7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde sıkça gündeme gelen asgari ücret, 2016’dan itibaren 1300 liraya yükselecek. Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, asg.. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde sıkça gündeme gelen asgari ücret, 2016’dan itibaren 1300 liraya yükselecek. Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, asgari ücretin 1300 liraya yükselmesinin doğru yaklaşım olduğunu, ancak işverenin de mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi Muhalefet partilerinin 7 Haziran seçimlerinde, iktidarın ise 1 Kasım seçimlerinde gündeme getirdiği asgari ücrette, olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa taraflar 1300 lirada anlaşacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çıkacak karara göre Türkiye’nin herhangi bir vilayetinde, herhangi bir ilçesinde çalışan işçi, asgari, net 1300 lira alacak. Bu durum, “İşveren ne yapacak” sorusunu da gündeme getirdi.

YILBAŞINDA TÜRK-İŞ ÖNERMİŞTİ

Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, işçinin 1300 lira aldığı bir ortamda işverenin de mağdur edilmeyeceğini belirtti. Uslu, Türk-İş’in 2015 yılı başında asgari ücretin 1280 lira olmasını önerdiğini hatırlattı. Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu’nun Gazeteniz Kocatepe’ye verdiği röportajda söyledikleri şöyle:

İKTİDAR DA MUHALEFET DE GÖRDÜ

GAZETENİZ KOCATEPE: Asgari ücretin 1300 lira olması gündemde. Bunu nasıl değerlendirmek lazım? TÜRK-İŞ İL TEMSİLCİSİ MUHARREM USLU: Asgari ücret çok güzel tartışıldı. Hem 1 Haziran seçimlerinde, hem de 1 Kasım seçimlerinde siyasi partilerimizin tamamı, asgari ücretle ilgili, buna bağlı sosyal politikalarını da vatandaşa anlattı. İktidar da muhalefet de asgari ücretin düşük olduğu konusunda eksiklikler görüldü. Emeklilerin ücretlerinin düşük olduğu görüldü; tarım kesiminde sıkıntıların yaşandığı görüldü. Siyasette iktidar ve muhalefet hemfikir oldu. İktidar kabul etti, muhalefet gündeme getirdi. Türkiye buna çözüm arıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız olsun, Sayın Başbakanımız olsun bugüne kadar yapılan görüşmelerde asgari ücretin yılbaşından itibaren 1300 lira olarak işlem göreceğini söylediler. Bu da kabul gördü.

SİYASET GÜNDEME GETİRDİ, SONUÇ ALINDI

Asgari ücrete zam yapılmasını hep sendikaların talebi olarak duyardık… Bunu hep biz sendikalar olarak gündeme getirirdik. Her asgari ücret açıklanmasından sonra sizler bize gelip soruyordunuz, bizler de asgari ücretin düşük belirlendiğini söyleyerek muhalefet ediyorduk. Demek ki sendikaların, sivil toplum örgütlerinin bunu gündeme getirmesi yeterli değil. Siyasetin bunu gündeme getirmesi gerekliydi. Dolayısıyla sendika başkanı olarak da bu vaziyetten de son derece memnun oldum. Uzun süreden beri bunlar konuşuluyordu, ama yerini bulmuyordu. Şimdi yerini buldu, bundan dolayı sevinçliyiz.

HESAPLARA AYKIRI DEĞİL

Uzun vadede işçi ve işvereni etkiler mi? İşçi çıkarmaya kadar varan krizler yaşanır mı? Türkiye’nin ekonomisinin kaldırabileceği yük belli. Türk-İş olarak 2015 yılı başında asgari ücretin 1280 lira olmasını net olarak istedik. Yılbaşında asgari ücret 1280 lira olarak belirlenseydi, seçim kampanyalarında bu kadar tartışılmazdı. Dolayısıyla Türk-İş 1280 lirayı önerirken Türkiye ekonomisini kendi dinamiklerine göre hesaplamıştı. Hesabı yapılmadan söylenen bir rakam değil. Burada çalışan bir kesim var, onların zorunlu ihtiyaçları var. Bir de çalıştıran kesim var. Onların maliyetleri var. Türkiye’yi yöneten kadroların da yaptığı hesabı var. Tüm bu hesapların sonunda 1300 lirada bir mutabakat sağlanacağını düşünüyorum.

MAAŞ 1300, MALİYET 2050 LİRA

Patronların yükünü devlet bölüşür mü? Asgari ücret konusunda patronların hükümetle pazarlık yapacağını düşünüyorum. Asgari ücret net 1300 lira olduğu zaman, yüzdeleri aynı uygulama yapılırsa toplam maliyet 2056 lira civarında oluyor. Burada 750 lira gibi bir fark var. Bu konuda hükümetle pazarlık yapılabilir, İşçiyi de, işvereni de koruyarak bu maliyetin altından kalkılabilir.

BİR UZLAŞMA SAĞLANACAKTIR

Şu anda asgari ücretin işverene yükü, kişi başına 500 lira… Öyle bakıldığında işverene eklenen yük 250 lira artacak. Hükümetin bir kısım işverene maliyet düşürücü tedbirler alabileceğini düşünüyorum. Sayın Bakanımız Nihat Zeybekçi’nin böyle bir konuşmasını dinlemiştim. İktidarın görevi, asgari ücreti 1300 liraya getirirken, işsizliği artıracak durumun da önüne geçmektir. Bir uzlaşma sağlanacaktır. İşçi çıksın ya da ne olursa olsun işveren versin denemez. Böyle bir tutumun olacağını tahmin etmiyorum. Vergilerde ya da primlerde bir düşüş sağlanabilir.

“SİZ EVLADIMIZSINIZ” DİYEN 2000 LİRA VERSİN

İşverenlerin “Sen bizim çocuğumuzsun” gibi bir yaklaşımı da söz konusu. Sizin yorumunuz nedir? Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalıştığı günden beri Türk-İş 3 kez kararlara katılmış, onun dışındaki tüm kararlara itiraz etmiş. İlimizdeki işverenlerimiz, çalıştırdığı işçinin kendi çocuğu, aileden biri olduğunu söyler. Bu duygu öne çıkar. Ama bu duygu, gerçeği yansıtmıyor. Çalıştırdığınız kişilerin maaşını ödüyorsanız, sigortasını yatırıyorsanız bu sizin işveren olarak göreviniz. Aileden biri olduğunu söylüyorsanız, bu sizin sorumluluklarınız dışında sizin hayrınızdır. 1300 lira asgari ücret verilecekken siz ‘Hayır ben işçime 2000 lira vereceğim’ derseniz, kimsenin itirazı olmaz. Bunu Afyonkarahisar’daki tüm kesimlerin konuşması lazım. Mümkün olduğu kadar bunları konuşabilirsek çalışma hayatında daha fazla yol alacağız. Türkiye konuşma sürecine girdi. Konuşmayan, kenarda kalır, konuya katkısı olmaz.

BU ÜLKE İŞÇİ VE İŞVERENLE KALKINACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın G20 Zirvesi’nde işverenlere yönelik hitabı çok konuşuldu. Sizin yorumunuz nedir? Sayın Cumhurbaşkanımız’ın G20 Zirvesi’nde işçi-işveren toplantısında hem çalışanlara, hem işverenlere hitabı takdir gördü. Orada ‘Kazanan, kazandığını aşağıya da vermeli. Hoş seda bırakmak lazım. Bu hoş seda da sizinle çalışanların sizin arkanızdan ‘Ne kadar iyi patrondu’ demesidir, ifadeleri oldu. Sendika olarak biz bunları söylüyoruz, söyleyemeye devam edecek. Bugüne kadar işverenler ayrı bir yere toplanır, ayrı mesaj verilirdi. İşçiler ayrı bir yere toplanır, ayrı mesaj verilirdi. Ama bu ülke kalkınacaksa, gelişecekse işçi ve işveren bu kalkınmaya birlikte karar verecek. Murat ARISOY