Öğrenciler Yazar Canan Tan ile söyleşide buluştu

Söyleşide hayatı ve edebi yaşamı hakkında bilgiler veren Yazar Canan Tan, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu olduğunu ancak edebiyat hayatının üniversiteden önce başladığını söyledi. Tan, “Pek çok yerde eczacıyken nasıl edebiyatçı olduğumu soruyorlar. Ben eczacıyken edebiyatçı olmadım, edebiyatçıyken eczacı oldum” dedi. Yanlış bir meslek seçtiğini belirten Tan, “Daha lisedeyken Hisar Dergisi’nin düzenlediği yarışmada kazandığım bir şiir kupam vardı. Ankara Kız Lisesi’nde öğrenciyken edebiyat öğretmenimle beraber çıkardığımız gazetede ilk köşe yazılarım yayınlanmıştı” diye konuştu. Ailesinin yönlendirmesi ile eczacı olduğunu ifade eden Tan, “21 yaşımda mezun olduğumu ve sonra da evlenerek Diyarbakır’a gelin gittiğimi hatırlıyorum. Eşim de benim gibi eczacıydı ve evlenerek Diyarbakır’a yerleştik. Diyarbakır’a gitmeseydim Piraye’yi yazamayacaktım. Piraye, tamamen Diyarbakır kökenli ve törelerle beslenen beni ben yapan bir kitap oldu” ifadelerini kullandı. Tan, bazı kitaplarını yazmasının eczacı olmasına bağlı olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Eczacı olmasam yazamayacağım kitaplarım da var. Bunlar, sadece edebiyatçı olan birinin yazamayacağı kitaplardı. Bunlardan birisi ‘Eroinle Dans’ diğeri ise ‘En Son Yürekler Ölür’dü. ‘Eroinle Dans’ Türkiye’de bağımlılık ve eroin konusunu işleyen ilk ve tek romandır. Diğerleri günce tarzında yazılmış özellikle bağımlıların dilinden yazıldığı için hezeyan dilinde yazılmış ebedi değeri olmayan kitaplardır.” Kitaplarımdan aldığım manevi ödüller çok önemli Yazdığı kitaplar nedeniyle pek çok ödül alsa da kitaplarının insanların yaşamlarına yaptığı olumlu katkıların kendisi için çok daha önemli olduğunu anlatan Tan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Kitaplarım için aldığım pek çok ödül olsa da benim önem verdiğim husus olan manevi ödüller benim için çok daha kıymetlidir. Antalya’da bir imza gününe gittiğimde yanıma genç bir üniversite öğrencisi geldi. Bu delikanlı Eroinle Dans kitabımın 2 yıldır başucunda durduğunu ve her gece bir bölümünü tekrar okuduğunu söyledi. 2 yıl önce madde bağımlısı olan bu genç, kitabı okuduktan sonra büyük bir irade göstererek bağımlılıktan kurtulmuş. Yeniden üniversiteye başlamış. Bana hayatını borçlu olduğunu söyledi. Bu, beni çok etkilemişti. Bana o anda Nobel ödülünü verseler de benim için önemli olan bir insanın yaşamında yeni bir sayfa açmak daha önemliydi.” Söyleşi, Tan’ın konuşmasının ardından soru cevap bölümüyle devam etti. Söyleşinin ardından Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Dr. Adem Uslu tarafından Yazar Tan’a günün anısına çiçek takdim edildi. AKÜ öğrencileri, Yazar Tan’a ait kitapları satın alma imkânı bulurken, aynı zamanda kitaplarını da imzalattılar.