetesi Afyonkarahisar’da çıkıyordu. O tarihte 19 yaşında Erkmen’in yazılarını Söz Birliği Gazetesi’nde görebiliyoruz. Erkmen, 1922 yılında Zafer Gazetesi’nin kurucusu ve başyazarı ardından Haber gazetesinin kurucusu ve başyazarı daha sonra Son Haber gazetesinin sahibi ve başyazarı ardından Duyum gazetesinin sahibi ve başyazarı akabinde Afyon’da Haber gazetesinin sahibi ve başyazarı ve 1950’li yıllarda yayınlanan Yeni Kale gazetesinin çıkmasına vesile olmuş bir kişidir.”Ömrünün tamamını Afyonkarahisar şehrine adayan, o günün olup bitenini çeyrek yüzyıl yayınladığı Haber gazetesinde kayıt altına alan Abdullah Mahir Erkmen adının araştırmacıların hep gündeminde olduğunu anlatan Akkoyun, “Afyon kültürü, tarihçiler, edebiyatçılar hep kendisinden yararlanmıştır. Genç diyebileceğimiz yaşlarda modern Afyon, orta yaşlarda demokrat Afyon, ileri yaşlarda da yakın tarihteki Afyon’a dair bilgiler ve düşünceler barındıran makaleler kaleme almıştır ki bunları kullanmadan Afyon’un son yüzyılını yazmaya çalışan yoktur ve olamaz. Buna karşın tanınmayan bir Abdullah Mahir Erkmen vardır.”