Afyonkarahisar Vali Tutulmaz'ı unutmayacak

Afyonkarahisar Vali Tutulmaz'ı unutmayacak

Cumhurbaşkanlığpı kararnamesi ile Zonguldak Valiliği'ne atanan Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz şehrinmizin tanıtımına yaptığı büyük katkılarla daima hatırlanacak... Afyonprestij.com olarak Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz'a yeni görevinde başarılar diliyoruz... Sayın Valimizin geçtiğimiz aylarda Şehir postası Gazetesi'ne verdiği özel röportajı tekrar sizlerle paylaşıyoruz... Afyonkarahisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından hazırlanan Şehir Postası gazetesinin ikinci sayısında Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz’ı  konuk ettik. Afyonkarahisar’ın termali, mermeri, tarihi, kültürü, turizm ve lezzeti ile ülkemizin önemli illerinden birisi olduğunu söyleyen Vali Mustafa Tutulmaz, şehrin karayolunda kavşak noktası olması nedeni ile yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldiğini belirtti. Vali Tutulmaz, Şehirlerin kendi değerlerini ön plana çıkarmak için tanıtıma büyük önem verdiklerini söyleyerek, “Afyonkarahisar’ımız gelecek vaat ediyor” dedi. Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, belediyemizin yeni yayın hayatına başlayan ‘Şehir Postası’na önemli açıklamalarda bulundu. Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Basın Biriminde görevli Şükrü Çubuk ve Satılmış Akkaş’ın sorularını yanıtlayan Vali Tutulmaz, şehrin eğitiminden, tanıtımına, sporundan ulaşımına kadar birçok konu da açıklamalarda bulundu. Türkiye’de Gaziantep ile Hatay’ın ardından gastronomi alanında 2019 UNESCO “Yaratıcı Şehirler Ağı”na Afyonkarahisar da dâhil oldu. Afyonkarahisar’ın gastronomi şehri olması konusundaki düşüncelerinizi, bundan sonra yapılması gereken çalışmaları değerlendirebilir misiniz? Afyonkarahisar tarihiyle, kültürüyle, doğal güzellikleriyle, mermeriyle, termaliyle oldukça zengin bir il. Ama asıl zenginliği mutfağında. Farklı ve çeşit seçeneği bol bir yemek kültürü var. Mesela 18 yemeğin sıra yemeği olarak bir gecede yenildiği bir il Afyon. Lokantalarda olmayan çok sayıda farklı lezzet var bu şehirde. Bu kültürün tescillenmesi gerekiyordu. UNESCO’nun bu zenginliği görmesini sağladık ve ilk başvurumuzda Gastronomi alanında tescil aldık. Afyonkarahisar yol üstü turizmi aracılığıyla aslında bazı lezzetlerini tanıtmış durumda. Sucuk Afyon’da yenir, geçerken lokum alınır algısı mevcut. Bu algıyı genişletmeli ve aslında buz dağının görünmeyen kısmı misali geçerken tadılan lezzetlerin daha fazlasının şehir merkezinde olduğunu göstermemiz gerekiyor. El birliği ile Gastronomi tescilini aldık büyük bir kazanım ama asıl süreç bundan sonra başlıyor. Bizim bu ağda kalıcı olmamız gerekiyor.  Şuanda dünyada 36 şehirden biri olduk. Bu unvanın Antep’i nasıl değiştirdiğine hepimiz şahidiz. İnşallah yakında Afyon’u da aynı şekilde değiştirdiğini hep birlikte göreceğiz. Bu noktada vatandaşlarımıza özelliklede esnafımıza büyük görev düşüyor. Artık dünyayı Afyon’da misafir edeceğiz. Yerellikten kurtulmalı ve dünyaya hitap eder konuma gelmeliyiz. Karşılama, lezzetlerin sunumu, ilgi alaka ve aynı ilgi ve nezaketle gelen misafirleri uğurlama konusunda çalışmalıyız. Farklı lezzetler denemeli ve menüleri de bu doğrultuda çeşitlendirmeliyiz. Şehir olarak bu işi sahiplenirsek, bu ağın öneminin bilincinde hareket edersek başarılı oluruz. Bugünü değil geleceği bir 10 yıl, 20 yıl sonrasını hayal etmeliyiz. Alt yapı var, yol belli, hedef belli yalnızca o hedefe kilitlenmek ve gereğini yapmak kaldı. Ben tüm hemşerilerimden bu konuda destek beklediğimi ifade etmek istiyorum. Afyonkarahisar’a atandığınızda ne hissettiniz ve öncesinde Afyon’la ilgili bilginiz var mıydı? Gelmeden önce nasıl bir Afyon hayal ettiniz? Buna karşılık geldiğinizde nasıl buldunuz? Afyonkarahisar aslında her zaman gelip geçtiğim bir ildi. Yolumun üstü denir ya işte tam da öyle bir il. Önceleri Ankara’da üniversite eğitimi aldığım yıllarda, 32 yıllık bürokrasi hayatım süresince de memleketim olan Antalya’ya giderken bir şekilde Afyonkarahisar’dan hep geçtim. Hatta çoğu zaman burada mola verirdik. Sucuk ekmek özellikle yol üstünden geçenler için en çok tercih edilen lezzetlerden. Bizde genelde Ankara’dan Antalya yolculuğuna çıktığımızda çocuklarım yolculuk başlamadan “Baba Afyon’da sucuk ekmek yiyelim” diyerek mola yerimizi en başından belirlerlerdi. Afyonkarahisar gelip geçerken gördüğüm, düşündüğüm ve beklediğimden de farklı ve özel bir il. Aslında buraya geçerken uğrayanlar, şehir merkezine girmeyip lezzetlerini, güzelliklerini keşfetmeyenler çok şey kaybediyor. Ben bu potansiyeli ilk günden itibaren fark ettim. Ama açıkça söylemek isterim ki gelip geçerken uğradığım Afyonkarahisar ili ile görev yaparken tanıdığım Afyonkarahisar çok farklı. Afyonkarahisar’ın tanıtımında sizin göreve gelmenizden itibaren büyük bir gelişim yaşandı. Bundan sonraki süreçteki hedefleriniz nelerdir? Tanınmak, bilinmek, zihinlerde olumlu imajla yer almak geldiğimiz çağda olmazsa olmaz bir durum. Günümüzde ulaşım kolaylaştı, sosyal medya hayatımızın bir parçası oldu. Hal böyle olunca da bilgiye ulaşmak, yeni yerler keşfetmek artık günlük ya da haftalık planlar arasında yer almaya başladı. İnsanlar araştırıyor, okuyor ve bir yerlere gitme ihtiyacını bu şekilde gideriyor. Yani sürekli gündemde tutulan bir yer insanlar tarafından merak ediliyor ve rota burası oluyor. İlgi artınca da daha fazla kişi ziyaret ediyor. Bu genellikle sosyal medya ile oluyor. İyi bir yerde yemek yiyen bir kişi bunu paylaştığında, bir de yorum eklediğinde bu mekân merak edilen bir yer oluveriyor. Artık herkes sosyal medyada yaşıyor. Günün büyük bir bölümü burada geçiyor. Bu sebeple göreve geldiğim andan itibaren şöyle düşündüm. Ben 32 yıldır bu ilden bir şekilde geçiyorum ama bu potansiyeli görmedim, fark etmedim. Ben fark etmediysem diğer insanlarında büyük bir bölümü farkında değildir düşüncesi ile tanıtım çalışmalarına start verdim. Nasıl olur, ne yapmalı derken öncelikle Valiliğimizin sosyal medya hesaplarını hareketlendirdik. Her gün bir değerimizi tanıtmaya başladık. Bununla da yetinmedik. Kamu çatısı altında sivil düşünce ile hareket eden bir Tanıtım Ofisi oluşturduk. Visit Afyon internet sitesi, mobil uygulama ile desteklendi ve tanıtım çalışmalarına hız verdik. Fenomenleri ağırladık, çok sayıda program çekimi yapıldı, yabancı konukları ağırladık, gezdirdik ve rehberlik ettik. 2 yılda önemli bir aşama kaydedildi ve artık aslında bu çalışmanın meyvelerini de ağır ağır almaya başladık. Bugün birçok il bizim yaptığımız bu çalışmayı kendi illeri için uyarlamaya başladı. 2 yıl önceki Afyon ile bugünkü Afyon kesinlikle aynı değil. Bundan 2 yıl sonra daha da iyi olacak. Afyonkarahisar tanındıkça ilgi her geçen gün artıyor. Daha fazla kişi misafir oluyor, daha çok kişi gelip gezip, görüyor. Afyon eğitim sıralamasında nasıl? Sizce başarılı mı? Başarıyı artırmak için neler yapılmalıdır? Eğitim en çok önem verdiğim alanlardan birisi. Bu alanda ne yazık ki istenilen düzeyde değiliz. Okul, ekipman, öğretmen sayısı ve diğer alanlarda oldukça iyi bir konumdayız. Eksik olan şey ise biraz gayret ve başarıya inanmak. Okumanın eğitimin başarıya ulaşmasında olmazsa olmaz unsurlardan birisi olduğuna inanıyorum. Düzenli kitap okuyan her öğrencinin sınavlardan korkmayacağını, girdiği her sınavda başarılı olacağını düşünüyorum. Eğitim sıralaması girilen sınavlar ile ölçülüyor. Afyonkarahisar çok başarısız bir il değil ama eğitim camiasının biraz daha gayretli ve bir eğitim neferi olarak daha fazla çalışması gerekiyor. Çocuklarımızı okumaya, kitaplara daha fazla alıştırmalıyız. Teknoloji ne yazık ki bizleri kitaplardan uzaklaştırıyor. Bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla 2 kez üst üste Kitap Fuarı düzenledik. Bu yıl tekrar açmayı planlıyoruz. Okuyan gençlerimiz, çocuklarımız başarıyı da elde edecektir. Afyon’da en çok önem verdiğiniz konu nedir? Tanıtım, eğitim, yatırım,görev sürem boyunca üzerinde en çok durduğum hususlar oldu. Çünkü ben bu ilde eksik olan ve geliştirilmesi gereken alanların bu konular olduğunu düşünüyorum. Özellikle tanıtım konusu. Kabuğunu kıramamış bir il olan Afyonkarahisar yavaş yavaş kabuğunu kırmaya başladı. Yapılacak çalışmalar ile inşallah bambaşka bir il olacak. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte kendisinden en fazla bahsettirecek illerden birisi Afyonkarahisar olacak. Eğitim konusunda da umarım istenilen düzeye ulaşırız. Yatırımlar konusunda iş insanlarımız üzerlerine düşen görevi yapıyor. Her zaman söylediğim gibi her zaman iyinin daha iyisi vardır. Bizim çabamız da en iyiyi bulmak yönünde olmalı. Afyonkarahisar’da geride bıraktığınız görev süreniz boyunca ilimizle ilgili izlenimleriniz nelerdir? Afyonkarahisar’ı içinde yaşayanlar değil de dışarıdan gelip geçenler daha iyi gözlemleyebiliyor. Afyonkarahisar son dönemlerde hızla gelişim gösteren ve aslında bu alanda atak yapan bir il. Deniz turizmi dışında turizmin her türlüsüne müsait bir il. Her geçen gün ulusal basında ve gündemde daha fazla yer edinen ve aslında var olan değerleri yeni yeni bilinen bir şehir. Ben önümüzdeki süreçte daha da iyi olacağını düşünüyorum ve buna inanıyorum. Afyonkarahisar gıdanın başkenti, termalin yıldızı, Gastronomi şehri, tarihte birçok devletin hüküm sürdüğü 5 bin yıllık geçmişe sahip bir il. Aynı zamanda ülkemize en fazla katma değer sağlayan illerden birisi Afyonkarahisar’dır. Afyonkarahisar üretimiyle ve ihracatıyla ülkemize en fazla girdi sağlayan illerden birisidir. Mermer ve yumurta ihracatında başı çeken illerden birisiyiz. Aynı zamanda haşhaş, patates, kiraz, vişne üretiminde Türkiye’de üst sıralarda yer almaktadır. Her geçen gün artan ihracat rakamları ile Türkiye’nin göz bebeği bir il olmaya adaydır. Ben tüm vatandaşlarımızı Afyonkarahisar’ı keşfetmeye, gezmeye, damakları tatlandıran eşsiz lezzetleri tatmaya, termalde şifa ve huzur bulmaya, Frig Vadisinde 3 bin yıl öncesine gitmeye, Akdağ’da yeşilin ve mavinin tonlarında dinlenmeye davet ediyorum. Hayalini kurduğunuz yapmayı çok istediğiniz bir proje var mı? İyi, güzel ve topluma fayda sağlayacak, yüzlerdeki gülümsemeyi artıracak her türlü proje benim için önemli ve değerlidir. Yapmak istediklerimin büyük bölümünü Afyonkarahisar için hayata geçirdim. Bir fark, bir sinerji yakalandığını düşünüyorum. Gönlümden geçen Afyonkarahisar’ı tam anlamıyla bir marka şehir yapabilmektir. Artık şehirler ülkelerinde önüne geçmeye başladı. Biz Afyonkarahisar’ı dünyanın tanıdığı, bildiği, merak ettiği, gelmek istediği, hayran kaldığı bir şehir yapma gayretindeyiz. Şehrimizin marka değerini artırmak için her gün farklı bir etkinlik yapmaya çalışıyoruz. Şehrimizin mevcut değerlerini biliyoruz, bu değerlerin benzerlerinden farkını biliyoruz, başarılı olabileceğimiz alanları biliyoruz geriye sadece bu değerleri daha bilinir hale getirmek kalıyor. Marka şehir olmak uzun bir uğraş gerektiren, profesyonel bir anlayışla ele alınması gereken, şehirde yaşayanlarca paylaşılan değerlerden oluşan ve tüm paydaşlar tarafından sahiplenilip geliştirilen bir süreç olarak ele alınmalıdır. Şehrimize bir marka imajı oluşturmaya çalışıyoruz. Burada çok fazla marka değeri ürün var. Termal önemli bir turizm markası. Ulusal çapta çok sayıda marka şehire sahip olan ülkeler daha hızlı gelişmekte ve kalkınmaktadır. Bizde hem ülkemiz adına hem de Afyonkarahisar’ı kalkındırmak adına marka şehir kavramına önem veriyoruz. Afyonkarahisar’da basketbol, voleybol ve futbolda son yıllarda güzel gelişmelere şahit oluyoruz. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Afyonkarahisar aynı zamanda bir spor şehri. Her yıl çok sayıda spor müsabakasına ev sahipliği yapıyor, birçok takımın kamp merkezi oluyoruz. Bu sayılar giderek artış gösteriyor. Afyonkarahisar termal otelleri ve iklimi ile hem spora hem de kamp yapmaya oldukça elverişli bir il. Termal oteller bölgesinde inşa edilen Spor Kompleksi spor turizmi alanında hareketliliği artırdı. Kamu kurumları, belediye ve iş adamlarımızın desteği ile sporda ve takımlarımızda bir canlanma yaşandı. Şehrin hedefe kilitlenmesi takımlara desteği olumlu sonuçlar getirdi. Futbolda geçen yıla göre üst ligde kalıcı olamadık ama tekrar aynı başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Burada eleştirmek istediğim husus futbolda günü kurtarma çabasındayız ne yazık ki. Verilen kamu desteği var ve alt yapıdan yeni futbolcular yetiştirmeden mevcut geliri harcama yoluna gidiliyor. Bu şekilde uzun soluklu bir gidişat olmaz diye düşünüyorum. Futbolda alt yapıyı güçlendirmeli ve gençleri yetiştirmeliyiz. Voleybol ve basketbolda güzel bir sinerji yakalandı. Özellikle basketbolu Afyonkarahisar çok sevdi. Umarım bu destekler artarak devam eder. Ben tüm takımlarımızı kutluyorum. Emeği geçen yöneticileri ve teknik heyeti kutluyor, başarılar diliyorum. Spor şehrimizin tanıtımı açısında da önem arz ediyor. Destekleyelim, sahip çıkalım ve kalıcı olalım. Sayın Valim, en sevmediğiniz, benimsemediğiniz konu nedir? Çalışmayı çok seven, vaktinin hemen hemen her bölümünü verimli geçirmeye gayret eden bir kişi olarak en sevmediğim husus iş ahlakının olmamasıdır. Çünkü iş ahlakının olmaması ve beraberinde gelen tembellik birçok zararlı huyun başlamasına da neden olmaktadır. Bir süre belli görevlerde hizmet veren kişiler artık belli kalıplar oluşturuyor ve rutin bir çalışma düzeni başlıyor. Genellikle de oluşan bu kalıplardan dışarı çıkılamıyor. Oysa bizlerin yeniliklere açık, üreten, farklı düşünen, bulunduğu konuma değer katan bireyler olmamız gerekmektedir. Çalışan, üreten, işten kaçmayan, araştıran, eleştirel düşünebilen, yorulmadan, bıkmadan çabalayan bireyler ile hem başarılı işler yapabilir hem de bu ülkeye değer katabiliriz. Bizim toplum olarak, bireyler olarak iş ahlakı kavramını iyi özümsememiz ve bu ahlakı hayatımıza uygulamamız gerekmektedir. Halkla olan ikili ilişkilerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazı insanlar birlikte çalışılmak istenmeyen kişilerdir. Ben öyle biri olmadığımı düşünüyorum. Bugüne dek genellikle çalışılmak istenen ve çalışırken de mutlu olunan bir yönetici oldum. Bunun kamu kurumları başta olmak üzere toplumun geneline yansıdığını düşünüyorum. Bugüne dek fırsat bulduğum her an halkla iç içe oldum. Ya köylere gittim ya da esnaf, iş yeri ziyareti gerçekleştirdim. Herkesi, her kesimi dinleme gayretindeyim. Randevu almak, görüşmek veya ziyaret etmek isteyen herkese kapımız daima açık. Ben her toplantıda çalışma arkadaşlarıma da sık sık söylerim. Bizler vatandaş var oldukça varız. Bu makamlarda vatandaşlara hizmet ettiğimiz ölçüde varız ve gayemizde bu olmalı. Vatandaş huzurlu ve mutlu ise daha mutlusu ben olurum. Bugüne dek vatandaştan olumsuz bir geri dönüş almadım. Umarım bundan sonraki süreçte de iyi bir intiba bırakabilirim. Ulaşılabilir bir Vali olduğunuzu düşünüyor musunuz? Bugüne dek ben Valilik Makamına geldim geri döndüm, Vali Bey bana randevu vermedi diyen biri ile karşılaşmadım. Benimle çalışan arkadaşlarım da bilirler ben her fikre, her görüşe, her talebe, isteğe açık bir insanım. İnsanları dinlemeyi, onlardan yeni fikirler, yeni görüşler öğrenmeyi seviyorum. Kapılarımı da kimseye kapamadım. Ben kendi adıma ulaşılabilir bir Vali olduğumu düşünüyorum. İş yoğunluğumdan dolayı randevu veremediğim vatandaşlarımıza her ayın 15’inden sonraki ilk Salı günü Halk Toplantısı yaparak geniş vakit ayırıyor ve onları dinliyorum. Kurum Müdürlerimi de yanımda bulundurarak sorunlara, taleplere anında çözümler üretiyoruz. Sayın Valim, gençlere önereceğiniz tavsiyeler nelerdir? Gençlerde gözlemediğim husus umutsuz olmaları. Kendi hayatımdan örnek verirsem; ben köyden çıktım, okuyarak ve çalışarak bu mertebeye kadar geldim. Ankara’ya gittiğimde bir tane bile arkadaşım yoktu. Bazen şunu derler torpilsiz hayat biraz zor diye. Aslında hiç de öyle değil. Bence insanın torpili kendisidir. Eğer siz iyi gayret edip, çalışıp, hedef koyup, o hedeflere odaklanırsanız göreceksiniz başarı da beraberinde gelecektir. Ben Antalya’nın bir ilçesinden 11 yaşında yatılı olarak çıktım. Burdur’da liseyi, ortaokulu okudum. O dönemde gözde olan bölümler arasında siyasal vardı. Ben yıllar öncesinde bu makamın hayalini kurmuştum ve hedefim gayretim ve çalışmamla çok şükür gerçekleşti. Ben bunu yaşadım. Sizde hedefinizi iyi koyup o hedefe odaklanın. Çalışma hayatım süresince her makamda çalışma imkânı buldum. Bunların bir kısmı kendi isteğimdi, bir kısmı da görevlendirme şeklinde oldu. Her bulunduğum görevi başarıyla yapmaya çalıştım. En sevmediğim ve bu görev de nerden çıktı dediğim, yerine göre uykusuz kaldığım görevlerde oldu. Ama ben her bulunduğum görevden kendime büyük tecrübe sağlayarak çıktım. Yani şunu anlatmak istiyorum yeter ki başarı elde etmeyi bilin.  Kişisel gelişim, ülkeye hizmet anlamında kendinize iyi kazanımlar sağlayın. Şunu da unutmayın fırsatlar önünüze çıktığında hazırlıklı olmalısınız. Hayat bana şanslar getirdi ama bende o şanslara hazırlıklıydım. Sizin de önünüzde çeşitli sınavlar var. Hangi alanda olacaksanız olun önünüze gelecek fırsatlara hazır olun. Belediyemizin yayın organı olan Şehir Postası gazetemiz hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Şehir Postası gayet başarılı bir çalışma olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum. Basının güçlenmesi, basın yayın organlarının sayısın artması şehrimize özellikle de şehrimizin tanıtımına artı değer katmaktadır. İlk sayısında başarılı bir iş çıkaran Şehir Postası ekibi umarım bundan sonraki sayılarında da benzer çalışmalara imza atar.  Şehrimizin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinin de tanıtılacağı nice sayılar ile okuyucuları ile buluşmasını diliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.