Vali Güner Basın Mensupları ile biraraya geldi

Vali Hakan Yusuf Güner, '24 Temmuz Basın Bayramı' Nedeniyle Basın Mensupları İle Yemekte Biraraya Geldi. Vali Hakan Yusuf Güner, fedakârca çalışarak kamuya doğru bilgi verme gayreti içerisinde olan ve çok zor koşullarda görevini icra eden, haberlerini tarafsız ve ilkeli bir şekilde kamuoyuna ulaştırmaya çalışan basın mensupları ile ‘24 Temmuz Basın Bayramı’ nedeniyle bir araya geldi. Öğretmen evinde gerçekleştirilen programa Vali Hakan Yusuf Güner’in yanı sıra, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Yusuf Kenan Topçu, Emniyet Müdürü İbrahim Özel, Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Gazeteciler Dayanışma Derneği Başkanı ve Ege Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Abdioğulları, Basın sektöründe kamu görevi yürüten idareciler, ilimizde yayınlanan gazete sahipleri ve köşe yazarları, İnternet Haber sitelerinin temsilcileri, radyolar ve ulusal basın temsilcileri ile yerel basın mensupları katıldılar. Yemek öncesi bir konuşma yapan Vali Hakan Yusuf Güner “Öncelikle tüm basın mensuplarına bu mütevazi davetimize teşriflerinden dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Afyonkarahisar gerçekten çevredeki illere göre gelişim değeri yüksek bir il. Az önce bir basın mensubu kardeşimiz çok enerjik olduğumuzu belirterek bu enerjiyi nereden aldığımızı sordu. Cevaben bu enerjiyi Afyon'dan ve sizlerden aldığımı ifade ettim. Afyon'un bize duymuş olduğu güven olmasa biz bu kadar enerjik olamayız. Bu vesile ile bir kez daha basın mensubu kardeşlerime bizlerle iyi günde kötü günde, zor ve geniş anlarda mesai yapar gibi beraber oldukları, bizimle müşterek şehrin gelişimine, ilerlemesine yönelik, eleştirilerde bulunup, bizlere yol gösterdikleri için teşekkür ediyorum. Ben ilk geldiğim gün basın mensupları kardeşlerimize yazılı bir şekilde bir beyanatta bulundum. Ben bu yazıyı bir kez daha okumanızı tavsiye ediyorum. Göreve başladığımda verdiğim beyanat tesadüfen seçilen cümlelerden oluşmamaktadır. Bir yıl içerisinde görev başlangıcında ki sözlerimizin boşa söylenmemiş olduğunu tekrar okuyup, geriye bakıldığında anlayacaksınız. Biz sözümüzü laf olsun diye sırf o ortamda söylem olsun diye ifade etmiyoruz. Neye inanıyorsak, neye tefekkür ediyorsak onları dile getiriyoruz. Bu inancımızı da egolarımızı ön plana çıkarmak için, kendimizi adeta hükümran bir şeye sokmak için değil, kamu menfaatinde bulunup, toplumun uzun vadeli ihtiyaçlarına yönelik ve komplikasyonlar yaratıp kahraman olmak yerine, sorunun oluşumunu engellemeye yönelik söylemlerde bulunuyoruz. Biz şu anda ev sahibiyiz ama aynı zamanda misafiriz. Aranıza katılalı bir yıl oldu ve görevimizin bitiminde sizler bizi bir gün uğurlayacaksınız. Kalıcı olan baki olan işin sahibi sizlersiniz. Ama bu işin izzeti şerefini, adaletli, hakkaniyetli, merhametli ve halkı kucaklayacak şekilde muhafaza etmek bizim namusumuzdur. Bir baba evlatlarını nasıl görüyorsa ben manevi olarak bu şehri böyle temaşa ediyorum. Genelde güçlü olanlar bütün illerde aynıdır. Güçlü olanlar genelde bazı şeyleri zayıf olunca idrak ediyorlar. Biz her güçlünün bizden zayıf olabileceği, herkesin bir gün mağdur olacakmış düşüncesiyle toplumun her kesimini kucaklamaya çalışıyoruz. Çünkü devlet ve Vali demek dost demektir. Vali demek koruyan demektir. Vali demek birleştiren, bütünleştiren demektir. Toplumu ve şehri hücresel hale getirmek atomize etmek bizim makamımız için çok uygun değildir. O yüzden bazı insanlar hata yapabiliyorlar. Bazen yöneticiler olarak bizlerde hata yapabiliyoruz. Önemli olan bizim bu muhabbetle, bu merhametle ve bu anlayışla hayata bakarak birbirimizi taşımamızdır. Bazen proramlarımız sırasında basın mensuplarını yoruyoruz, bazen hırpalıyoruz. Bazen rıza, cefa çekiyorsunuz. Ben göstermiş olduğunuz anlayıştan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Basının işi çok zor, o yönüyle sizlerin ne kadar emekçi olduğunuzu, emekle var olmaya çalıştığınızı, ne kadar meşakkatle muhatap olduğunuzu, zaman zaman yaptığınız haberlerden dolayı güçlü kesimlerden tepkiler aldığınızı, eleştirildiğinizi, yerildiğinizi, hatta bunun başka şeylere yansıtıldığını üzülerek müşahade ediyorum. Ama asla benden böyle bir şey beklemeyin. Ben her zaman için günahıyla, sevabıyla, iyisiyle, kötüsüyle herkesi kucaklarım. Ama yanlışa da yanlış deriz ki onlar devam ettirilmesin. Daha büyük hatalara ve daha büyük problemlere yol açılmasın. Bu yönüyle kapımız, gönlümüz sizlere her zaman açıktır. İyi anımız, kötü anımız olabilir, hoş anımız ve tersi durumlar olabilir. Tabii ki bu insan olmanın gereğidir. Onun için bunları bir pusuya yatma, kin tutma gibi, pusuya yatıp ta elde edilenleri kullanma gibi değerlendirmeyelim. Tam tersi dost, muhabbet ve kardeşlik gönlüyle olayları tartışalım. Her gün birçok cenaze programı oluyor. Bu dünya ölümlü dünya, bu dünya fani dünya ve kimseye kalmayacak. Hepimiz birbirimize şahadet ve şahitlik yapıyoruz. Bu yönüyle birbirimize affedici olalım, merhamet edici ve kucaklayıcı olalım. Kusurlarımızı gece gibi örtücü olalım. Görmediğimiz şeyleri duysak dahi birbirimizle konuşup teyit etmeden, emin olmadan hüküm vermeyelim. Hep iyilikleri ön plana çıkaralım. Peygamberimiz SAV ahlakıyla hareket edelim. Yani Peygamber SAV kimleri kucaklamış, affetmiş bunları düşünelim ve buna göre hareket edelim. Böyle düşünürsek bu toplum barış toplumu olur. Böyle düşünürsek Afyonun değerlerine ve güzelliklerine güzellik katmış oluruz. Bu dünyada herkese yetecek hava, bu şehirde herkese yetecek su, yol, ekmek var. Cenab-ı Allah gönül muhabbeti, zenginliği ve olgunluğu versin. Sizler bizleri yönlendireceksiniz. Bizler sizleri yönlendireceğiz. El ele gönül gönüle bu şehrin vizyonunu ve doğru yolunu oluşturacağız. Bunu derken basın kesinlikle eleştiri yapmasın düşüncesinde değilim. Bunu kabul etmiyorum. Basın eleştiri yapmalı, basının varlığı eleştirisiyle hissedilir. Ama bu eleştiriyi yaparken de ilgililerle muhatap olun, ilgililere sorup doğru bilgiyi alarak bu eleştiriyi yapınca eleştiri amacına ulaşmış olur. Ben sizlere göstermiş olduğunuz gayretlerinizden ve çalışmalarınızdan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Gazetecisiyle, internet habercisiyle, köşe yazarıyla, cemiyetiyle, derneğiyle hepinizin Valisiyim. Bunu böyle bilin, kapımız herkese açık. Hepiniz bizim kardeşlerimizsiniz. Bizim yoldaşlarımızsınız. O yönüyle sıkıntınız ve sorunlarınızı bizlerle paylaşın. Sizlerin özel sıkıntıları olabilir, bunları bizlerle paylaşın, yapılması gerekenler konusunda sizlere destek vermeye hazırız. Çocuğunuzun, ailenizin sorunları olabilir. Başka illerde de bir sıkıntınız olduğunda bile sizlere elimizi uzatırız. Bu yönüyle sizlere her türlü desteği vermeye hazırız. Biz sizleri her ne kadar çalışma mekanlarınız, bütçeniz, hesaplarınız ve basının kendine ait ilkeleri olsa da kurumsal bir görev yapıyor ve bizimle beraber aynı kurumsal görevi yürütmeye çalışıyorsunuz. Çünkü biz nerede bir iş yapsak ondan sizin haberiniz oluyor. Sizlerle birlikte aynı o yolda yürüyoruz. Ben sizi ayrı yollarda yürüyor gibi görmüyorum. Yani sisteminiz ayrı olsa da formatınız ayrı olsa da her gazetenin kendine ait tüzel kişiliği bakış açısı, yaklaşımı farklı olsa da aynı yolda yürüyoruz görüyorum. Bu yol Afyonkarahisar’a hizmet etme, faydalı olma ve doğru bir yol oluşturma yoludur. Ben bunu böyle değerlendiriyorum. Ben geçmiş bayramınızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Cenab-ı Allah bizleri kedersiz bir şekilde bir sonraki Ramazan ayına eriştirmesini diliyorum. Birlik ve beraberlik içerisinde ulaşmayı nasip eylesin. Afyonkarahisar çok güzel bir şehir. Afyonkarahisar’ın kültürü, dinamikleri çok güzel. Burada sırf basın huzurunda olduğum için bunu söylemiyorum. İnanmadığım bir şeyi kimse bana söyletemez arkadaşlar. Bunu çok açık bir sözle ifade ediyorum. Bu söz sadece buraya ait bir söz değildir. Ben bunu 26 yıldır yapıyorum. Her zaman inandığım şeyleri konuşurum. İçinizde büyüklerimiz var, üstatlar var. Ben gazeteci büyüklerimizle de sürekli görüşüyorum. Sizlerde büyüklerinize sahip çıkın, emekli olan meslektaşlarınızla irtibat halinde olun. Beni ilgilendiren durumlar olursa beni haberdar edin. Yardımcı olayım, destek olayım ve katkı sunayım. Çünkü bizler sonuç itibariyle insanız. Bizim insanlık hüviyetimiz, kişiliğimiz, şahsiyetimiz, duruşumuz ve ürettiklerimiz kalıcıdır. Çevrenizde ve sizinle çalışan gazeteci kardeşlerimizin talep, istek ve sıkıntıları konusunda bilgiler alıyorum. Bunların takipçisi oldum, bundan sonra da olmaya devam edeceğim. Bu yönüyle sizlere başarılar diliyorum. Cenab-ı Allah sizleri muvaffak etsin. Hepinizi kedersiz bir şekilde bir sonraki basın bayramına ulaştırsın diyorum. Teşekkür ediyor, bayramınızı kutluyorum. “dedi. Vali Hakan Yusuf Güner’in , '24 Temmuz Basın Bayramı' nedeniyle verdiği yemek programı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.