Türkiye Cumhuriyeti tarihinde seçim hükümetinin ilk defa olacağına dikkat çeken AK Parti Milletvekili Av. Ali Özkaya, “29 Ekim 1923’ten günümüze kadar, yani çok partili döneme geçtiğimiz 1946 yılından bu güne kadar 10 tane azınlık hükümeti olmuş. Ama hiç seçim hükümeti olmamıştır” dedi.
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı, Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya gelerek istişare toplantısı yaptı. Toplantıda gündeme ilişkin konular ele alınırken, STK temsilcileri Milletvekillerine ve parti yöneticilerine sorularını ve önerilerini ilettiler. Afyonkarahisar’daki STK’ların yoğun ilgi gösterdiği toplantıda önemli konular masaya yatırıldı. Yaptıkları çalışmalar hakkında Milletvekilleri ve parti yöneticilerine bilgiler veren STK temsilcileri istek ve önerilerini dile getirdiler.
AFYON İÇİN VE HALKIMIZ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ
Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, daha önceden planladıkları bu toplantıyı bu gün yapabildiklerini ifade etti. Yurdunuseven, “STK’larla bir toplantı yapmayı planlıyorduk. Toplantı bu güne nasipmiş. Milletvekillerimiz ve parti yöneticilerimizin katılımıyla bu gün ilimizde görev yapan STK’larla bir araya geldik. Bildiğiniz gibi seçim kararı da çıktı. Seçim kararının vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Seçim kararı çıkmadan önce böyle bir toplantı yapmayı planladık ve toplantımız bu güne nasipmiş. Bizim buradaki amacımız Afyon için ve Afyon’lu için sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte ne yapabiliriz. Burada sizlerle istişare yapmak ve fikir alış verişinde bulunmak için geldik. Sorunlarınızı ve önerilerinizi bizlere iletmenizi istiyoruz” dedi.
SİZLERLE SIK SIK BİR ARAYA GELECEĞİZ
STK’larla bir araya gelerek fikir alış verişinde bulunmanın önemine değinen AK Parti Milletvekili Av. Ali Özkaya, bu toplantıları her 3 ayda ve 6 ayda bir yapılacağını söyledi. Özkaya, konuşmasına şöyle devam etti; “Milletvekili aday adaylığı sürecinde sizlerle bir araya gelmiştik. Orada her 3 ayda veya 6 ayda bir araya gelerek toplantılar yapalım demiştik. Parti olarak ilk toplantıyı erkene alarak, fikir alış verişinde bulunalım istedik. AK Parti ile CHP arasındaki söylem ve seçim beyannamesi ve taahhütleri üst üste koyduğunuzda bir koalisyon kurmak çok zor. Dolayısıyla AK Parti ile MHP’nin koalisyon kurma ihtimali var. Son ana kadar olacak diye bekliyorduk. Ama geçen hafta hepimiz yaşayarak gördük. Sayın Devlet Bahçeli Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na ‘hiçbir konuda anlaşamıyoruz. Bizden bu iş bitmiştir’ dedi. Bunun sonucu da Anayasamız ve siyasi partiler kanununu iç tüzüğü gereği de bir seçim hükümeti kurulacak.”
CUMHURİYET TARİHİNDE BİR İLK
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu güne kadar hiç seçim hükümetinin kurulmadığına dikkat çeken Milletvekili Av. Ali Özkaya, seçim hükümetini yaşayarak görüleceğini ifade etti. Özkaya, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu 29 Ekim 1923’ten bu güne yani çok partili döneme geçtiğimiz 1946 yılından bu güne kadar 10 tane azınlık hükümeti olmuş. Ama hiç seçim hükümeti olmamış. Bu nesil bu kışa bu hafta çok olağan üstü bir durum olmaz ise böyle bir hükümeti yaşayarak göreceğiz” diyerek konuştu.
CHP VE MHP İSİM VERMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ
Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile birlikte toplam 26 bakanlığın bulunduğunu belirten Özkaya, seçim hükümetinde bakanlık dağılımını anlattı. Özkaya açıklamasında şunlara yer verdi; “Bu gün itibariyle Başbakanımızla birlikte 26 bakanımız var ise bu gün 11 AK Parti, 6, 3, 3 ve 3 tanede mevcut bağımsız bakanımızla devam edecek ve hükümet kurulacak. CHP ile MHP ben hükümete girmeyeceğim dediğine göre meclisin içinden ve dışından kişiler atanacak. Mecliste de bir tana bağımsız milletvekili var. Bu da demektir ki 8 bakan dışarıdaki sivil insanlardan oluşacak. 3 tanede HDP’li bakan olacak. Bir taraftan Türkiye’nin çok büyük kısmında Cumhuriyet tarihinin en önemli terörle mücadele dönemini yaşıyoruz. Her gün şehitlerimiz oluyor. Devletimizde PKK ile mücadelede onları etkisiz hale getirerek gerekeni yapıyor. Aynı zamanda da sırtını PKK’ya yaslamış kişiler hükümette yer alacak. Bu da acı bir gerçek. Sayın Bahçeli’nin son merada topluma hediye ettiği yönetim şekli diyerek düşünüyorum.”
AK PARTİ PKK’YI ŞIMARTMADI
AK Parti Milletvekili Halil Ürün, hükümetin PKK’yı şımarttığı iddialarının gerçekdışı olduğunu belirterek, “AK Parti PKK’yı şımartmadı. PKK’ya destek vermedi. Biz Kürtçü değiliz. Çok net söylüyorum” dedi. Ürün, Türk topraklarında bölücülüğün geçmişin çok eskilere dayandığını belirterek tüm bu faaliyetlerin dış kaynaklı olduğunu söyledi. Ürün “Ben TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması Komisyonu’nun da görev yaptım. Bugün yaşadığımız sorun dünün veya bugünün sorunu değil. 100 yıldan fazla bir sorun bu. Hatta biraz daha geniş düşünürsek ülkedeki bölücülüğün tarihi 300-350 seneye dayanıyor. Ben TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması Komisyonu’nunda görev yaptım. Bugün yaşadığımız sorun dünün veya bugünün sorunu değil. 100 yıldan fazla bir sorun bu. Hatta biraz daha geniş düşünürsek ülkedeki bölücülüğün tarihi 300-350 seneye dayanıyor. Atalarımızın kurduğu Devleti-Ali Osmani’yi bölmek için İngiliz, Fransız, Alman ve Rus ajanları 350 sene çalışıp başarılı oldular. Bizden Arapları, Yunanlıları, Sırpları ve Bulgarları böldüler. Ancak bu yüzyılın başında gerçekleşen savaştan beri bölemedikleri tek unsur Kürtler oldu. Kürtleri bölmek için de çok uğraşıyorlar. Lozan’daki tartışmalarda İsmet Paşa Kürtler azınlık değildir, Müslüman unsurdandır demiştir. O dönemde bu konu TBMM gündemine gelmiş ve dönemin Kürt vekillerinin de desteğiyle Kütler azınlık olarak kabul edilmemiştir. O günden sonra da durmuyorlar. 1937-38 1940’lı yıllar Atatürk’ün sağlığından başlayıp Atatürk’ün ölmesinden sonra yaşanan Dersim ve bölgesindeki isyan olayları, iç göçler tamamı dış kaynaklıdır. Devletin kayıtlarında İngiliz ve Fransız ajanlarının bölge insanına isyan etmeleri ve askeri vurmaları konusunda para dağıttıları gerçeği vardır. Askeri vurunca da bu milletin ne yapacağı bellidir.”
SADECE PKK İLE DEĞİL YABANCI İSTİHBARAT İLE DE SAVAŞILIYOR
Türkiye’de terör sorununun 12 Eylülden sonra bir evrim geçirdiği anlatan Ürün,“12 Eylülden sonra evrimde 90’lı yıllarda çok büyük acılar bırakarak 2000’li yıllara geliyoruz. 2000’li yıllarda hükümetin izlediği yol ise bölgenin vatandaşlarını dinlemek ve onların taleplerini bir bir yerine getirmekti. Son 12-13 senede Kürtlerin bir talepleri hariç büyük oranda devletten istedikleri talepleri yerine getirildi” diye konuştu. Ürün sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerine getirilmeyen talep Kürtçenin resmi dil olmasıydı. Biz de o zaman kendilerine tek dil, tek bayrak, tek vatan dedik. Eğer Kürtçeyi resmi dil yapsaydık şimdi bunların patronları yine de düğmeye basacaklar ve Türkiye’de savaş çıkarın diyeceklerdi. Şu saldırılar yine olacaktı. Bugün yaşadığımız terörün kaynağı yurt dığı dinamiklerdir. Şu anda sadece PKK ile değil Alman, İsrail, İngiliz ve Amerikan istihparatı ile savaşılıyor.” Ürün, terör saldırılarında güvenlik güçlerinin yanıt veremediği iddialarının asılsız olduğunu belirterek, “Türkiye’de askerin ve polisin karşılık vermesinde kanunen bir sıkıntı yoktur. Biz o kanunu MHP’ye ve CHP’ye rağmen sabahlara kadar çalışarak kavga dövüş çıkardık. Yetki sorunu yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
BU ÜLKE İŞGAL İÇİN SALDIRI ALTINDA
Türkiye’nin işgal için saldırı altında olduğunu vurgulayan Ürün bunun önemli bir ayağının ekomonik olduğuna dikkat çekti. Ürün şunları kaydetti: “Şu anda bu ülke işgal için saldırı altındadır. Ekonomik olarak saldırı yapıyorlar. Bunu biraz daha geriye dönüp merceği büyüttüğümüz zaman saldırıyı sadece Türkiye’ye yapmadıklarını bütün dünyanın saldırı altında olduğunu görürüz. Son 10 günde Türk lirasına yapılan saldırının faturası ortadadır. Doğalgaza ödeyeceğimiz bir yıllık bedel 11 milyar artıyor. Devletin dövizle borç ödemede hiçbir sıkıntısı yok. Özel sektörde yapılan araştırmada da döviz borcu olan şirketlerimizin yüzde 85’inin geliri de döviz cinsinden olduğunu gösteriyor. Dolar riski yaşayan yüzde 15’lik bir kesim var. Onlar da dikkatli olsun diye aylardır söylüyoruz. Doların yükselmesinde telaşlanacak bir şey yok. Bu bir ekonomik terör saldırısıdır.”
UCUZ POLEMİKLER
Teröristin kendisine emredileni yaptığını belirten Ürün “Terörist ona emredileni yapıyor, biz de canımızı, malımızı ve namusumuzu savunuyoruz. Bunları yaparken de ölüyoruz ama bizim şehitlerimiz cennete onların ölüleri de cehennemin dibine gidiyor. Bu bir inanç ve iman meselesidir. İnançlı Kürtlerin de bunları desteklediği falan yok ama onlara da saldırdılar” diye konuştu. Ürün PKK ile mücadelenin devam edeceğini ifade ettiği konuşmasını şöyle noktaladı: “Hiç karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Bu mücadele sonuna kadar gidecektir. Sonunda da zafere ulaşacağız. Bunları siz şımarttınız diyorlar. Bunlar ucuz polemiklerdir. Doğunun tamamı PKK falan değil. PKK’yı, paraleli siz şımarttınız, HDP’yi siz büyüttünüz, karı siz yağdırdınız, fırtınayı siz çıkardınız, siz gidin diyorlar. Tamam gidelim diyoruz ama biz gidince ne olacak? Kim gelecek? Cumhuriyet tarihinin en düşük faizi olan 4.60’larla Gezi olaylarından öncedir. Gezide eylem yapan çocukların yedikleri pizza paraları Meksika ve Brezilya’dan ödendi. Bunların belgeleri yayınlandı. Sormak lazım bir Meksikalı iş adamı neden 30 bin dolar pizza parası gönderir?” Yapılan konuşmaların ardından STK temsilcileri, Milletvekilleri Halil Ürün ve Ali Özkaya’ya sorular yönelterek, önerilerde bulundular. Toplantıya Milletvekilleri Ürün ve Özkaya’nın yanı sıra İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, İl Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.