Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Dış Ticaret Bölümü Öğretim Görevlisi Türker Göksel, Afyonkarahisar için önemli bir esere imza attı. Göksel, öğrencileri ile birlikte 2005 yılından bu yana çeşitli sektör ve konularda yaptığı çalışmalar çerçevesinde 2014-2015 eğitim-öğretim sezonunda “Basketbol”u konu aldı. Göksel’in öğrencileri, Türkiye Süper Basketbol Ligi takımlarının yöneticileri ile görüşerek basketbolun nabzını tuttu. Öğrencilerin yaptıkları röportajların çoğu yerel gazetelerde yer bulurken, Anadolu Ajansı tarafından servis edilen Efe Aydan röportajı, Eurosport’un internet sitesi tarafından da kullanıldı. Basketbol eksenli “Sorunlu Çemberler” projesi, Afyonkarahisar Belediyesi’nin Kültür Yayınları kapsamında okuyucuyla buluştu. Sorunlu Çemberler, Türker Göksel’in Hayat Kaybedeni Olmayan Bir Oyun Kurmaktır, Yazılar Yazgılar Gibidir Silinmez, Beyaz Yazılar, Seçkiler’den sonra beşinci kitabı olarak kayda geçti.

MEKANLARA İNSANLAR RUH KATAR

Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Dış Ticaret Bölümü Öğretim Görevlisi Türker Göksel, Sorunlu Çemberler’i, Gazeteniz Kocatepe’ye anlattı. Göksel, kitap vasıtasıyla Afyonkarahisar’ın tanıtımına da katkı sağlandığını düşünüyor. İşte Göksel’in aktardıkları: KOCATEPE: Sorunlu Çemberler projesi nasıl doğdu? TÜRKER GÖKSEL: Biz öğrencilerimizle burada projeler yapıyoruz. Çok değişik şekilde projeler gerçekleştirdik. 10 yılı geçti. Beyaz Yazılar'da bir bölümde projeleri ele almıştık. Sorunlu Çemberler’in çıkış noktası, 16 Ocak 2012 tarihinde benim afyonisadamları.org’ta yazdığım bir yazı. Yaşanabilir Olursanız Yarışabilirsiniz. Orada şunu dedim: Mekanlara ruh katacak olan insandır. 2012’de profesyonel hiçbir takımımız yoktu. Burhanettin Çoban ve Salih Sel’i takdir ediyorum. Ailelerinden zaman ayırdıklarını düşünüyorum. 2012’de bu yazıyı Burhanettin Çoban okudu mu, bilmiyorum. 6 ay ya da 1 yıl sonra Masterler Kulübü’ne gitti ve ‘Bu şehre basketbol ve voleybol takımı kuracağız’ dedi. Bizim söylememizle yaptığını zannetmiyorum. Ama çok sağlıklı bir şey yaptılar. Afyon Belediyespor, sadece Belediye’nin değil. İçinde Üniversite var, Milli Eğitim var. Bu takım, İkinci Lig’e çıktı, İkinci Lig’in adı değişti; şimdi Birinci Lig’deyiz. ‘Bu salonlar dolar’ diyordum, salonlar doldu. Biz geçen sene fazla seyirci almaktan dolayı ceza yedik. Her şey mükemmel ilerliyor. Tesisler tamam, takım tamam. Ama Türkiye’deki basketbol camiası, 60-70 senelik bir camia. Biz ise yeniyiz. Bize saygı duymuyor. Kim mi? Hakemler, gözlemciler… Biz de taraftar olarak tepkimizi koyduk.

KÜFÜR YOK, AİLELER MAÇA GELİYOR

Bu tepkiler, küfürle mi dile getiriliyor? Küfür yok. Mesele o. Çocuk ailesiyle, çocuklarıyla, arkadaşıyla gidiyor salona. Aileler gelmeye başladı; Üniversite gençliği gelmeye başladı. Tribünler dolmaya başladı. Hanımının yanında insan küfreder mi? Küfredilmesini ister mi? Salonda niye küfredilmez, biliyor musunuz? Üstü kapalıdır. Sözün uçmayacağını bilir. Biz kimsenin yapmadığı bir şeyi yaptık. Biz bu senenin projesini Afyon Belediyespor’un gelişimine katkı sağlayabilir miyiz, bunu düşündük. 16 Ocak 2012’de yazılan yazının kademe kademe ilerlemesi ve sonucudur Sorunlu Çemberler.

İSTANBUL’DA SEYİRCİ OLMAMASI BİR SORUNDUR

İsmi neden Sorunlu Çemberler? Aslında sorun yok. Orada ironi var. Şu anda Türkiye, dünyanın en değerli ikinci ligi, en ilgi çeken lig. Pazarlama noktasında da sorun yok. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun eski başkanı Turgay Demirel, şu anda Avrupa Basketbolu’nun başında. Yanında da Pegasus lakaplı efsane Harun Erdenay’ı getirdiler. Ortada bir sorun yok. En başarılı olduğumuz anda da sorunlarla yüzleşmeliyiz. Meselâ Afyonkarahisar’da seyirci var, İstanbul’da niye yok? Yatırım yapıyorlar, İstanbul’da seyirci yok. Basketbolu Anadolu’ya açmak zorundayız. Turgay Demirel, bunu hep başarmak istedi. Gaziantep’te, Eskişehir’de, Edirne’de, Bandırma’da takımın olması iyi gelişmeler. ‘Siz pazarlama çalışıyorsunuz, neden basketbolu konu edindiniz’ diye soruyorlar. Benim çok hazetmediğim bir gerçeklik var: Endüstriyel spor. O amatör ruh bitti. Bu bir katma değer çalışması. Biz katma değer üretmek için bu çalışmayı yaptık. Afyon’un tanıtımı üzerinde çalışmalar yapılıyor. Biz çalışmamızda bir çanta hazırladık. O çantada Afyonkarahisar’ı tanıtan unsurlar var. Afyonkarahisar ile ilgili ne varsa, çantanın içine koyduk. Bize ‘Afyon’da bir basketbol takımı olduğunu sizden duyduk’ dediler. Öğrenciler, çok ter döktü. Görüşülecek kişilerin uygun tarihlerini ayarlamak çok zor oldu. Kitaptaki herkes, öğrencilerimizi iyi bir şekilde ağırladı. 16 aylık bir çalışmadır bu. Phil Jackson’un ‘Kutsal Çemberler’ini okumuştum, oradan mülhem bir başlık bu. Meselâ Olimpiyatlar’a gidemememiz sorundur, Fransa’da derece alamamak sorundur. Seyirci olmaması sorundur. Afyonkarahisar’ı bu proje kapsamında kendimce ve öğrencilerimle tanıttığımızı zannediyoruz.

BELEDİYE’YE TEŞEKKÜR

Sponsorunuz var mı? Basılı bütün materyallerimizin sponsoru Afyonkarahisar Belediyesi oldu. Diğer sponsorları, öğrencilerimiz buldular. Bu kitap, aynı zamanda bir özgeçmiştir. Bir kişi bu kitapta röportajı varsa, bir şirkete başvurduğunda bu kitabı referans olarak gösterebilir. Hem fotoğrafları var, hem metin var. Biz Üniversite-Şehir işbirliği yapıyoruz. Burada Afyonkarahisar Belediyesi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi bir sinerjiye imza attı. Allah burada bize yardım etti, her yerde yardım etti. Çünkü hiçbir gelir elde etmedik. Bu projeye bitmeye yakın Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ı, Muhammet Doğan’la ziyarete gittik. Ben bunu kitap olarak basalım, diyecektim, Burhanettin Çoban kendisi teklif etti. Ramazan Gölcük çok iyi çalıştı. Belediye’de bir ekip var, çok iyi çalışıyorlar. Seri çalışıyorlar. Emel Hanım da önemli bir şekilde çalışıyor. Güzel bir takım çalışması yaptılar. Muhammet Doğan, Türkiye Basketbol Federasyonu’na 143 tane imzalı kitabımı götürdü, teslim etti. 1000 tane basıldı. Bu özel bir kitap. Bu bir mesaj kitabı. Birinci Lig takımlarının bütün mensuplarına, Genel Menajeri’nden malzemecisine kadar gönderdik. İsim, isim ve imzalı kitapları verdik. Muhammet Doğan sayesinde bunu başardık. Pratik zekaya sahip. Akademisyenlere dağıttık. Çalıştığımız herkese ve basketbol yazan bütün gazeteci-yazarlara gönderdik. NTV Spor’un hepsine gitti meselâ. Şu anda ismen 544 kişiye bu kitap ulaştı. Abdullah Aydoğan’a, Muhammet Doğan’a, Ahmet Çoban’a çok teşekkür ediyorum. Bizim bu tür kitapların sayısını artırmamız gerekiyor.

SORUNLU ÇEMBERLERDE SORULAN SORULAR:

Türker Göksel’in öğrencileri, basketbol takımlarının yöneticilerine şu soruları yöneltti: – Türkiye’de basketbolun hak ettiği değerde pazarlanabildiğini düşünüyor musunuz? – Gelirlerinizi ne tür organizasyonlardan sağlıyorsunuz? – Basketbol müsabakalarının şifreli kanaldan yayınlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? – Yıllık toplam bütçeniz ne kadardır? – Bu bütçe hangi giderlere harcanıyor? – Kulübünüzün marka değerini arttırmaya yönelik ne tür özgün aktiviteler gerçekleştiriyorsunuz? – Örnek aldığınız bir organizasyon (kulüp bağlamında) var mı? – Basketbolun ülkemizdeki geleceğini nasıl öngörüyorsunuz? – Afyon Kocatepe Üniversitesi mensuplarına ve Afyonkarahisarlılara bir mesajınız olacak mı? – Teknik sorumlulara ise Türk basketbolunun dünya basketbolundaki yerini nasıl tanımlarsınız? – Avantaj ve dezavantajlarımız nelerdir? – Türk basketbolunun gelişimi (ekol olması) yolunda ne gibi çalışmalar gerçekleştirilmelidir?

BU YILKİ PROJE DE DİKKAT ÇEKİCİ

GÖKSEL: Bu yılki projemiz ise Gölgesi Yaşadıkları Toprakları Uzun Düşen İnsanlar. Murat Ülker, İsmet Özel, Abdullah Gül, Nuri Bilge Ceylan, Sagopa Kajmer, Melih Yurter, Saadettin Ötken, Ali Sabancı gibi önemli isimler var. Sorunlu Çemberler, her kapıyı açıyor. Bu kitapla gidiyoruz ve ciddi işer yaptığımızı ortaya koyuyoruz.