Halil Şahin

Halil Şahin

VERİLEN SÖZ


Ah şu siyasiler!

Muktedir olduklarının onda dokuzunu kendine, sadece birini seçmenine bırakanlar onlar değil mi?

Vaat ettiklerini akabinde unutanlar, yapmaya söz verdiklerini sigara

paketine yazanlar da onlardı.

Başbakan olduğunu iddia eden adamın, sözü güvenilir olmalı değil mi?

Peki, bu ülkeye ABD kumpası ile CHP’nin yol vermesiyle Başvezir edilen zat, bakan yapılmadan önce ne söz vermişti?

“Bütün dokunulmazlıklar kalkacak, herkes kanunlar önünde hesap verecek!”

Oysa ; düne değin adına “düzmece operasyon” denilen Amerikancı saldırılar almış başını gidiyor, Başbakan ve etrafındakiler hariç, herkes, güya hukuk önünde ABD adına hesaba çekiliyor. Amerika’nın rüzgârına dokunan Ergenekoncu ilan ediliyordu.

Hele şimdilerde yeni bir safhaya geçildi, bu seferki mazeret fuhuş, casusluk ve Fetöcülük. Hedef gene aynı: TSK üzerinden Türkün ulusalcı ruhu, milleti ordusundan ayırma teşebbüsü.

Öyle ya; ‘casusluk’ suçlamasına, fuhuş çetesi ile casusluk faaliyetinin organize yürütülmesi iddiasına kim itiraz edebilir ki?

Casusluk amaçlı fuhuş, yani ihanetin savunulabilir bir tarafı olabilir mi?

Elbette olamaz.

Nasfet (vicdan) olmadan hukuk olmaz. ‘Adalet’ olmaz, ‘Hak’ tecelli etmez. Düşmanın menfaatlerini gözeterek yapılan hamleler, haklı olabilir mi?

ABD’nin bir eş başkan vasıtasıyla yürüttüğü saldırılarına maruz kalanlara, “Adalete güvenin!” diyen bu kara ses, ne oluyor da kendi dokunulmazlığını kaldırmıyor acaba?

Hani, istisnasız bütün dokunulmazlıkların kalkacağına dair söz vermiştiniz!

Hani, milletvekilliği dokunulmazlığı da buna dâhildi?

Böylesine söz veren, vaatlerde bulunanlar; acaba niçin kendi yönetimlerindeki adalete dahi güvenmez ki?

Hayret: her kesim de fetöcü teröristlerin var olduğu düşünülebiliyor ve derdest ediliyor. Ama iş siyaset kulvarına geldiğinde, kendileri sanki ak kaşık. Salt AKP güruhunda bir tek fetöcünün olduğu bile kabul edilmiyor!

Bu ülkede, casus olduğu için içeri tıkılması, hesap vermesi gereken bir kişi varsa, onun da ilk sırasında, ABD’nin kendisine BOP Eş başkanlığı görevini verdiğini defalarca itiraf eden kişi gelmez

mi?

Bu ülkede tüm insanlar, casusların üzerine gidilecekse, artık işe eş başkandan başlamak gerektiğine inanıyor.

TSK’ya ve ulusalcılara yapılan bu tür operasyonların BOP Eş başkanına yaptırtılması, O’nun bu özelliğini perdelemek gayretinden başka bir şey değil!

Canları pahasına görev yapan asker ve aydınlar üzerinde olumsuz bir etki yapacağı bilinerek gerçekleştirilen böylesi saldırılar, ortaklık yaptıkları düşmana, “Çuval geçirdin olmadı, gemisini vurdun olmadı, generalini katlettin gene olmadı, bu orduyu ve aydınları sen teslim alamıyorsun, ama ben onu içeriden çökertir, senden daha iyi dize getirebilirim!” anlamında.

Demek ki; Emperyalizmin yararlarına hizmet eden hukuk, hukuk değildir. Gerçek hukuk ortadan kaldırılmışken, kimin, neyin hukukunu kabule zorlandığımız belli değil mi?

Ulusal yararlara aykırı davranışlar elbette cezalandırılmalıdır. Cezalandırılmıyorsa, milli hukuk geçerli ve yeterli olamıyorsa, bir engel ortaya çıkmış demektir. Engeli ortadan kaldırdığınızda hukuk işlevsellik kazanır ve süreç yeniden başlar.

Emperyalizmin bu topraklardan kovulmasıyla beraber, evrensel dedikleri, emperyalizmin hizmetindeki hukukun da bertaraf edileceği bilinmelidir.

Ulusal hukukun geri gelmesiyle beraber, ulus devletimizin düşmanı terörist Amerika’yla gizli anlaşma yapan BOP Eş başkanları da yaptıklarının hesabını vereceklerini bilmelidir.

Bu sonuç, toplumsal yaşamın doğasındadır. Henüz zaman varken verilen sözler tutulmalı, hukuksuzluk ortada kaldırılmalı ve temiz eller operasyonu en yüksek siyasi makamdakilerden başlatılmalıdır.

İktidarlar yapmazsa, milletin bu beklentisi, yine milletin kendi azim ve eliyle gerçekleşecektir. Önünüzde duran seçim sandığı biricik çözüm yoludur.

Öcülerin ilacı din değildir. Korkularınızın ilacı ise cesarettir. Türkiye’nin, ırak ve Suriye’deki  terör unsurlarının varlığına karşı gösterdiği kararlılığı sonucunda empeyalist USA(ABD) ‘nın geri adımları en güzel kanıt değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi