“Gazeteciliğin her yönüyle bir standardının olması gerekiyor”
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı’yı makamında kabul eden AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş, ziyarette yaptığı konuşmada, basının haber yapmadan, ahlaka ve yoruma kadar bir standardının olması gerektiğini söyledi. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı ile konfederasyona bağlı federasyonların genel başkanları ve birçok ilden Afyonkarahisar’a gelen cemiyet ve dernek başkanlarından oluşan heyeti makamında kabul etti. Ziyarette konuşan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, konfederasyonun 7 bölgesel federasyon ve Medya İhtisas Gazetecileri Federasyonu olmak üzere toplam 8 federasyondan oluştuğunu belirterek, “Ayrıca 92 tane meslek örgütünü Gazeteciler Cemiyeti ve Derneğini temsil ediyoruz. Türkiye’nin şu anda en büyük mesleki çatı örgütüyüz. Türkiye çapında yaklaşık 20 bin civarında üyemiz bulunmaktadır” dedi. GAZETECİLİK MESLEĞİNİN STANDARTLARI YOK Konfederasyon olarak mesleki anlamda bazı önerileri olduklarını anlatan Kolaylı, “Mesleğimizin standartları yok. Bizim en büyük sorunumuz da meslek standartlarımızın olmamasıdır. Mesleğimizin standartlarının olmaması nedeniyle yoldan geçen herhangi birinin eline fotoğraf makinesi verildiğinde bu kişi burada gazeteci olarak haber yapabilir, fotoğraf çekebilir ve not alabilir diye biliniyor” ifadelerini kullandı. Kolaylı, Türkiye’deki basın kültürünün Avrupa’daki veya Amerika’daki kadar oluşmadığını belirterek, “Basın kültürümüz Avrupa’daki ya da Amerika’daki örneklerinde olduğu gibi oluşmamış. Ama yine de yasal düzenleme olursa, bu mesleğe girecek kişiler meslek etiğini bilirse, gazeteciliğin ne olduğunu nasıl yapılması gerektiğini, en azından teorik ya da pratik olarak öğrenerek başlarsa mesafe alınabilir” diye konuştu. ALAYLI GAZETECİLİK BİTMEYE BAŞLADI Geçmişte gazetecilikte alaylı kesimin ağırlığı olduğunu ifade eden Kolaylı, “Bundan önce gelenler alaylı. Geçmişte alaylı gazeteciler çok hakimdi. Bu yüzden itibarlı bir durum vardı. Usta çırak ilişkisi şeklinde. Ama şimdi alaylı gazetecilik bitmeye başladı, yüzlerce iletişim fakültesi mezunu çocuklarımız var. Bu çocukların artık mesleğimizde yerini bulması lazım” dedi. İletişim fakültesi mezunlarının istihdamına yönelik konfederasyon olarak çaba gösterdiklerine dikkat çeken Kolaylı, “Bunun için biz Basın İlan Kurumu olarak iletişim fakültesinden mezun çocuklara direkt asgari kadroya girebilir dedik. Bu tür avantajlar sağladık. İletişim Fakültesi mezunları, sarı basın kartı ile ilgili yeni yönetmelikle birlikte artık 6 ayda basın kartı alabiliyor. Bu tür avantajlar sağlandı. Biz İletişim Fakültesi mezunu veya üniversite mezunu çocukların artık gazetelerde yerlerini alması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “ÖĞRENCİLERİN STAJ YAPMASINA OLANAK SAĞLANMALI” Kolaylı şöyle konuştu: “Süreç ona gidiyor, yani eğitim yeterli mi? İletişim fakültelerinin eğitimleri de yeterli değil. Öğrencilerin staj yapmaları da mümkün olmuyor. Mali müşavirlikte ise bu süreç bir mali müşavir üniversiteyi bitiriyor ve sınava giriyor. Mali müşavirlik sınavını kazanıyor, sonrasında ise bir yıl staj yapıyor. Bir yıl sonunda tekrar bir sınavdan geçiyor. Stajın onaylandığı takdirde mali müşavirlik belgesi alabiliyor. Bizde ise yoldan geçeni çevirin ve eline fotoğraf makinesini verin hemen gazeteci oluyor. Bunu sık sık dillendiriyoruz ve her fırsatta herkese anlatıyoruz. Bu konuda önümüzdeki süreçte yasal bir düzenleme yaptırabilmemiz önem arz ediyor. Bununla alakalı bir kültür oluşması lazım ki kültür bir süreç meselesidir. Bununla birlikte kültürün de oluşacağına inanıyorum.” GAZETECİLİKLE ALAKALI KÜLTÜREL BİR DEĞİŞİME İHTİYAÇ VAR Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise basının haber yapmadan, ahlaka ve yoruma kadar bir standardının olması gerektiğini söyledi. Karakaş, “Basının yorumlamada ve haber yapmada bir standardı, bir ahlakı olursa vatandaş da aslında memnun olur, bu karşılıklı bir şey” dedi. Karakaş, “Devletle toplum arasında gayrimeşru bir ilişki vardır. Vergi konusunda vatandaş bir boşluğu bulduğu zaman kaçırır, devlet de yakaladığı zaman cezasıyla birlikte bunu tahsil eder. Burada da sanki böyle bir ilişki biçimi var, adını tam koyamıyoruz” diye konuştu. Karakaş, bu noktada kültürle alakalı bir durumun var olduğunu ve gazetecilikle alakalı ihtiyaçların ve sorunların tekil olarak yasal düzenlemeyle yapılamayacağını da sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.