"Akıllı Şebeke Yönetim Sistemi Projesi"

Bu sistemle kesintisiz elektrik sağlanacak Afyonkarahisar'da, üniversite laboratuvarlarında yürütülen bir proje çerçevesinde rüzgar ve güneşten elde edilen enerjinin akülere ve hidrojen tüplerinde depolanarak kesintisiz elektrik kaynağı sağlanması hedefleniyor AKÜ Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz: "Alıcıların çekmiş olduğu enerjiyi, dışarıdaki ışık akışı oranında, içerideki aydınlatma için gerekli olan akım miktarı neyse o orana ayarlayıp yine yük kontrol devresi ile istenilen lamba gruplarının yanmasını gerçekleştirmiş olduk. Bunu yapmamızdaki amaç da 'Ürettiğimiz enerjiyi ne kadar uzun kullanabiliriz ve daha az enerji harcayarak nasıl aynı işi görebiliriz' şeklindedir" Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Teknoloji ve Mühendislik Fakültesinde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle yürütülen "Akıllı Şebeke Yönetim Sistemi Projesi" kapsamında rüzgar ve güneşten elde edilen enerji, akülere ve hidrojen tüplerinde depolanarak kesintisiz elektrik kaynağı sağlanacak. Projede yer alan AKÜ Teknoloji Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Oğuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birim maliyeti en ucuz olan rüzgar ve güneşi temel enerji üretim sistemi olarak kabul ettiklerini söyledi. Söz konusu sistemin, alıcıların talep ettiği enerjiyi etkin bir şekilde karşılaması durumunda artan kısmının bir jeneratör yardımıyla hidrojen gazına dönüştürüldüğünü belirten Oğuz, bu gazın da 760 litrelik hidrojen tüplerinde depolanacağını aktardı. Enerjinin, ihtiyaç olduğu zamanlarda, rüzgar ve güneşin yetmediği durumlarda yakıt pili kullanılarak elektrik enerjisine dönüşümünü gerçekleştirdiklerini dile getiren Oğuz, buradan da artan elektriğin batarya gruplarında depolandığını vurguladı. Oğuz, amaçlarının, bu sistemle maksimum oranda enerji verimliliğini sağlamak olduğunu bildirdi. Enerjinin düzgün ve verimli bir şekilde dağılımı gerçekleştirildi Güneş, rüzgar, hidrojen jeneratörü ve bataryalardan elde ettikleri enerjiyi AKÜ'de bulunan elektrik makineleri, kontrol sistemleri ve enerji sistemleri laboratuvarlarında kullandıkları bilgisini veren Oğuz, şöyle devam etti: "Bunu da kullanırken aynı ışık enerjisini verecek şekilde klasik aydınlatma elemanları yerine 'power LED' kullandık. 'Power LED'ler, normaldeki klasik elemanların tükettiği enerjinin en az yarısı oranında enerji tüketiminde bulunuyor. Bu da bize yetmediğinde bu alıcıların çekmiş olduğu enerjiyi, dışarıdaki ışık akışı oranında, içerideki aydınlatma için gerekli olan akım miktarı neyse o orana ayarlayıp yine yük kontrol devresi ile istenilen lamba gruplarının yanmasını gerçekleştirmiş olduk. Bunu yapmamızdaki amaç da 'Ürettiğimiz enerjiyi ne kadar uzun kullanabiliriz ve daha az enerji harcayarak nasıl aynı işi görebiliriz' şeklindedir." Oğuz, üretilen enerjinin etkin bir şekilde dağılımını yapmak için kullandıkları sistemlerle hem üretilen hem de kullanılan enerjinin düzgün ve verimli bir şekilde dağılımının gerçekleştirildiğini belirtti. Söz konusu çalışmanın, büyük ölçekli işletmelere de rahatlıkla uygulanabileceğine değinen Oğuz, maliyeti yüksek olduğu için sistemin şu anda küçük bir alanda kullanıldığını kaydetti. "Elektrik şebekesinin ulaşamadığı alanlarda temel ihtiyaçlar karşılanabilir" AKÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yönetken ise tasarladıkları sistem sayesinde kırsal bölgelerde elektrik şebekesinden bağımsız olarak elektrik üretilebileceğini ifade etti. Yönetken, elektrik dağıtım hattının götürülemediği ya da zor arazi şartlarından dolayı elektrik şebekesinin ulaşamadığı alanlarda çevre aydınlatması, tarımsal sulama, güvenlik sistemlerinin devamlılığının sağlanması gibi bazı temel ihtiyaçların söz konusu çalışmayla sağlanabileceğini anlattı. Yüksek lisans öğrencisi Yavuz Bahadır Koca da laboratuvara kurulan sistemi 5-6 aylık bir zamanda takip ettiklerini ve istedikleri yararı elde etmeyi başardıklarını anlattı. Koca, TÜBİTAK desteği ile çalışmalarına başladıklarını, laboratuvarların aydınlatılmasını ve elektrik ihtiyacını karşıladıklarını sözlerine ekledi.