DUMLUPINAR ZAFER SAHASININ ANLAMLANDIRILMASI PROJESİ
Dumlupınar Kaymakamlığı tarafından organize edilen "Hizmet İçi Eğitim" adımıyla 19 Şubat 2019 günü başlatılacak Dumlupınar - Başkumandanlık Zaferini Anlamlandırılması Projesi etkinliklerinin ilkinde Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun "Biz; Kimiz - Kim Oluyoruz'un Dumlupınar Karşılığı" başlıklı konferans ile yer alacaktır.
Kütahya-Dumlupınar'daki etkinliğe katılanlar açısından; Öncelikle biz kimiz, neyiz sorularını cevaplandıracak olursak:
- Şüphesiz her şeyden evvel insanız;
- Beşeriyet içinde Türk Milleti, Medeniyet anlamında İslam Alemi mensubuyuz;
- Dumlupınar'da çalışıyoruz;
- Kütahya vilayeti sınırları arasında yer alıyoruz;
- 95 yıldan beri Türkiye Cumhuriyeti olarak bağımsız yaşıyoruz;
- 1000 yıla yaklaşan bir zaman dilimi içinde Türklüğün ikinci anavatandayız;
- 1000 yılı aşan zaman dilimi içerisinde İslam medeniyetindeniz;
- 2300 yılı aşan zamandan beridir bağımsız devletler silsilesine sahibiz;
- 4000 yıldan beridir yazılı kaynaklarla izlenebilen bir tarihe sahibiz;
- 5000 yıldan beridir de varlığı tespit edilebilenlerden için Türk olarak yer almaktayız.
- Değerlerimizi, kültürümüzü, tarihimizi kendimizin değil başkalarının kaynaklarından arayıp buluyoruz.
Bütün bunlar kesin bir şekilde orta koymaktadır ki Türkler, dünya tarihinin seçkin bir temsilcisidir. Kısaca bu şekilde tanımlana gelen vasıflar arasında 28-30 Ağustos 1922 tarihleri arasında Dumlupınar ve havalisinde yaşananları hatırlamak, hatırlatmak veya turizm, kültür, ziyaret amacıyla buralara uğrayanların hafızalarında yer bulabilmek adına çıkış noktası, yol haritası belirlemek için bu toplantı gerçekleştirilmektedir. Bilimsel unsurun kültürel bir güce kavuşması için, "bu topraklardan alınan yine bu topraklara verilmesi" prensibiyle, bağımsızlığımıza kast edenlerin bütün heveslerinin nasıl kursaklarında kaldığını acı bir mağlubiyetle görmek zorunda kaldıkları, başkomutanlığa getirilişini dahi tutsaklıkta öğrenebildikleri bir sahanın ekoturizme kazandırılması, hikayelerin, senaryoların, romanların, filmlerin üretilmesi kaçınılmazdır. Bunu her şeyden evvel zaferin gerçekleştiği yöre halkı ve mıntıkanın yerel ve mülki idarecilerinin benimsemesi gerekmektedir. Projelendirme çalışmalarının başarıyla sonuçlanması birçok açıdan faydalı olacak, Dumlupınar ve havalisi maddi ve manevi açıdan bundan faydalanacaktır.
XX. Yüzyılda emperyalist dünyanın gönüllü piyonu olarak Türklüğün ikinci anavatanına katliam, zulüm, baskıyla gelenler üstlendikleri misyonun faturasını 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar'da kanlı ve acı bir bedelle ödemişlerdir. Türk Ordusu Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa'nın "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!" emriyle, askerimiz engellenemez bir halde Adalar Denizi'ne ve Batı Anadolu'nun incisi İzmir'e 9 Eylül'de ulaşarak, Türklüğün tarihî realite olarak kalmasını sağlamıştır.
26 Ağustos Kocatepe'den başlayarak, Afyonkarahisar'ın kurtuluşu ile müjdelenen, Dumlupınar'da taçlanan, Adalar Denizi kıyılarında İzmir'in kurtuluşu ile barışa yönelen Büyük Taarruz, Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat kendi ifadesiyle "her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat Türk Ordusunun, Türk Subay ve komuta heyetinin kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir."
Etkinlikte gelecek nesillerin zor şartlarda neler yapabileceklerini gösteren "zafer benimdir" inancını pekiştirmede 30 Ağustos Başkumandan Meydan Savaşı şehit ve gazilerinin şahsında Türk milletinin bütün şehit, gazi ve sevdalılarını bir kere daha rahmetle anmanın yanında, hatıralarını yeni nesillere ebedîleştirerek aktarımını sağlayacak bir dizi projelerin tasarıdan hayata geçirilmesi vurgularına yer verilecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.