Halil Şahin

Halil Şahin

ADI DOKUZA ÇIKINCA

Eski ABD Başkanı Bush, giderek, Dünya’nın her yerinde kötülüğün simgesi haline gelmişti. Daha sonrasında da Başkan Obama, dünyaya işbirliği ve diyalog çağrısında bulunarak bu kötü imajı silmeye çalıştı. O ve ABD, Büyük Amerika İdeali ve politikaları uğruna halkların gönlünden kolay silinmeyecek çok kötü bir imaja sahiptiler. Mücadelelerinin, geçmiş bir hayatın tefrikaları ve sütlü çikolata rengiyle bir başarı abidesi olarak algılanması isteniyor. O obama ki, Hüseyin ismiyle de İslam toplumlarını tam on ikiden vuruyor. Makyaj temizlemeğe çalışıyorlar. Şu Dünya’da buna yardımcı; bizdeki gibi çıkara eğilen sürüsüyle yazar, çizer, politikacı olması yanında bir dolu başka malzemesi de var. Giderek tüm Türkiye’yi kapsama alanına alıyor. ABD; soğuk savaştan sonra Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan üçlüsü ile Rusya, Ermenistan, İran üçlüsü ayrışmasından İran’ın yalıtılması politikası yapıyor. ABD güçsüzleştiğinden zamana oynuyor. Bir taraftan Kafkasya’da Rusya Federasyonu ile temaslarını sürdürürken Ermenistan’ı İran’ın stratejik ortaklığından almanın hesabını yapıyor. İran’ı Kafkasya güvenlik alanından dışlamak istiyor. Bu hesap Türkiye - Ermenistan sınırının açılarak Ermenistan’a geleceğinin ufkunu açmaktan geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk, şöyle diyordu; “Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu. Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak. Dinleyin sesini doğan tarihin. Aydınlıkta karaltı, karaltı da şafak! Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin. Asya’nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları! Doğudan çıkan biz, batıdan yine biz! Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz. Türk; salt bir milletin adı değil, Türk bütün adamların birliğidir. Ey birbirine diş bileyen yığınlar! Ey yığın insan gafletleri! Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde! Dünya o zaman görecek hakikat nerede? Hakikat nerede?” Duyumsuyor musunuz? Din sömürücülerinin iktidarının giderek Türk Toplumunda ivme kaybettiği ortaya çıktı. Her gün daha azınlığa düşüyor. Başbakan da bunun farkındadır. Bu nedenle acele ediyorlar. Bir yandan Ergenekon düzmecesiyle ulusalcıları devlet yapısından temizlerlerken öte yandan F tipi kafaların devlette kadrolaşmasını tamamlamağa çabalıyorlar. Asabiyeti ondan. Buna hiçbir çok yıldızlı termal otel deva olamaz! Bir gazete haberi; “RTÜK’ün bütçesi imama emanet” diyordu. Haberde yer alan bilgilerde; RTÜK’ün 143 milyonluk bütçesinin Ankara Otobüs terminali mescidinin imamına emanet edildiği, imamın 143milyon 829 bin lira bütçesi olan RTÜK’te sayman yapıldığı yazıyordu. TV yayınlarını izleyen dairenin başına da bir sağlık memuru ile kapatılan Refah Partisi yöneticisinin oğlu getirilmişti. Kısacası; “Gübre Sanayi garsonu da müdür oldu” diyebilirsiniz. Böylesi ilginç atamalar; günlerin birinde yapılan üst kurul toplantısına, RTÜK Başkanı Zahit Akman tarafından gündem dışı getirildi. RTÜK üyelerinden Şaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak; atamaların liyakate uymadığı ve yönetmeliğe aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz ettiler. Ancak atamalar 6 üyenin oyuyla onaylandı. Atamalar sonucu, önce Zonguldak Ereğli Camii’nde, sonra da Ankara AŞTİ Mescidi’nde imamlık yapan Adem Çobaner, saymanlığa getirilmiş oluyordu. Radyo TV yayınlarını izleyerek değerlendirme raporları yazan ve yasaya uygunluk denetimi yapan İzleme ve Değerlendirme Daire Başkan Yardımcılıklarına ise Refah Partisi eski Genel Başkan yardımcılarından Rıza Ulucak’ın oğlu Emir Ulucak ile sağlık memuruyken RTÜK’e geçen Osman Ardoğan atandı. Türkiye Gübre Sanayi’nde garson olan ve RTÜK’e bekçi olarak geçen Alaettin Kutlu ile DPT’de daktilo olarak çalışırken RTÜK’e memur olarak geçen Veysel Şengül de müdür kadrosuna atandı. Bu arada; Daha önce Milli İstihbarat Teşkilatında görev yapan ve babası da üst düzey MİT yöneticisi olan bir isim de müdür yapılıyordu. Demek ki; Aklına Koyduğunu Pazarlayan F tipi terör gurubu ile olmuyor! Huzurun, istikrarın olmayacağı, çözümlerin sağlanamayacağı, toplumun çatışacağı hususunda ciddi kanaatler oluşmağa başlıyor. Gelecek günler buna gebe. Çünkü çıkınca isim dokuza, inmiyor sekize!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi