Kaygan Zemin

Kaygan Zemin

3 AĞAÇ VE SARMAŞIK KARŞILAŞTIRMASI

İnternetten ağaç ve sarmaşık hakkında üç farklı yorum buldum. Dördüncüyü bulamadım veya yoktu. İkisi şiir, biri mesel. Şiirlerden birsi benim, birisi ünlü şairimiz Üstat AHMET KUTSİ TECER’e ait. Şiirler ağaç ve sarmaşık için romantik, mesel felsefi yaklaşmış. Ancak, hangisini önce yazsam romantiklik uçuyor okuyan için. (Bir yandan da karşılaştırmak için can atıyorum.) Benim bu konudaki hikâyemi sona saklıyorum. İlk, meseli yazalım:

AĞAÇ İLE SARMAŞIK

(Mesel) Ulu bir kavak ağacının yanında bir sarmaşık boy göstermiş. Bahar ilerledikçe sarmaşık kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa: -Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç? -On yılda, demiş kavak. -On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış sarmaşık. -Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak! -Doğru, demiş kavak.   Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında sarmaşık üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:   -Neler oluyor bana ağaç? -Ölüyorsun, demiş kavak. -Niçin? -Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için. (Kaynak: http://www.konyadanhaber.com/yazar.asp?yaziID=2199#sthash.V44W4MM0.dpuf) -OOO-

 EDİRNE’DE BAYEZİD DARÜŞŞİFA’SINDA AĞAÇLA SARMAŞIK”

Bayezid Külliyesi ve külliye içindeki Darüşşifa Edirne’de en çok ziyaret edilen yerlerimizdendir. Daha kapısından girdiğinizde etkisi altında kaldığınız Darüşşifa’nın bahçesinde bir şiir sergilenmektedir. Bilmiyorum hiç dikkatinizi çekti mi? Ve başında durup bu şiiri okudunuz mu? Eğer okumadıysanız bence Darüşşifa’nıngerçek fonksiyonunu anlamakta en önemli materyali es geçmiş sayılırsınız. Ben bu şiiri bu yaz ilk kez fark etmiştim. Ve okumuştum. Okuduğumda da çok etkilenmiştim ve gözyaşlarıma engel olamamıştım. Önceki gün bu şiir bir mecliste söz konusu olmuştu. Ancak şiiri, yazdığım notlarım arasında bulamadım. Ve dün yeniden bu şiiri okumak ve not etmek için Darüşşifa’ya gittim. Bu şiiri Ahmet Kutsi Tecer (1901Kudüs - 1967 İstanbul) isimli edebiyatımızın çok büyük şairlerinden birisi 1957 yılında yazmış. (Kaynak:BEYAZID SANSI /http://edirnehaber.org/yazar/1237/bayezid-darussifasinda-agacla-sarmasik.html)

AĞAÇLA SARMAŞIK

Burada, bu eski Darüşşifa’da Birbirine âşık iki genç varmış. Kızın bulunduğu yer loş bir oda, Oğlanın kaldığı yer daha darmış.   Her sabah avluda buluşurlarmış, Doluncaya kadar bir kum saati, Kızın etrafını periler sarmış, Oğlanın altında bir sihir atı.   Nihayet bir zaman gelmiş, sıhhati Düzelmiş bu iki sevdalı gencin Bir anda kaybolmuş hayatın tadı, Meğer saadetmiş bu onlar için.   Son defa yan yana gelmiş ikisi, And içmiş bir daha ayrılmamaya; Kandırıp bu iki âşık herkesi, Yeniden girmişler Darüşşifa’ya   En sonda acımış onlara Hızır, Yaptığı bir iksir varmış kendinin, Uyuduğu zaman Başhekim, Nazır İlacına katmış her ikisinin.   İçince iksirden bu iki âşık, Dünyası değişmiş her iki canın, Kız bir ağaç olmuş, oğlan sarmaşık, Issız bahçesinde Darüşşifa’nın. AHMET KUTSİ TECER -1957 -000- Koca bir romanın özeti gibi bu şiir. 1960’lı yıllar. Afyon’da KUDRET Gazetesi’nde yazılar, röportajlar, şiirler yazıyorum. Okuldan her çıkışta mutlak uğradığım, kâğıt, mürekkep kokusuyla bezeli yol üstünde bir matbaa. (Kudret Gazetesi Ambar yolunun başlarında bir yerde iki kardeşin kendi matbaalarında çıkardıkları bir gazete idi. Bir keresinde KENAN PARS Afyon’a Galaya gelmişti bir filmi için. Yanılmıyorsam Şafak Sineması’na gelmişti. Sağlam Palas’ta kalmıştı. Onunla röportaj yapmıştım KUDRET GAZETESİ için.) Kudret Gazetesi’ne bazı gazete, bülten, dergiler düzenli geliyordu. Bunlardan biri de TÜRK DİLİ DERGİSİ idi. Türk Dil Kurumu’nun. Türk Dili’nin bir sayısında AHMET KUTSİ TECER’in yukarıya aldığım şiiri vardı. İnsan bazen bulduğu hazinenin kıymetini bilemiyor. Her zaman bulabilirim düşüncesiyle; ne ezberime aldım, ne defterime yazdım. (O yıllarda fotokopi makinası olmadığını belirtmeliyim. (Halamın oğlu Kadir Almanya’ya gidecek. 1968/69 yılları olsa gerek. Pasaportunun fotokopisi gerekti. İstanbul’da Cağaloğlu’nda fotoğrafçıda pasaportun sayfalarının fotoğrafını çektirerek halletmek zorunda kaldık. Fotokopi yok, fotoğraf var.) Uzatmayalım; AĞAÇLA SARMAŞIK şiirini çok aradım. Kimin olduğunu da unutmuştum. Hâsılı, bulamadım. Geçen gün önce şairinin AHMET KUTSİ TECER olabileceğini düşündüm ve internete aramaya başladım. (Geç de olsa internet sayesinde buldum: Teknolojinin faydası.) Aşağıda benim sarmaşıklı şiirim. Üstattan esinlendiğim kesin.

Sımsıkı sarıldı

Belinden kavradı

Yukarılara tırmanırken utandı,

Kızardı yaprakları

Döküldü sonbaharda.

 

Selvi ile sarmaşık

 

Sarmaşık

Çok âşık.

 

MEHMET ÜNAL TAŞPINAR

Şapkasız Şiirler kitabımda yayımlandı/2012

  Yine internetten yararlanarak AHMET KUTSİ TECER üstadın bir şiirini daha alalım sayfamıza: Ahmet-Kutsi-Tecer-Şiirleri NERDESİN    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kaygan Zemin Arşivi