Halil Şahin

Halil Şahin

UNUTMA!

“Büyüyünce aklı başına gelir” diyerek, çocuklarının şımarmasına katlanabilenlere şaşırıyorum. Belki bazen birazcık dayanılsa da koca adamların şımarıklıkları hiç çekilmez oluyor. Öyleleri var ki; Küçük çocuklar bile, etrafı kırıp döktüğünde, “Oğlum ne yapıyorsun?” diye bir yere oturtulur. Çünkü cezalandırılmadığını gören kişi; her şımarıklığında, bir öncekinden daha öne çıkar. Bir eğitimci olarak; elbette, aşırı disiplinin kişi yaratıcılığını engellediğini yadsımam. Ama kimseye de ulusu bölme şımarıklığı yaptırılamaz. Çünkü disiplin hepten elden gider. Onu gören yakınındaki ondan cesaret alır. Onlar da şımarır! Devletin kanun ve nizamının kendisine işlemediğini gören köşe yazarı, şımardıkça şımarır. Halkoylarının yüzdesi yüksek gösterildikçe siyasetçi de şımarır ve kendini ülkede tek erg görür. Oysa şımarıklığın tek ilacı vardır: Şımaran kural çiğnediği anda cezalandırılır. Bu cezalandırma salt ana ve babalardan değil, Devletten ve toplumdan da beklenir. Toplumdan habersiz ve hesabını vermeden gizli antlaşmalar yapanlardan dolayı ya da “İşine bak general!” ya da “Sen işine bak başvekil!” gibisinden sarf ettikleri sözlerinden dolayı, bir Allah kulu çıkıp ta, yargıya gidip neden hesap sormaz? Milleti bölünerek yıkılmak istenen bir devletin yurttaşları arasında, o devleti ve rejimini savunan bir savcı neden bulunmaz? Bölerek, parçalayarak devleti yok etmek isteyenler istediğinde savcı bulunur da yurtseverler aradığında neden bir savcı bulamazlar? Şımardıkça, şımarıyorlar. Adamlar manşet atıyor: “General işine bak!” Arkasından yazı yazıyor. Yazısında Kürt Açılımının ABD planı olduğunu apaçık belirttikten sonra, “bu emre kimse karşı çıkamaz” diyor. Kısaca “Amerika emir verecek sizde uygulayacaksınız” diyorlar. Böylesi yazılarıyla Genelkurmay gibisinden kurumlardan ziyade, Türk Devletine ve Türk Ulusuna tokat atıyorlar. Şamar oğlanlarına döndürüyorlar. Sözüm ona ABD, kendinden menkul bu tipler aracılığı ile Türk Devletine ve Türk Ulusuna tehditlerini bildiriyor. Tehditler yükselince, millet galeyana geliyor. Sesler ülkeyi kapladıkça ülke yöneticileri telaşa kapılıyor. Halkın baskısı ile geri adım atmaya kalkışıyor. İkiyüzlü politikalar diz boyu, takiyye yapmağa kalkışıyorlar. Şımaranlar ordusunun neferleri de “Büyük satranç tahtası Amerika’da tasarlanır” diyerek yardıma koşuyorlar. Her tür tepkileriyle ve önlerine konan seçim sandıklarına koydukları oylarıyla destek oluyorlar. Kısaca, bu şımarıklar bize diyor ki; “ABD’nin emirlerini bir an önce yerine getirin. Söylediğimiz emirleri yerine getirmezseniz, ağabeyim sizi döver!” Bunlar ulus ve devlet yararlarına karşı şerleşiyorlar… Kötünün iyisi olur mu? Elbette olmaz. Mâide Suresi’nin 100. Ayeti ile Tanrınız size: “ (Ey Muhammed!) De ki; ‘Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşunuza gitse bile’ Ey akıl sahipleri! Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz” diyor. Toplumu ümmileştirme adına ortaya konan düzmece kurallardan dolayı; her töre, adet ve geleneğe uyulmaz. Bakınız yine, Mâide Suresi’nin 104. Ayeti size nasıl sesleniyor: “Onlara ‘Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve peygambere gelin” denildiğinde onları “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulmamış olsalar da mı?” 105.Ayeti ile Tanrı size haber veriyor: “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez.” Yarınlarda, Amerika işgal ettiği ülkeden kovulunca; o debdebeli saraycıklarına sığınanlar ortada kalakalacaklarını ne de çabuk unutuyorlar!  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi