AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı Ayasofya için lokma dağıttı
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığınca, Ayasofyanın 86 yıl sonra yeniden cami olarak ibadete açılması kararının ardından Cuma Namazı sonrasında Paşa Camii’nde basın açıklaması gerçekleştirerek, hem Paşa, hem de İmaret Camii’lerinde vatandaşlara lokma ikram edildi. AK Parti İl Başkanlığı tarafından Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılması ve 24 Temmuz’da ilk Cuma namazı kılınacak olması münasebetiyle Paşa ve İmaret Camii’lerinde Cuma namazı sonrası lokma tatlısı ikram edildi. Teşkilat tam kadro katıldı Programa AK Parti İl Başkanı Hüseyin Sezen ile birlikte AK Parti milletvekilleri Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Merkez İlçe Başkanımız Ziya Coşkun Karadeniz, Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk ve Gençlik Kolları Başkanı Ethem Karahan katıldı. “Emeği geçen herkesten Allah razı olsun” Burada bir konuşma yapan AK Parti milletvekili İbrahim Yurdunuseven, “1 Şubat 1935’te müze haline getirilen Ayasofya’nın elhamdülillah 24 Temmuz 2020 tarihinde ilk Cuma Namazımızı kılarak inşallah ibadete açacağız. Bugüne kadar Ayasofya’nın açılması için verdiğimiz mücadelede ebediyete irtihal eden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün Ayasofya’nın ibadete açılmasında emeği herkese, en küçüğünden en tepedeki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a kadar herkesten Allah razı olsun” ifadelerine yer verdi. “Cuma namazında buluşalım” AK Parti milletvekili Ali Özkaya da, “Hem Ayasofya, hem Paşa Camii ikisi de biri 86, biri 87 yıl ibadetten yoksun kaldı. Bu Camii 1933 yılında şu anki heykelin bulunduğu yerde sapasağlamdı. O zaman yıkıldı ve bin 359 liraya kamulaştırıldı ve mevcut heykel 59 bin liraya yapıldı. 87 yıl sonra bu camii Allah razı olsun önce ki Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban Bey ve şimdi ki Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ağabeyimizin hayır sahibi arkadaşlarımızın öncülüğünde bu camiyi tekrar ihya ettiler. İnşallah kıyamete kadar bu camii devam etsin. Bununla birlikte örtüşen o çok büyük Ayasofya, Fatih’in güzel emaneti, 86 yıldır o da kapalı idi. 10 Temmuz itibarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararıyla 24 Temmuz’dan itibaren haftaya Cuma günü inşallah ibadete açılacak. 10 zilhicce 1341 zannediyorum Lozan’ın imzalandığı gün, 10 zilhicce 1441 tam yüz yıl sonra aynı gün Ayasofya açılacak. Dua edelim hep beraber, imkanı olanlarla orada Cuma Namazı’nda buluşalım” dedi. “Ayasofya kiliseden değil, müzeden aslına çevrildi cami olarak hizmete girdi” Son konuşmayı ise AK Parti milletvekili Prof. Dr. Veysel Eroğlu yaptı. Eroğlu konuşmasında, “Gerçekten bugün çok önemli bir müjde için toplandık. Bildiğiniz gibi Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 29 Mayıs 1453 yılında fethettiği zaman neticede Ayasofya o zaman harabe olmuştu. Hatta Ayasofya, özellikle 4 dönemde harabe olmuş ve Latinler tarafından yıkılmıştı ve de 4. defa inşa edilmişti. Fatih Sultan Mehmet de burayı fethettiği zaman Ayasofya’da harabe halindeydi. Hemen oraya minareler, mihrap ve mimber yapılması talimatını verdi. İlk Cuma Namazı’nı burada kıldı. Burası aslında Fatih Sultan Mehmet Vakfı adına vakfiye olarak kayıtlıdır. Fatih Sultan Mehmet tarafından minareler yapıldı ama daha sonraki sultanlar tarafından da minareler türbeler bir takım ihtiyaç olan bütün eserler oraya bir külliye olarak inşa edildi. Hakikaten Ayasofya Külliyesi 1453 yılından 1934 yılına kadar Camii olarak kullanıldı. Ancak 1934 yılında her nasılsa burası camii olmaktan çıkarıldı, müze olarak bakanlar kurulu kararı ile ama bunda Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası olup olmadığı da şüpheli, onlara girmek istemiyorum. Ama aradan geçen 86 yıl sonra Ayasofya özellikle hukuki bir kararla, Danıştay’ın aldığı bir kararla ve Cumhurbaşkanımızın onayı ile tekrar müzeden camiye dönüştürülmüştür. Yanlışlığa düşmeyin, burada şuna dikkat edin, Ayasofya kiliseden camiye dönüştürülmemiştir, müzeden tekrar aslına vakfiyede belirtilen camii olarak hizmete alınması kararlaştırıldı. Allah nasip ederse önümüzdeki hafta Cuma günü orada Cuma Namazı kılarak artık resmen ibadete açılmış olacak” ifadelerine yer verdi. “Milletin özlemiydi” Eroğlu, “Bütün vakıfların vakfiyesinde ‘Her kim ki bu vakfın maksadını değiştirir, talül eder, bozar, kullanma maksadı dışında kullanır, yıkarsa, bütün meleklerin bedduası onun üzerine olsun’ diye bir beddua vardı vakıflarda. Bu Afyon’da da üzüyordu. Netice de daha önceki Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban Bey, şimdi Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in ve hayırsever kardeşlerimizin büyük gayretleriyle Paşa Camii burada yapıldı. Gerçekten çok muhteşem bir eser oldu. Emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum. Bundan sonra Afyonkarahisar’ın ve hepimizin üzerinde böyle bir yük vardı, manevi bir mesuliyet vardı. Bu mesuliyet kalktığı için Afyonkarahisar’ın bahtı açılacaktır. Ben buna yürekten inanıyorum. Ayasofya’ya gelince 86 yıl boyunca müze olarak kaldı. Düşünebiliyor musunuz, Vakfın senedine, Fatih Sultan Mehmet’in senedine aykırı olarak, bunu müze olarak kullanıyorsunuz. Gerçekten üzerimizde ve bütün milletin üzerinde bir mesuliyet vardı. Cami olan biliyorsunuz, Mavi Camii Sultan Ahmet Camii’ne turistler de geliyor rahatça gezebiliyor. Ayasofya’da da turistler gelip, rahatça gezebilir. Esasen Diyanet İşleri Başkanlığı da namaz kılındığı süre dışında ziyaretçilerin, yabancıların gezmesinde bir sıkıntı olmadığını ifade etti. Burası aynı zaman da ziyarete açık olacak, tarihi eser olarak korunacak ve ilelebet Fatih’in Vakfiyesi de aslına uygun olarak devam edecektir. Göreceksiniz Ayasofya’nın ibadete açılması bütün İslam aleminde büyük bir heyecan uyandırdı, coşku uyandırdı. Türkiye’de de öyle, milletin bir özlemiydi bu. Özlemi gerçekleştirmek için mücadele eden pek çok kişiler, siyasiler, rahmetli Necmettin Erbakan’ın ne kadar mücadele ettiği biliyoruz. Ve şimdi Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanımız ve bütün herkesi tebrik ediyoruz, kutluyoruz, Allah onlardan razı olsun” şeklinde konuştu. “Avrupa’daki tüm camiler tahrip edildi ya da kiliseye çevrildi” Eroğlu konuşmasını, “Batı alemine şunu vurgulamak istiyoruz. Biz özellikle mabetlere son derece saygılıyız. Bakın pek çok kilise korunmuştur. Ama Avrupa’daki Osmanlı eseri olan camiler, tamamen tahrip edildi, kiliseye çevrildi. Bunun da tamamen Batı’nın bilmesi gerekir. İsteyenler bunlarla ilgili çıkan kitapları, Osmanlı ve Türk eserlerinin nasıl tahrip edildiğini onların gözlerinin önüne sermek gerekir. Endülüs’teki muhteşem camiler ve Avrupa’daki pek çok camiler kiliseye çevrildi. Yunanistan da yüzlerce cami varken bir tane bile cami kalmadı. Lütfen bunu sorgularken kendilerine bir baksınlar, kendilerini de sorgulasınlar. Ayrıca biz bunu kiliseden camiye çevirmiyoruz. Müzeydi, müzeyi camiye çeviriyoruz” ifadeleri ile noktaladı. Konuşmaların ardından protokol heyeti cami çıkışı vatandaşlara lokma ikramında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.