Sorunlu Çemberler Projesi'nin Konuğu: Anadolu Efes

Sorunlu Çemberler Projesi'nin Konuğu: Anadolu Efes

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri “Sorunlu Çemberler” başlıklı proje hız kesmeden devam ediyor. Projede görevli öğrenciler, Türk basketbolunun en önemli markalarından birisi olan Anadolu Efes basketbol takımının uzun yıllar başında bulunan Genel Direktör Engin Özerhun ve Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Gökçe Dayı’yla Türk basketbolunun mevcut durumu, geleceği ve sorunları hakkında bir röportaj gerçekleştirdiler. Öğrencilerin Anadolu Efes basketbol takımı yöneticilerine yönelttiği sorular ve aldıkları cevaplar ise şöyle: Türkiye’de basketbolun hak ettiği değerde pazarlanabildiğini düşünüyor musunuz? Engin Özerhun: Katiyen düşünmüyorum. Çünkü Türkiye’de basketbol kamuoyu zayıf. Yani sadece birkaç kulüp ile onların peşinden giden birkaç kulübün harcadığı para var. Ama toplam değer olarak tüm katılımcılarıyla, basınıyla, seyircisiyle, takımıyla, her şeyiyle istenilen, olması gereken düzeyde değil. Avrupa’da para harcama açısından ikinci sırada yer alan bir ülkeyiz. Yaklaşık 50 ülke arasında bu çok önemli bir şey aslında. Ancak hak ettiği yerde bulunduğunu düşünmüyorum. Pazarlama alanında çok iyi pazarlandığı söylenemez. Şimdi Avrupa’daki basketbola olan uzaklaşma, futbolun basketbolu tamamen ezmesi sonucu, sponsorlar çok zor bulunuyor. Avrupa’nın en yüksek ligi olan Euroleague ana sponsoru bir Türk firması. Ama Türkiye liginin sponsoru yok gibi. Böyle tezat bir durum da var. Yani iyi pazarlama dengeleri kurulmuş gibi gözükmüyor açıkçası. Gelirlerinizi ne tür organizasyonlardan sağlıyorsunuz? Engin Özerhun: Öncelikle Türkiye’de spordan para kazanan bir kulüp olduğunu düşünmüyorum. Bütün branşlar tamamen gider getiriyor. Bizim en büyük gelirlerimiz, gerek Avrupa gerekse Türkiye ligindeki televizyon yayın hakları, oradan aldığımız gelirler. Gerek Türkiye gerekse Avrupa liginde “İddaa”dan aldığımız, yani bahis firmalarından Avrupa’da Türkiye’deki maçlarımızdan aldığımız paralar var. Bilet paraları da özellikle Avrupa maçlarında yükselen bir çizgi çiziyor. Ama bunların tamamen bir kulübün ihtiyaçlarını karşılamak adına yeterli olduğu söylenemez. Sadece bizim için geçerli değil bütün kulüpler için geçerli bu söylediklerim. Basketbol yayınlarının şifreli kanaldan yayınlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Engin Özerhun: Özellikle biz bir müessese grubu olarak şifreli kanallarda yer almamasının, yani açık kanallarda yer almasının bizim için çok daha iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye ligi ve Avrupa ligi şifreli olmasa bile bir dekoderinizin olması gerekiyor bu da bir aşama sayılır. Tabi daha kötü senaryo futbolda olduğu gibi dekoderde şifreli olması. Bizim kulüp olarak yaklaşımımız maçlarımızın açık kanalda olması. Genel olarak baktığımız zaman da basketbolun yayılması için tamamen açık kanallarda olması çok daha iyi olur. Şimdi biz İstanbullular bunun farkında değiliz ama Anadolu’da Avrupa maçları da dâhil olmak üzere ismini bile bilmediğimiz bazı kanallar Avrupa kupası maçlarını yayınlıyorlar. Bunlar aslında çok büyük iş yapıyorlar. Ama bunların yaygınlığı tamamen yerel olduğu için burada duyulmuyor bile. Yani ne kadar önemli olduğunun bir başka göstergesi olduğu açısından söylemek istiyoruz. Anadolu Efes olarak yıllık bütçeniz ne kadar? Engin Özerhun: Şimdi bu bütçeyi açıklamayı her kulüpte olduğu gibi biz de pek istemeyiz. Zaten alttan üstten bakılınca tek bir rakam var. Bizim en büyük gelirimiz sponsorlardan, ana sponsordan geliyor ama hiçbir zaman gelirlerimiz, giderlerimizi karşılayacak durumda olmuyor yani esas nokta bu. Ama dediğim gibi bunun sadece bizim basketbol kulübümüzle ilgili değil bütün spor kulüpleri için geçerli olduğuna inanıyorum sadece basketbol değil yani. Bütçenizden en çok hangi konularda harcama yapıyorsunuz? Engin Özerhun: Oyuncu ücretleri. En büyük kalem oyuncuların aldığı ücretler ve onların sigortadan doğan hakları ve en büyük ikinci kalem ise seyahat masrafları. Ama en büyük kalem hem de büyük bir fark yaratarak oyuncuların aldığı paralar. Kulübünüzün marka değerini arttırmaya yönelik ne tür özgün aktiviteler gerçekleştiriyorsunuz? Gökçe Dayı: Bizim için önemli olan Anadolu Efes Spor Kulübü’nün bir marka olarak ortaya konması. Ne olursa olsun biz bir spor kulübüyüz fakat spor kulübünün de markasının ayakta durması için sadece basketbol oynaması yetmiyor etrafında öngörülecek olan faaliyetler, aktiviteler seyirci ile duygusal bağın kurulması ve bir millete ait olması kulüp için, bizim için önemli. Biz de bunu hissettirecek türden faaliyetler yapıyoruz. Hem insanlara maça geldiklerinde bunu hissedecekleri bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz. Hem de maç dışı günlerde de onların alakalarını çekebilecek, ilgi duyabilecekleri onlara kulübü duygusal olarak hissettirecek yakın olmalarını sağlayacak türden iletişimlerde bulunuyoruz ve bunlarla beraber bütünleşik bir şekilde maç günleri ve maç dışında kulüp ve seyirciyi bir araya getirmeye gayret ediyoruz böyle özetlemek doğru olur. Kulüp bağlamında örnek aldığınız bir organizasyon var mı? Engin Özerhun: Bilindiği gibi her ülkenin koşulları farklı. Tabi ki NBA kulüplerinin yapısına Amerikan basketbolunun olduğu nokta açıdan baktığımız zaman en iyi kulüpler olduğunu düşünebiliriz ama her ülkenin gerçeği de farklı. Şimdi biz tabi ki kendi 40. yılımıza yaklaştığımız bu günlerde kendi duruşumuzu özellikle 90’lı yılların başından başlayarak en iyi şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Örnek olarak aldığımız bir kulüp olmaz ama bazı kulüplerin Avrupa’da bizden başarı düzeyi daha düşük olmasına rağmen organizasyon anlamında bizden daha iyi olabileceğine inanıyorum. Oralardan öğreneceğimiz, alacağımız çok şey olduğunu ve onları gördüğümüz yerlerde alıp değerlendiriyoruz yani birebir olarak bir kulübü örnek almak söz konusu değil. Basketbolun ülkemizdeki geleceğini nasıl öngörüyorsunuz? Engin Özerhun: Basketbol bu şekilde giderse pek bir şey olacağını sanmıyorum. Yani sadece 1-2 tane sponsorun para akıtmasıyla sporun hiçbir yere geldiği görülmemiştir. Çünkü Amerika sporda para kazanan ülke olarak görüldüğü zaman çok profesyonel hareket edip, bunların sonuçlarında parasal olarak bir değer aldıkları için bu çizgiyi sürdürüyorlar. Bir yerden sonra para akıtmanın spora hiçbir katkı yapacağını sanmıyorum. Ama bunu sırf basketbol olarak görmemek lazım. Türkiye’nin spora bakış açısı çok iyi çizgide değil. Yani o yüzden önemli başarılar bile mesela voleybolda, mesela geçen sene kız basketbolunda Avrupa’nın bir numaralı kupasının finalini iki Türk takımının oynaması, bir tanesi tabi ki şampiyon oldu, gerektiği sesi getirdiğine ben inanmıyorum. Hâlbuki bu, muazzam bir şey. Avrupa’nın tepesinde iki tane Türk takımı var ama halkın reaksiyonu çok iyi çizgide değil. Ülkede iyi bir spor politikası olmadığı için, basketbol da para akıtılan bir şey olduğunda bu şekilde gider. Afyon Kocatepe Üniversitesi mensuplarına ve Afyonkarahisarlılara iletmek istediğiniz bir mesaj var mı? Engin Özerhun: Spor, tabi ki ilkokuldan başlıyor ama bunun oluşması için de en üst düzey bilimsel yerler gerekiyor. Bilimsel yerler deyince de aklımıza ilk gelen yerler tabi ki üniversiteler. Çünkü bazı oynadığımız yerler de üniversite salonları Uşak gibi yerler mesela size çok yakın. Çok muazzam tesisleri var. Tabi bilmiyorum öğrenciler ne kadar sıkı fıkı ne kadar ilgi duyuyor ama. Yani oralarda 4 sene gibi uzun sayılabilecek bir sürede spora gönül vermeleri ve oralarda bir bağlantı kurmaları bence çok önem taşıyor diye düşünüyorum. Çünkü üniversitelerin çoğunda benim gördüğüm kadarıyla çok iyi spor alanları var. Ne kadar kullanılıyor bilmiyorum. Çünkü liseye gelene kadar ilkokullarda ortaokullarda çok muazzam tesisler yok. Ama üniversitede var. Ben ancak bunlardan yararlanıp spora daha iyi yönelmenizi tavsiye edebilirim. Tüm Afyon Kocatepe Üniversitesi camiasına ve Afyonkarahisarlılara sizin aracılığınızla selam ve saygılarımı gönderiyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.