YA KARANTİNAYA UYMUYORLARSA?

Sosyal paylaşım sitelerinde bir hikaye dolaşıyor. Doğru mudur yoksa hayal ürünü müdür bilmiyoruz. Ama anlatılan Korona hakkında ne kadar bilinçli olduğumuzun bir göstergesi olsa gerek. Umre’den gelen bir teyzemiz Korona şüphesiyle ilk kontrol süresinin sonrasında evine gönderilir.Ve sıkı sıkı tembihlenir. 14 gün boyunca sokağa çıkmaması. Eğer mecbur kalacak olursa da sokağa çıkarsa maske kullanması konusunda uyarılır. 14 gün boyunca evinden çıkmayarak karantinada bulunacağının da garantisini veren teyzemiz eve gönderilir. Aradan birkaç gün geçtikten sonra sağlık ekibinden bir doktor telefon açar. Amacı kendisi hakkında bilgi almaktır. - Teyze nasılsın - İyiyim evladım. Dediğiniz gibi evden kesinlikle çıkmıyorum. Hep evdeyim. - Tamam teyze, bak kesinlikle evden çıkma. - Vallahi çıkmıyorum evladım. İstersen telefonu vereyim komşulara sor. Hepsinden Allah razı olsun, geldiğim günden bu yana beni hiç yalnız bırakmıyorlar. Tüm mahallenin kadınları bizim evde. Ev dolup dolup taşıyor. Bu satırları yazarken CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın verdiği soru önergesi aklımıza geldi. Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, Afyonkarahisar'a Suudi Arabistan'dan ve Avrupa'dan dönen 1237 vatandaş için neden 14 günlük karantina sürecinin evlerinde uygulandığını sordu. Önergesinde Umreden Afyonkarahisar'a dönen 1237 kişinin evlerinden çıkıp çıkmadıklarının veya ziyaretçi kabul edip etmediklerinin denetiminin nasıl yapılacağını soran Köksal, "Söz konusu 1237 kişinin 14 gün boyunca evlerinden çıkıp çıkmadıklarının veya evlerine ziyaretçi kabul edip etmediklerinin denetimini yapmak mümkün değildir. Bu durumda halk sağlığını ilgilendiren böylesi önemli bir konunun denetimsiz bırakılması sadece vatandaşın inisiyatifine terk edilmesi doğru mudur?" ifadelerini kullandı. Evet. Şimdi yetkililere sormak gerekiyor. Yukarıdaki teyzemiz misali, ya gelen kişiler evlerinde tüm mahalleyi misafir ediyorlarsa. Bunun kontrolü nasıl sağlanıyor. Ülkemizde bir taraftan Sağlık Bakanlığı önderliğinde çok büyük önemler alınıyor. Ve bu konuda en büyük takdiri hak ediyorlar. Bugün ülke olarak bir İtalya, bir Fransa ya da İspanya gibi olmadıysak bunda alınan önlemler çok büyük önem taşıyor. Ama diğer taraftan bakıyoruz ki, tüm önlemlere rağmen böyle bir uygulama yapılıyor. Bu sadece Afyon için mi geçerli, yoksa Türkiye genelinde mi böyledir bilemiyoruz. Ama buna da acil bir çözüm bulunması gerekiyor. Eğer bu gelen insanlarımız korona virüsüne yakalandıysa ve çevresindeki insanlarla irtibat kuruyorlarsa bu çok vahim sonuçlara neden olabilir. SONER GÜRSAN