Yeni eğitim sisteminin ayrıntıları
Ezberden ve sınava dayalı sistemden; öğrencileri yaşama hazırlayan, ilgileri, yetenekleri ve kariyer eğilimleri doğrultusunda bir yol izlenmesini planlayan bir sisteme geçiş planlanıyor.
Türkiye eğitimde yeni bir aşamaya giriyor.
Ders sayıları düşecek, ara tatiller olacak ve disiplinler üstü bir yaklaşıma doğru gidilecek. Sistemi, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk duyurdu. Milli Eğitim Bakanlığı'nca belirlenen yeni eğitim sisteminde ders sayısı; 9'uncu sınıfta 8'e, 10'uncu sınıfta 9'a, 11'inci sınıfta 9'a, 12'inci sınıfta 7'ye düşürüldü.
MATEMATİKTEN VAZGEÇİLMEYECEK
Bakan Selçuk bunu, “Çünkü bir çocuğun 15-16 dersi anlaması ve bunu içselleştirmesi mümkün olmuyor.” diyerek açıklıyor. Ders sayılarının düşmesi denilince akıllara ‘matematik de düşer mi biter mi acaba?' şeklindeki sorular da cevabını buluyor. Buna göre matematik asla düşmüyor. Yani hiçbir öğrenci matematik görmeden bir üst sınıfa geçemiyor. Yeni sisteme göre de 9, 10 ve 11'inci sınıflarda matematik mecburi ders olarak veriliyor.
12'İNCİ SINIFTA MATEMATİK KAVRAMLARI
Ancak 12'inci sınıfa gelindiğinde matematik, bu defa fen bilimleri olarak ya da sosyal bilimler olarak çıkabilir. Çünkü sosyal bilimlerin içerisinde bile istatistik, grafik okuma ve veri analizi gibi birçok entegre konu bulunuyor. Disiplinler üstü öğretim, farklı disiplinlere ait bilgi ve becerileri gerçek bir yaşam problemi bağlamında anlamlı bir biçimde bir araya getirme ve kullanma yönünde etkili bir strateji olarak görülüyor. Hatta yeni sisteme geçilmeden bile şu anda matematik alanı disiplinler üstü olarak veriliyor. Finansal matematik gibi...
BÜTÜNSELLİK İÇERİĞİ
9’uncu sınıf, disiplinler üstü yaklaşımla tüm disiplinlerin birbirleriyle ilişkilerinin temalar üzerinde verildiği, bilgi kuramıyla da entegre edildiği bir bütünsellik taşıyor. 10 ve 11’inci sınıflardaki öğrenciler ders seçimlerini yapmadan önce neyi neden seçeceği ile ilgili ciddi bir bakış açısı kazanıyor ve seçimlerini çok daha bilinçli yapabiliyor.
UYGULAMA TECRÜBESİ
İlgi ve merakına göre disiplinler de derinleşiyor. Ama bunu yaparken dengeli olması için her bilim grubundan en az birer ders alması mecburi. O grubun içinden hangi ders veya dersleri alacağına ise kendisi karar veriyor. 10’uncu sınıfta yöneldiği dersleri, 11’inci sınıfta değiştirebilmesi de bu sistemin en önemli özelliği olan esnek yapıyla mümkün oluyor. İki yıl boyunca disiplinlerde derinleşen öğrenci, artık 12’inci sınıfta kendi kariyerine uygun gördüğü disiplinler üstü derslerle bilim gruplarında ciddi bir uygulama tecrübesi yaşıyor. Aynı zamanda o bilim gruplarının alt alanlarında da bu sayede derinleşebiliyor. Örneğin; yapay zeka, bioteknoloji, küresel politikalar, uygulamalı hukuk, veri analizi gibi…
DİSİPLİNLER ÜSTÜ YAKLAŞIM
Ortaöğretim tasarımında disiplinler üstü yaklaşım son derece önemli. Dersler tamamen ayrı ayrı işlendiğinde öğrenciler hayatın bütünlüğünü kavrayamıyor; fizik, bir kavramlar ve formüller yığınına dönüşüyor. Farklı derslerin ortak kavramlar çerçevesinde ele alınması, gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanan bir yaklaşım. Örneğin; enerji kavramı matematikle, fizikle, kimyayla, sosyolojiyle, çevreyle ilgili bir kavram. Enerji konusu disiplinlerüstü bir yaklaşımla işlendiğinde, öğrenci bu derslerin birbirleriyle ilişkisini ve birbirine etkisini bütünsel olarak görme fırsatı buluyor. Göç kavramı işlendiğinde aslında sosyoloji, tarih, ekonomi, politika yani hepsi bütünleşerek ele alınıyor.
EZBER KAVRAMI UZAKLAŞIYOR
Disiplinler üstü alınmazsa, öğrenci bir dersi hayattan kopuk bir şekilde anlam yükleyemeden ezberleyip geçiyor. Bu tasarımda farklı olan bir yön ise alan derslerinde seçmeli fırsatı vermesi. Matematik, fen veya sosyal grubundan en az bir ders seçme getirilmesi matematik almama anlamına gelmiyor. Sadece farklı matematik dersi seçme fırsatı veriyor. Tüm bu ayrıntılarla birlikte bir öğrencinin muhakkak suretle sanatla ve sporla ilgilenmesi en çok istenilen şey. Öğrencinin kağıt üzerinde soru çözerek değil, hayatın içinde pratikler yaparak tecrübelerle bir yere varması önemseniyor.
ÖĞRETMEN EĞİTİMİ
Bütün eğitim basamaklarının, birbiriyle işlevsel olarak ilişkilendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Sınavın baskısı azalacak. Yani amaç haline gelmeyecek araç olacak. Bunun için biraz zamana ihtiyaç var diyor Milli Eğitim Bakanı… Çünkü ciddi finansal yatırım bekleyen bir iş. Yeni sistemde öğretmen eğitimini de ayrı bir parantez açılıyor. Kariyer ofisleri bunun bir başlangıcı. Bu arada yeni sistemin 9’uncu sınıf ders kitaplarının ve materyallerinin üretimine başlandı. Şunu da belirtelim ikide bir değişiklik olması da söz konusu olmayacak.
KARİYER EĞİLİMİNİN ÖNEMİ
Yeni sistem tam anlamıyla oturduktan sonra bu kez yeni sınav sisteminin üzerinde durulacak. Yeni sınav tarihi de 2024 yılı olarak belirlendi. Yani yeni eğitim sistemi öğrencileri sınava hazırlayan bir sistem, bir lise modeli değil de onları yaşama hazırlayan, ilgileri, yetenekleri ve kariyer eğilimleri doğrultusunda bir yol izlenmesini planlayan bir sistem olarak karşımıza çıkıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.