15 Temmuz 2016, ülkemizi işgal etmek isteyen emperyalist güçlerin içimizden devşirdikleri hainkuklalar eliyle bağımsızlığımıza darbe vurmak, birliğimizi tarumar etmek, tarihsel misyonumuzason vermek için yaptığı kalkışmanın milletin güçlü iradesi sayesinde bozguna uğratıldığı tarihî birgündür.Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) devletin kılcal damarlarına sinsice sızarak milletin malı olansilahları millete doğrultmasının, meşru yönetimi saf dışı bırakarak ülkemizi efendilerine peşkeşçekme arzusunun, mazlumların son umudu, son kalesi Türkiye’nin varlığına kastetmesininüzerinden dört yıl geçti.15 Temmuz, hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan, çıkarları uğruna her şeyi göze alanFETÖ ihanet şebekesi; millî ve manevi değerlerimizi istismar ederek, dinî vecibelerimizi çıkararacına dönüştürerek, milletin merhametini sömürerek, kökü dışarıda derin bağlantılarından aldığıtalimatla büyük bir ihanete girişmiş, kendi milletine namlu doğrultmuş, kendi ülkesini işgaleyeltenmiştir.Hainler 35 uçakla millete ve kurumlarına bomba yağdırmış, 37 helikopterle masum insanlarayaylım ateşi açmış, 74’ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracı vatandaşlarımızın üzerine sürmüş, 3gemiyi muhtemel olaylar için hazır bekletmiş, 3 bin 992 otomatik tüfek kullanarak stratejikkurumlara saldırmış, direnen halkı kurşun yağmuruna tutmuştur. 251 vatanperver insanımız şehit,2 bini aşkın kahramanımız gazi olmuştur.Darbenin ilk başladığı saatlerde Genel Başkanımızın çağrısıyla bütün teşkilatımızla organize birşekilde, kadın erkek, yaşlı genç milletimizle birlikte mevzide yerimizi alır gibi alanlara aktık;minarelerden okunan selalarla milletimizin varoluş kararlılığının coşkusu ve direnciyle tankınönüne yattık, namlulara göğsümüzü dayadık, hainlerin silahlarına karşı masumların cesaretiylebütün hesapları bozduk. Yüzyıllardır bu topraklarda niçin var olduğumuzu dosta ve düşmana ogece bir kez daha gösterdik.Dünyanın dört bir yanında masumların ve mazlumların duasını alırken, küresel odakların ve işbirlikçilerinin yüreklerine korku saldık. Dünyanın unuttuğumuzu sandığı tarihsel misyonumuzaduygu olarak yeniden döndük, misyonumuza sahip çıktık, hiçbir denklemin bizi hiçesayamayacağını şehitlerimizin kanı, gazilerimizin cesareti, milletimizin dirayetiyle ortaya koyduk.Sendika olarak, özlük mücadelesini özgürlüğümüzden bağımsız düşünmedik. Emeğimizin hakettiği değeri alacağı tek yerin vatanımız olduğunu hiç unutmadık. Alın terimizi de kanımızı dadamlatacağımız tek yerin bu topraklar olduğu düşüncesinden hiçbir zaman sapmadık. Örgütlüolmanın hakkını vererek, üyemizi de ülkemizi de korumayı en büyük ödev ve görev belledik. Şehitdüştük, gazi olduk ama ‘bekleyip görelim’ demedik; demokrasi nöbetlerinde de milletimizle kolkola olduk.İnsan hakları ve özgürlükler söz konusu olduğunda kimseye söz söyletmeyen ikiyüzlü Batı’nındiline pelesenk ettiği kavramların sadece kendisi için geçerli olduğunu, başkalarını hep sömürgeolarak gördüğünü, istila ve işgal için bu kavramları sinsice kullandığını, o gece darbeyi yaşayanve püskürten milletimizin cesaretine karşı duyduğu kayıtsızlıktan bir kez daha anladık. Darbeyi vedarbecileri kınamadılar, kınayamadılar. Kendi başkentlerinde bir olay olduğunda topluca yürüyen ülke liderleri Türkiye için tek cümle bile kuramadılar. Tam tersine, darbecilerin elindeki kanıyıkamak için medyayı kullandılar.15 Temmuz’da verilen mücadele bağımsızlığımızın destanıdır. 15 Temmuz’da, Çanakkale’dekoyun koyuna yatan şehitlerimizin miras bıraktığı birlik ve beraberlik milletimizi tek bir gövdeyedönüştürmüş, istikbalin istiklalden geçtiği kayıtlara bir kez daha düşmüştür.Eğitim-Bir-Sen olarak, tarihin hangi kesitinde, dünyanın neresinde olursa olsun, tüm darbeleri vedarbecileri lanetliyoruz. Bütün vesayet düzenlerini, milletin iradesine ipotek koyan anlayışları vearayışları tartışmasız reddediyoruz. Milletimizin güçlü iradesiyle atlattığımız bu büyükbadirelerden sonra yeni ufukları görmenin, yeni umutları menzil edinmenin vaktidir, diyoruz.Çocuklarımızın ve gençlerimizin benliğinin bu tarihî bilinçle donanmasının, kimliğinin 15 Temmuzcesaretiyle neşvünema bulmasının geleceğimiz için en büyük tahkimat olduğuna inanıyor,tarihinden beslenmeyen bir neslin atide kaybolacağını düşünüyoruz. Eğitimin en önemlimisyonlarından birinin de bu şuuru içselleştirecek işlere imza atmak, bireysel başarının yanı sıratoplumsal varoluşa da katkıda bulunacak; rekabet boyutuyla evrensel, ürettikleri boyutuyla yerelinsan yetiştirmenin bu tehlikelere karşı en büyük barikat olduğuna inanıyoruz.Hesapları kirli, elleri kanlı darbeci hainleri bir kez daha lanetliyor, şehitlerimizi minnetle yâd ediyor,gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.