2. Belediye Şehir Çarşısı Yöneticisi Mustafa Şevik, ileri sürdüğü iddialarda haksız olması halinde başta Belediye Başkanı Burhanettin Çoban olmak üzere tüm yetkililerden özür dileyeceğini açıkladı.

Belediye Şehir Çarşısı Yöneticisi Mustafa Şevik, 1998 yılından itibaren Afyonkarahisar halkına hizmet vermeye başlayan 2. Belediye Şehir Çarşısı'nın yöneticisi olarak binanın durumu ve Belediye ile olan tartışmaları konusunda değerlendirmelerde bulundu.

"BOŞUNA MASRAF YAPILMASIN DENİLDİ"

Mustafa Şevik, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban'ın bilgisi dahilinde, apartman ve site yönetimlerinin tüzel kişiliği olmadığını kaydetti. Bu tür tüm taşınmaz maliklerinin yükümlülük altına girebilmesi için kat malikleri kurulundan yetki alınması gerektiğine değinen Şevik; "Bana böyle bir yetki verilmiş değildir. Eğer binanın durumu ile ilgili şahsi müracaatçı olsa idim tapu örneğini de dilekçem ekinde gönderirdim. Ben Sayın Başkanımıza düğün salonlarının tadilat projelerine göre izin verilmesi için gerek yazılı gerekse şifai defalarca başvurdum. Bana aynen 'Mustafa bey arkadaşlar boşuna masraf etmesinler. Bir deprem etüdü yaptıralım sağlamsa öyle masraf yapsınlar, boşuna masraf yapmasınlar.' dedi. Ben de olabilir ama bizim maddi durumumuzu biliyorsunuz. Risk raporu hazırlanması işi çok masraflı imiş dediğimde masraf önemli değil ben Belediye olarak yaptırırım cevabını aldık" dedi.

"TÜM ESNAFI DÜŞÜNÜYORUM"

Mustafa Şevik, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile konuya yönelik görüşmesinin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen herhangi bir girişim olmaması üzerine durumu hatırlatma ihtiyacı duyduğunu kaydetti. Konuyu hatırlatma noktasında "konu edilen" dilekçeyi verdiğini belirten Şevik; "Dilekçeme dikkat edilirse risk raporu hazırlanması işinin Belediyece yaptırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Ben kendimi değil tüm esnafı düşünüyorum. Benim haklı olduğumu düşündüğüm serzenişlerimi lüften bir de benim ve tüm esnafın mağduriyeti gibi düşünün." ifadelerini kullandı.

"İMAR HUKUKUNA GÖRE BİTMEMİŞ"

Kendisine gönderilen cevabi yazının ikinci bendinde hür irade ile bitmediği iddia edilen bağımsız bölümler halinde satılan işyerlerinin bilinçli vatandaş olarak satın alındığının bildirildiğini belirten Şevik; "Ben hukuki açıdan bitmemiş sayılır diyorum. Nitekim Danıştay 6. Dairesinin 29 Kasım 2010 tarih ve 2008/12154 Esas 2010/10561 sayılı kararında 5 yıllık ruhsat süresi içinde Yapı Kullanma İzin Belgesi alınmaması halinde yapının bitmemiş sayılacağı kararına dayanarak serzenişlerde bulundum. Yapı Kullanma İzin Belgesi bir yapının ruhsatına uygun şekilde tamamlanmış olduğunun yasal kanıtıdır. Yapı fiilen bitmiş olsa bile yapı kullanma izni almadıkça İmar Hukuku açısından bitmemiş sayılır." ifadelerine yer verdi.

"ZORUNLULUK YOKSA NİYE RUHSAT DÜZENLEDİNİZ?"

Mustafa Şevik, Belediye Başkanlığı'ndan gönderilen yazının aynı bendinde 24 Ekim 2004 yılında çıkarılan Ceza Yasası'nın 184. maddesine sığınarak yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi alınması zorunluluğu getirildiğini belirtti. Şevik sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce böyle bir zorunluluk yoktu demektesiniz. Adı üstünde 5237 yayılı TCK'nın bu maddesi imar kirliliği yaratanlara verilecek cezalarla ilgilidir. 3194 Sayılı İmar Yasası ile ilgisi yoktur. Madem zorunluluğunuz yoktu neden 28 Şubat 1994 tarih ve 2/19 numaralı inşaat ruhsatı düzenlediniz? İmar Kanunu'nun 29-30 ve 31. maddeleri uyarınca yapı ruhsatı verilen istisnasız bütün yapılar için Yapı Kullanma İzin Belgesi verilmesi zorunludur. 3194 Sayılı Kanuna göre 1985 tarihinden sonra yapılmış tüm binalar yapı kullanma iznine tabidir. Kamu kurumlarında devamlılık esastır. Ruhsat tanzim eden Belediyeniz yetkililerinden halen görevde olanlarda bulunmaktadır. İleri sürdüğüm iddialarda haksız isem Başkanımız dahil tüm yetkililerden özür diliyorum."