Yeni bir yıla girerken kehanetlerde bulunmak eğlenceli bir oyun gibi. Hani ne demişler: Fala inanma ama faldan da geri kalma. Ne kadar inanmasak da insanların ilgisini çekiyor. Bu nedenle; kimileri neşeli bir gece anısı adına, kimileri de fırsatı ganimet adına yeni yıl denen kavramı kullanıyor. İnsanların hayatlarıyla oynuyorlar. Biz, bu konuda tartışmalara da girmek istemiyoruz. Çünkü böylesi tartışmalarda yapılan benzetmeler, aşkta söylenen şarkılara benzerler. Hiçbir şeyi kanıtlamazlar. Ara sıra Dış İşleri ilgililerinin açıklamalarını not alarak, bölgemiz gelişmeleri ile ilgili olay ve görüşmeleri izleyerek, bazen da belirleyici ülke konumundaki üst düzey yöneticilerin tavır ve sözlerini saptayarak kehanetlerde bulunmak kolay olduğu kadar, gayet basit bir fal bakma oyunu oynanabilir. Son üç beş yıldır denilenler örneği örneğin; geçmişe bakarak on yıl öncesinde, onu izleyen çok yakın beş yılda şunların gerçekleşmesi mümkün olabilir demişiz.; “Belediyelere özerklik kazandırılacak. Kamu Reform ve Yerel Yönetim yasaları çıkarılacak. Türkiye üniter yapıyı aşamalı olarak terk ederek fedaratif özelliğe bürünecek. Türk ordusu Irak’ın kuzeyinden tamamen çekilecek. Buraya ABD askeri gücü konuşlandırılacak. ABD İran ve Ortadoğu harekatlarını buradan düzenleyecek. ABD güdümlü ve Türkiye himayeli oluşturulacak olan kukla Irak Devleti’nin askeri gücüne seçilen PKK militanları katılırken diğer bir kısmı Türkiye’ye dönerek sivil siyasi hareketin içine katılacak. Buna paralel olarak Türk Ordusu asker sayısı biraz daha küçültülerek silah gücünde de indirime gidilecek. Ermenistan’a yönelik kısıtlamalar kalkarken, Yunanistan’la olan sorunlarda esnek bir tutum gösterilecek. Rauf Denktaş tamamen devre dışı bırakılarak Annan Planı küçük değişikliklerle uygulamaya konulacak.” Ne oldu, ne olmadı? . Şans oyunları; sonucu olasılıklar üzerine kurulmuş, kuralları oynayanları tarafından konulu ya da önceden belirlenmiş genel kurallar çerçevesinde sürdürülen, karşılığı para veya bir maddi değere dayalı oyunlardır. Katılım oranında ortaya konan ödülün arttığı bu oyunlarda, kaybedenler kazananlardan daima daha çoktur. Üretimin tüm insanlara yetmediği ya da eşit olarak dağılmadığı toplumlarda, fakirleşen insanların umudu haline gelen talih oyunları, yarattığı heyecan nedeniyle insanları cezp etmektedir. Bu nedenle kazanmak kadar, vakit geçirme, günlük gerilimlerden kaçma gerekçeleri insanları şans oyunlarına yönlendiriyor. Kazanma hırsı oluşup tutkulaştığında insanlar için zararlı hale gelebiliyor. Tüm varsıllığını yitirenler, sağlığını kaybedenler, aile ortamı bozulanlar bu kötü sonuçlara birer örnektir. İnsanların şans oyunlarına yönelik genel eğiliminden yararlanmağa kalkışan pek çok kötü niyetli vardır. Onların tuzağına düşmekten kurtarmak, kişilerin oyun oynama duygusunu tatmin etmek ve bir gelir elde etmek için, devletler kurdukları resmi organizasyonlarla, kitlesel şans oyunları oynatmaktadır. Son yıllarda Spor Toto, Loto, At Yarışları Müşterek Bahisleri, Mili Piyango vb şans oyunları yoğun ilgi görüyor. Hemen herkesin bu şans oyunlarından biri ile meşgul olduğunu gözlemlersiniz. Buna dayanarak, şans oyunu oynamayan insanın olmadığından söz edersiniz. Ama işin aslı öyle değil. Bu ülkede şans oyunları oynamayan, bunların ne olduğunu bilmeyen pek çok insan var. Bu konuda 58 ülkede yapılan bir araştırmada, şans oyunu oynama yoğunluğu açısından Türkiye’nin 41. sırada olduğu belirlenmiş. Pek çok Avrupa ülkesi, bu yönden başta sıralanıyorlar. Elbette, kumar oynamada ve oynatmakta başta sıra tutmak övünülecek bir meziyet değil. Gönlümüz en son sırada olmayı ve hatta liste dışı kalmayı arzular. Esasen; sigara ve içki gibi şans oyunlarının da her tür reklâmının yasaklanması yetmiyor. Prior,   “Zevkler acı vermekten başka bir işe yaramaz.” diyor ya; yine de siz, yılbaşı gibi yaşamınızın önemli bir yıldönümünde mutlu olmanın yollarına bakın. Çünkü iyi niyetle geleceğe yönelmek, geleceğe umutla bakmak, gözlerinizi bir an mutlulukla kapatarak yarınlara doğru coşkuyla gözünüzü açmak, asla kehanet veya kumar değildir.