Belediye'den Çölyak Hastalarına destek
Yayınlanma:
Afyonkarahisar Belediyesi, ilimizdeki fırınlarda üretilmemesi nedeniyle İzmir, Ankara ve Eskişehir gibi şehirlerden glutensiz undan yapılan ekmek getirmek zorunda kalan çölyak hastalarının sorunlarına çözüm bulmak için çalışmalarını sürdürüyor. Çölyak hastalarını biraraya getiren Afyonkarahisar Belediyesi, bu konuda Afyon Kocatepe Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Doç.Dr. Ayşegül Bükülmez’in de desteği ile bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonunda çölyak hastalarına yönelik yardımların daha sağlıklı yürütülebilmesi için dernek kurulması yönünde fikir birliğine verildi. 7 kişiden oluşan heyet, çalışmalarına en kısa zamanda başlayacak.
“HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ”
Çölyak hastalığının yaşam kalitesini düşüren bir hastalık olduğuna işaret eden Belediye Başkan Yardımcısı Ayfer Örten bir an önce dernek kurulması gerektiğini söyledi. İlimizde çölyak hastası sayısının tahmin edilenden fazla olduğunu dile getiren Örten; Afyonkarahisar Belediyesi olarak çölyak hastalarına her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını bildirdi. Başkan Yardımcısı Örten; “ Bu desteği yaparken de dernek oluşturulursa yardımların daha sağlıklı olabileceği kanaatindeyiz. Konuşmalardan anladığım kadarıyla talepler birbirinden farklı. Dernek oluşumu konusunda kendi aranızda bir değerlendirme yapmanız gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.“ÇÖLYAK GENETİK BİR HASTALIK”
Toplantıda çölyak hastalığının tanımı, etkileri, kesin teşhisi ve tedavisi hakkında ailelere bilgi veren Doç.Dr. Ayşegül Bükülmez, çölyak’ın bir hastalık olmadığını yaşam tarzı olduğunu söyledi. Bükülmez, çölyak hastalığının Türkiye’de oldukça sık görüldüğünü belirterek, çölyak hastalığının buğday, arpa, yulaf ve çavdarda bulunan glütene genetik yatkınlık olan bireylerde görülen, ince bağırsağı tutan bir hastalık olduğunu söyledi. Bükülmez, “Aslında, günün birinde size ekmek, makarna, börek, baklava, simit, gözleme, bükme yiyemeyeceksiniz denirse, işte bu çölyak hastalığıdır. Çölyak buğday, arpa, yulaf, hatta çavdarda bulunan glütengenetik yatkınlık olan bireylerde, ince bağırsağı tutan bir hastalık. Otoimmun ince bağırsağı tutarken de aklınıza gelebilecek tüm organ sistemlerini etkiliyor” dedi.6 AYLIKKEN BİLE ÇÖLYAK OLUNABİLİR
6 ay ile 90 yaş arasında herkesin çölyak olma riski taşıdığına dikkat çeken Bükülmez, hastalığın görülme sıklığını yüzde1olduğunu, çölyaklıların birinci derecede akrabalarında sıklığın yüzde10’, ikinci derecede akrabalarda ise yüzde5 olarak görüldüğünü ifade etti. Çölyak hastalığının görülmesinde en önemli nedenlerin başında bebeklerin anne sütünü yeteri kadar alamamaları olduğunun altını çizen Bükülmez, şunları kaydetti:“Önemli nedenlerden biri anne sütünün maalesef verilmemesidir. O kadar anne sütü dememize rağmen bana gelen hastalarda hemen mamaya başlandığını görüyoruz. Henüz, anne sütü kadar kıymetli hiçbir ürün üretilmedi. Üç aydan önce ek gıdaya başlama da bir diğer önemli neden. Biz 27 haftalıktan önce yani 3,5 aydan önce ya da 6 aydan da geç ek gıdaya başlanmasını istemiyoruz. Sezaryen doğum şekli de risk faktörleri arasında yer alıyor.”UZUN SÜRELİ ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT
Günlük alınan glüten miktarının ne kadar fazlaysa, çölyak olma riskinin de o kadar yüksek olduğunaişaret eden Bükülmez, uzun süreli antibiyotik kullanımının da bu hastalığı görülme sıklığını artırdığının altını çizdi. Bükülmez antibiyotik yerine yoğurt ve doğal turşunun tercih edilebileceğini belirterek, “Her kullanılan bir antibiyotik, 1 milyon yararlı bakteriyi yok ediyor. Antibiyotik kullanıyorsanız lütfen probiyotik alınız. Nedir probiyotik? Bugün bildiğimiz yoğurt, sirke, boza, kefir ve turşu. Ama anne turşuları. Kesinlikle bidonlara kurulmamış olması gerekiyor. Plastikle temas etmemiş olması gerekiyor. Cam ya da tahta fıçıların tercih edilmesi gerekiyor” diye konuştu.TÜRKİYE'DE 67 BİN ÇÖLYAK HASTASI VAR
Bükülmez, hastalığa karşı alınacak önlemler hakkında ise bebek dostu hastaneler olmasının önemine vurgu yaptı. Bükülmez “Türkiye’de 45 gün anne sütü kullanımı var sadece. Bu çok acı bir rakam. Biz anne sütüne ve annelerimize gereken değeri vermiyoruz. Annelerimiz de kendilerine değer vermiyor, kendi sütlerinin değerini bilmiyor. Ek gıdalara başlamak konusunda eğitim yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Bükülmez ekşi mayanın daha sağlıklı olması nedeniyle sıradan ekmekler yerine eskiden olduğu gibi ekşi mayalı ekmeklerinyapılması gerektiğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı 2015 verilerine göre Türkiye’de 67 bin 863 çölyak hastası olduğunun tespit edildiğini ifade eden Doç. Dr. Ayşegül Bükülmez, Afyonkarahisar’da bu sayının 322 olduğunu belirtti. Doç. Dr. Bükülmez diyetle düzelen tek hastalığın çölyak olması nedeniyle bu hastaların çok özel bir hasta grubu olduklarını ve ömür boyu glütensiz bir hayat sürmenin hastalığın tek çözümü olduğunu da sözlerine ekledi. Toplantı sonunda çölyak hastaları sorunlarını dile getirdi. Muhtarlık İşleri Müdürü Cem Kasapoğlu ise Afyon Kocatepe Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Doç.Dr. Ayşegül Bükülmez’e katkılarından dolayı teşekkür ederek bu tür toplantıların önümüzdeki süreçte de yapılacağını ifade etti. Başkan Yardımcısı Ayfer Örten’in yanı sıra Özel Kalem Müdürü Mehmet Savaş ve Yüntaş Genel Müdürü Mehmet Sarlık’ın da katıldığı toplantı oldukça verimli geçti.Afyon Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.