Tüberküloz farkındalığı konferansı düzenlendi
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) 19 Aralık 2014 tarihinde “Tüberküloz Farkındalığı” konulu bir konferans düzenlendi. Halk Sağlığı Müdürlüğü Verem Savaş Dispanseri Birimi Tüberküloz İl Koordinatörü Dr. İlkay Aslan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansın moderatörlüğünü Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO Öğr. Grv. Yusuf Akdemir yaptı. Akdemir konuşmasında tüberkülozun, gelişmekte olan ülkeler için halen önemli bir sağlık problemi olmaya devam ettiğini söyledi. Akdemir, “Gelişmiş ülkelerde ise 1980’li yıllardan itibaren HIV/AIDS epidemisi ile yeniden gündeme gelmiştir. Günümüzde görülme sıklığının düşük olduğu batı toplumlarında bu hastalıktan korkulmasının temel nedeni bulaşma şeklidir. Tüberkülozun hala bir sorun olduğu ülkemizde hastalığın sağlık kurumları ve diğer tüberküloz hastası bulunma riski taşıyan kurumlarda bulaşmaya karşı alınacak önlemler önem taşımaktadır” dedi. Akdemir, tüberkülozun bulaşmasını engellemek için yapılacak en önemli şeyin aktif tüberkülozu olan kişilere erken tanı koymak ve etkili bir tedavi uygulamak olduğunu belirtti. Tüberküloz hastası tedavi olmazsa her sene 10-15 kişiye bulaştırır Dr. İlkay Aslan ise tüberkülozun ‘mycobacterium tuberculosis’ isimli bakterinin insanlarda yaptığı, tüm organları tutabilen, bulaşıcı ve tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğunu söyledi. Aslan, hastalığın bulaşma yollarının yanı sıra, hastalıktan korunma ve kurtulma yollarını da anlattığı konuşmasında hastalığın kaynağının hasta insan olduğunu ve sağlam insana solunum yoluyla geçtiğini ifade etti. Aslan, hasta insanın öksürük, aksırık ve konuşma yoluyla çıkardığı tüberküloz (TB) mikrobunun sağlam insanı hava yoluyla bulaştığını ve tedavi olmayan bir tüberküloz hastasının her yıl yaklaşık 10-15 kişiye bu mikrobu bulaştırdığına dikkat çekti. Aslan, tüberkülozun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu anlattığı konuşmasında tedaviyi düzensiz uygulamanın ya da yarıda bırakmanın iyileşememe, bulaşıcılığın devam etmesi, ilaçlara direnç gelişmesi ve dirençli mikrobun diğer kişilere bulaşması, tedavi maliyetlerinin yükselmesi ve ölüm riskinin artması olduğunu ifade etti. Aslan “İki-üç haftadan uzun süren öksürükle birlikte balgam çıkarma, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemeleri şikayetleri olanların en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir. Verem tanısı alan kişilerin ilaçlarını düzenli ve yeterli süre kullanmaları çok önemlidir. Verem önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir” ifadelerini kullandı. Öğrencilerin ilgi gösterdiği etkinlikte isteyenlere tüberkülin deri testi de yapıldı. Kesin hastalığı göstermemekle birlikte bu test yardımıyla, kişinin virüsü taşıyıp taşımadığı saptanabiliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.