Halil Şahin

Halil Şahin

SUSTURUN ŞU KUKLALARI

Ne zaman Türkiye kritik bir süreçten geçse, ipleri ABD ve AB elindeki kuklalar hemen sahneye çıkartılıyor. Talepler onların ağzından dile getirilirken, kamuoyu onların sürümleriyle yönlendiriliyor. İkinci Cumhuriyetçi geçinen ajan gazetecileri, tarikat müritleri, tekelci medya uşakları, sanayi ve ticaret erbabı lüpçüler, kuklalığa soyunmuş siyasetçi, güya kitle sözcüsü ama sesleri çıkmayan ‘borazan dernek örneği’ örgütçüler, kendini gafil ve de sefil halk sayanlar, hinliklerine toz kondurmayanlar, ne tekim tezkereyi savunanlar ve çuvalı haklı gösterenler onlar… Küreselcilerin, 1918’e değin cumhuriyete inanan Fransa’yı ele geçirişi gibi: Cumhuriyetten iğrendirmek, uzaklaştırmak ve yerine ilk dokunuşta dağılıverecek bir demokrasi hayaleti koyma oyunu bu… Orada da ülkeyi yıkanların kullandıkları başlıca silah; basın, yani bir başka deyişle, kendine numara vermiş entelektüel fahişeler idi. Geçmişi sayarken usuma düştü.“Tezkerenin geçmemesi bir kazadır” diyen, son günlerde Kenan Evren’le aynı binada komşu olan Özkök; “Aslında, ben ABD’lilerin çuval olayının bizi bu kadar rencide edeceğini bildiklerini de zannetmiyorum. Çünkü onlar için bu çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm.” Diyecek denli alçalacağını sanmıyorum deyişini anımsadım. Bundan böyle; TSK’nın internet sitesinde, bütün genelkurmay başkanlarından farklı olarak öz geçmişinde “Başbakan’a bağlıdır” ibaresinin yazılmasını “Doğaldır ki, Başbakan’a bağlıydım” diyerek göğsünü gerecek denli övünüleceğini hiç olası görmüyorum. Neler akla gelmiyor ki! Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesi ve taleplerinde yer alan Fethullah Gülen’in; din kurallarına dayalı devlet kurmak ereğiyle örgüt kurmasına, kendisinin de cemaatiyle birlikte şeriat devleti hedefleyen şu organize suç örgütünün başının, yani Apo örneği ‘bir örgüt başı’ olduğuna siz de inanır oldunuz. Sanki her zaman veriyorlarmış gibi, bir zamanlar “bu devlete vergi verilmez” demiyorlar mıydı? “Futbol, batılılar tarafından İslâm dünyasını ve gençliği; ideoloji, İslâm irşat ve cihat düşüncesinden uzaklaştırmak için toplumu meselesiz ve laubali yapmak için uydurulmuş bir büyü bir uyutma aracıdır.” fetvalarını verenlerin Galatasaray’dan sonra Trabzonspor’a, hatta Beşiktaş’a el atarak halk yardakçılığına soyunup kara para aklama yolunu seçmelerine artık hayret etmiyorsunuz. Ama yine de; “Ülkemizin ve rejimimizin temel direkleri olan ‘üniter, ulusal ve laik’ devlet yapımız bizim var olma nedenimizdir ve olmaya devam edecektir. Bu temel değerleri savunanları, neredeyse gerici olarak gören zihniyet sahipleri ülkemizde var olmaya ve üremeye başlamışlardır.” Diyen Org.Büyükkanıt’ın düşüncesini paylaşıyorsanız eğer, susturun şu kuklaları! Çünkü terörle, sözde değil özde mücadele hiçbir zaman gerçekleşmedi. Uyanışınız geç olmamalı. Hiçbir güç, Türkiye’yi bölmemeli! Kimsenin gücü buna yetmemeli! Hiçbir güç, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti başka bir modele dönüştürmemeli ve laik yapıyı değiştirmemeli! Susturun şu kuklaları… Aslanlar gibi ülkeyi satarım diyenleri iyi belleyin. İnsanları yasaların anasıyla ve danasıyla uğraştıran, sıcak takip için Kuzey Irak’taki kuklalardan izin alamayan iktidarı iyi izleyin. Ordusuna sınırsız arkandayım diyeceğine, Malezya tartışması açanlara bir bakın! Sünnet bahanesiyle, kola takılacak takılar ve minnacık bir gemicik uğruna IMF’nin kucağına oturanları göz ardı etmeyin. Rus Özdeyişi ortada: Para konuşunca, doğruluk susar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Şahin Arşivi