Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Afyonkarahisar’ın eğitimde iyi durumda olmadığını söyledi. Demirkırkan, “2015 YGS’de 81 il arasında 71. sırada olduğumuz medyaya yansıdı. TÜİK verileri derslik sayısı, öğretmen, öğrenci sayısı, okullaşma oranı gibi kriterlere göre yapıldığı göz önüne alındığında bu parametrelerdeki durumumuzda sıkıntı demektir” dedi. CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, geleneksel hâle getireceği haftalık basın toplantısını İl Binası’nda düzenledi. Afyonkarahisar ve ülke gündemi ile ilgili açıklama yapan Demirkırkan, kentin eğitimde iyi bir durumda olmadığını aktardı. Demirkırkan, “Eğitimde 48’inci sıradayız. Bu konu şehrimizin en temel sorunudur. Çağdaşlığın, gelişmişliğin en önemli ölçütlerinde birisi eğitime verilen değer ve karşılığında alınan sonuçlardır. 3 yıldan beri ulusal sınav sonuçları açıklanmıyor. Milli eğitimle ilgili istatistiklere ulaşmak mümkün değil. Bu değerler nedense sır gibi saklanıyor. 2015 YGS’de 81 il arasında 71’inci sırada olduğumuz medyaya yansıdı. TÜİK verileri derslik sayısı, öğretmen, öğrenci sayısı, okullaşma oranı gibi kriterlere göre yapıldığı göz önüne alındığında bu parametrelerdeki durumumuzda sıkıntı demektir. 2014-2015 döneminde ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı en yüksek il Afyonkarahisar’dı. Afyonkarahisar ili Türkiye’de ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı en düşük 34, ortaöğretimde en düşük 42’nci lisede en düşük 52’nci İl konumunda” ifadelerini kullandı.

EĞİTİMDEKİ SİYASALLAŞMAYA DİKKAT

Eğitim alanında partizancılık ve sendikacılığın önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Demirkırkan, “Bilgi, tecrübe, yeterlilik gibi kriterler göz önüne alınmadan, sadece bağlı olduğu sendikaya, siyasi görüşüne ve ispiyonculara bakılarak görevden alınan, uzaklaştırılan, kazanılmış davalara rağmen görevine iade edilmeyen şube müdürleri, okul müdürleri ve müdür yardımcılarının varlığı, eğitimde istenen seviyeye ulaşamamamızın en büyük sebeplerinden birisidir. Okullarımız, öğretmenlerimizin içine düşürüldüğü yandaş ya da karşıt olma durumu, eğitimcilerimizin küstürülüp camiadan uzaklaştırılmaya çalışılmasıdır. Okullarımızda maalesef temel bilimler derslerinde yapılacak çalışmalardan ziyade öğrencilerin bazı seçmeli derslere nasıl yönlendirilmesi gerektiğine çaba harcayan, velileri ikna odalarına alan eğitimcilerle sonucun bu olması kaçınılmazdır” dedi.

TÜİK’İN VERİLERİ DİKKAT ÇEKİCİ

Türkiye İstatistik Kurumu’nun İllerin Yaşam Endeksi araştırmasına da değinen Demirkırkan, “Sayın Valimiz geçtiğimiz hafta yayınlanan İllerde Yaşam İndeksinde ilimizin 10 sırada olduğundan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, haklı olarak eğitimdeki sıralamadan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiş. TÜİK illerde Yaşam Endeksinde Afyonkarahisar, konutta 33, gelir ve servette 47, eğitim 48, çevre 49 sırada yer aldı. Ayrıca bu nasıl bir memnuniyetse TÜİK in çalışmasında ilimizde yaşayanların yüzde 60’ının hanede temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ifade ediyorlar. İlimizin markası haline gelmiş, binlerce kişiye ekmek, aş sağlayan devasa şirketlerimiz birer birer iflas ettiğini düşünürsek dar gelirliler arasında bu sonuç hiç de şaşırtıcı değil. Maalesef ülkemizde ve şehrimizde çalışanlar işten çıkartılıyor, insanlarımız cinnet geçiriyor, intiharlar çığ gibi büyüyor” diye konuştu.

KENT KONSEYİ, ZİYARETLER HAKKINDA BİLGİ VERSİN

CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Kent Konseyi’nin çalışmaları ve ziyaretlerinin de kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine işaret ederek “Basından okuduğumuz kadarıyla Kent Konseyi üyeleri Hollanda'ya gitmiş. Bu tür ziyaretlerden ne gibi sonuçlarla dönüldüğünün basına ve kamuoyuna açıklanmasını talep ediyoruz. Afyon deyimiyle 'Gelive, gideve' mi yapıldı, yoksa gerçekten Hollanda'daki kent ve sivil toplum kavramlarının nasıl işlediği mi incelendi? Kent Konseyi, daha etkin bir şekilde kullanılmalı, adeta Belediye Meclisi'nin alternatifi olarak Belediye'yi ve şehir yöneticilerimizi yönlendirmelidir. Maalesef CHP’nin ilimiz Belediye Meclisinde temsilcisi bulunmamaktadır. Yerel seçimlerde bu anlamda başarılı olamadık. Ancak bu bizim olduğu kadar ilimiz açısından da kayıptır diye düşünüyoruz. Yapıcı muhalefet anlayışımıza devam edebilmek amacıyla bu tarihten itibaren CHP yönetiminden bir arkadaşımız Belediye Meclisi çalışmalarını düzenli olarak takip edecektir. Bu bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.

CHP’Lİ BELEDİYELERDE ASGARİ ÜCRET 1500 LİRA

Demirkırkan, ulusal gündemle ilgili de şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle CHP’nin seçimler öncesi verdiği bir sözü hatırlatmak istiyorum. Asgari ücreti 1500 TL yapacağız demiştik. Asgari ücret, İstanbul'daki 14 belediyemiz tarafından 1500 TL olarak hayata geçiriliyor. AKP İl Başkanı sayın Yurdunuseven yaptığı basın açıklamasında daha önce yaptığı “Kırmızı çizgimiz Cumhurbaşkanımızdır” açıklamasından çark etmeye çalışarak “Bayrak, vatan, toprak, ezan” kelimeleri ile cümlelerini devam ettirmiş. Ayrıca "Kendileri anayasanın ilk dört maddesini kırmızı çizgileri olarak gösterirken, daha önceki anayasa görüşmelerinde ilk 60 madde üzerinde anlaşmışlardı. Bir araya gelselerdi de o zaman bu maddeleri keşke Meclis'ten geçirselerdi. Bir parti sadece terör siyaseti yapıyor, onları muhatap almıyoruz anayasa görüşmelerinde.” demiş. 2013 yılını hatırlarsak 4 siyasi partinin eşit temsil edildiği ve 60 maddede anlaştığı komisyon çalışmaları sonrası başkanlık sisteminin ısrarla gündeme getirilmesi ve AKP’nin diğer 2 partinin onayı olmadan meclisten geçirme isteği nedeniyle son bulmuştu. CHP o dönemde bugün olduğu gibi anayasanın ulusal mutabakatla yapılması gerektiğini savunmuştu. Ayrıca biri sadece terör siyaseti yapıyor dediği parti ve o partinin reddedemediği terör örgütü ile yıllardan beri aynı masanın etrafında oturan kendileri değil miydi? HDP’li Belediyeler tarafından hendekler kazılırken, kurtarılmış bölgeler oluşturulurken, sınırımız delik deşik edilirken gözlerini yuman kendileri değil mi? Bunun kötü sonuçlarını duymaya hergün şehit haberleriyle kahrolmaya devam ediyoruz. 25 Haziran 2015 ile 28 ocak 2016 arasında 138 asker, 107 polis 5 korucu olmak üzere 250 şehit verdik. Bunun sorumlusu 14 yıldan beri iktidarda olanlar değil mi? Sayın Başbakan niye Sur ilçemizin İspanya’nın Toledo kenti gibi yeniden inşa edileceğini belirtme ihtiyacı duyuyor? İspanyada Franko’ya karşı direnişin simgesi, 17 özerk bölgeden birisi olan Toledo kentini örnek vermesi HDP’nin “özyönetim” taleplerine karşı atılmış bir adım mıdır? Başkanlık sistemi ile eş zamanlı olarak özerk bölgeler fikri oluşturulmaya mı çalışılıyor? Bilmek istiyoruz.”