Şikâyet modası devam ediyor

Şikâyet modası devam ediyor

Bazen düşünüyorum da biz iyi günler gördük. Ama şimdi bakıyorum da bizden sonraki nesillerin iyi gün görme gibi şansları yok sanırım. Bu benim düşüncem sizler ne düşünüyorsunuz bilemem ama okullarda yaşadığımız her olumsuzluk, bunu gösteriyor. Diyorum.. Çünkü bizim zamanımızda en ufak bir şeyde anne veya babalarımız öğretmenlerimizi Milli eğitime şikayet etmezdi. Öğretmene saygı vardı. Geçen seneden bu yana değişen hiç bir şey yok. Velilerde şikâyet modası devam ediyor… Şimdiki gençlerin ve çocukların kendilerine, öğretmenlerine, büyüklerine kesinlikle saygıları yok, çünkü bu çocukları bu duruma aileleri getiriyor. Ama herkesi de aynı kefeye koymamak lazım. Harika öğrenciler ve veliler de var… Her zaman karşılaştığım bir durumu sizinle paylaşmak istiyorum. Okulların ismini yazmıyorum. Öğretmen çocuğu bir konuda uyarıyor, çok nazik ve kibarca; Ama çocuk öğretmenin bu yumuşaklığını kullanıyor ve öğretmenine bağırıp küfür edip çıkıyor. Daha geçen hafta yine bir örneğine rastladım. Her okulun, her sınıfında sıkça rastlanılan türden öğretmene yapılan bir öğrenci saygısızlığı. Çok karşılaştığım bir durumda velilerin sürekli öğretmenleri en ufak bir konuda Milli Eğitim'e şikâyet etmeleri öyle gereksiz ve saçma şeyler ki. Kendi kusurlarını bu şekilde örtüyorlar sanırım. Çünkü çocukları o şekilde saygısız yetiştirenler kendileri. Biraz cesur olanlar Milli Eğitim Müdürlüğüne telefon açıyor. Daha da olmadı kendileri gidiyor. Ellerinde ne kanıt ne bir belge var. Birde kendi isimlerini söylemeyenler de var sahte isim kullanıyorlar. Birde madalyonun öteki yüzü var ses var görüntü yok türünden. Kendisine ya da çocuğuna bir şey olacağı endişesini yaşayan da bol bol dedikodu yapıyor, ispiyonluyor. Başkalarının kendi yerine hakkını aramasını bekliyor. Artık öğretmenler okula gitmeye, sınıfa girmeye, eğitim vermeye korkar duruma geldi. Dikkat edin, "öğretim vermeye” değil, "eğitim vermeye” dedim. Peki, nedir eğitim vermek? Öğrencilere saygıyı, gürültü yapıp çevreyi rahatsız etmemeyi, sorumluluğu, düşünceli olmayı ve bunun gibi davranışsal beceriler edinmeyi öğretmektir. Sanırım çocuklara değil bu önce velilere öğretilmeli çocuklarını yetiştire bilsinler ki öğretmenlere de çevrelerine büyüklerine  saygılı olmayı öğrensinler. Şikâyetlerin çoğu ise öyle saçma ki öğretmen çocuğa az bağırsın veya çok yaramaz diye kulağını çeksin bir ek kitap alınacak olsun daha bunun gibi çok saçma sebeplerden dolayı veliler soluğu milli eğitimde alıyor. Neymiş öğretmen çocuğuna bağırdığı için psikolojisi bozuluyor, az kulağını çekmesi şiddet uyguluyor oluyor. Öğretmen onlardan kitap için zorla para istiyor oluyor bunların hepsine defalarca şahit oluyorum hala devam ediyorlar. Birde bu kişilerin çoğu okumuş insanlar eğer onlar okuduğu halde toplumda bu durum dalarsa çocukları nasıl bir kişiliğe sahip olacak toplumda yerleri ne olacak çok merak ediyorum. Atatürk’ümüzün "Öğretmenler gelecek nesiller sizin eserinizdir” dediği günler geride mi kalıyor artık çok merak ediyorum.. Öğrencinin terbiyesi için gerekli olan adımı atmaya öğretmenler artık çekinir oldu çünkü, okulun başına yine soruşturma açılır, aşağılanırım, öğrenci ve veli karşısında rencide edilirlim korkusu var, gerekli adım atılmazsa eğitimci görevini yapmamış olacak, öğrenci aynı şımarıklıklarını sürdürecek… Neden bunu kimse anlamıyor. O zaman yapabiliyorlarsa herkes kendi çocuğuna eğitim versin bakalım  ne kadar sabredip nasıl çocuklar yetiştirecekler...  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.